Fincancı, “Devlet yurttaşın ayağına giderek aşı yapmalıdır”
Ege Bölgeleri Tabip Odaları, pandemide gelinen süreç ve aşılama konusunu değerlendirmek için İzmir’de bir araya geldi.
Yayınlanma :
04.09.2021 14:21


“PCR sağlık çalışanlarının iş yükünü arttırıyor”
Filyasyon yapılmadan tek başına PCR testi bulaşı, önlemenin çözümü olmadığına dikkat çeken Korur Fincancı, “Bilindiği üzere 6 Eylül itibari ile de yüz yüze eğitime geçilecektir. Millî Eğitim Bakanlığı genelgelerle okullarda her türlü tedbirin alındığını söylese de eğitim kurumları ile yaptığımız görüşmelerde okullarda fiziki şartların salgına uygun düzenlenmediği bilgisine sahibiz. Çok uzun süredir okullar için alınacak önlemleri paylaşmamıza ve bunun için yeterli süre olmasına rağmen bu yönde bir çalışma yapılmamakta, genelgeler ile salgın yönetilmek istenmektedir. Fiziki şartlarda düzenlemeler yapmayan, aşılama için önlemler almayan bakanlık yalnızca PCR testi şartı getirmiştir. PCR hem çok daha pahalı hem de sağlık çalışanlarının, laboratuvarların iş yükünü arttıracak PCR testi borsası oluşturabilecek bir tercih olmuştur” diye konuştu.
“Yalancı bir başarı hikayesi anlatılıyor”
Tüm hastanelerde Covid-19 hasta başvurusunun ciddi oranlarda arttığını, servisler ve yoğun bakımların dolmaya başladığının altını çizen Korur Fincancı, “Sağlık Bakanlığı bizlerle ve toplum ile dalga geçercesine her gün 250’den fazla ölümün olduğu bu günlerde haritada kırmızı il kalmadı diyerek yalancı bir başarı hikayesi anlatıyor. Gerçek bilgileri gizleyerek, başarı algısı yaratmaya çalışıyor. Bizler Ege Bölgesi Tabip Odaları Toplantısı için buluştuğumuz bugün salgının başından itibaren olduğu gibi şeffaf bilgi talebimiz gerçekleri söylemek, toplumu bilgilendirmek, şeffaf bilgi talebimizi birlikte dillendirmek ve topluma hakkı olan bilgiyi vermek için sizlerin karşısındayız” dedi.
“Ektili aşı kampanyası düzenlenmedi”
Korur Fincancı, aşı ve aşı olmaya ikna etme çabasının arttırılması gerektiğine işaret ederek, “Yoğun bakıma yatanların veya ölenlerin onda dokuzundan fazlası aşı olmayanlar veya eksik aşılı olanlardır. Aşı bu salgında hastalanmamızı veya ölmemizi engelleyecek en önemli araçlardan birisi iken iktidar etkili aşılama kampanyaları düzenlemeyerek, aşıyı topluma ulaştıracak adımları atmayarak salgının başından beri neden olduğu yaşam hakkı ihlallerine yenilerini eklemektedir” ifadelerini kullandı.
“Toplum hastalığa mahkûm ediliyor”
Pandeminin 18’nci ayına ulaşılmasına rağmen Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda salgın sürecinde herkese aşı yapılmasına dair yasal düzenleme yapması gerektiğini vurgulayan Korur Fincancı, “Salgının durdurulabilmesi için elimizde yeterli bilimsel bilgi olmasına rağmen bilimdışı aç-kapa yöntemleri ile adeta toplum hastalığa mahkûm ediliyor. En temel salgın kontrol yöntemi yani filyasyon neredeyse hiç yapılmıyor. Aşılama oranlarının düşük olması, temaslı tespit ve takibinin yapılmaması ve hasta olanların toplumdan ayrı tutulamaması sonucu bugün ölümlerin en fazla gerçekleştiği ayılardan birini yaşıyoruz” sözlerine yer verdi.
“Bilim Kurulu istifa etmeli”
Bilim Kurulu daha önce okullar açık olması yönünde görüş belirttiğini hatırlatan Korucu Fincancı, “Ancak Sağlık Bakanlığı’nın, Bilim Kurulu’nu dinlemediğini kendi uygulamaları ve sözleri ile gördük. Bilim Kurulu önerileri yerine getirilmeyecekse, kurulda yer alan bilim insanları ya gerçekleri toplumla paylaşmalı ya da istifa etmelidir” sözlerine yer verdi.
“Mülteciler aşılama ötesinde diğer hizmetlerden de yoksunlar”
Korucu Fincancı, mültecilerin aşılanması konusuna da değinerek, “90’la başlayan kimlik numaraları kayıtlı olanlar yaşa ve belli özelliklere bağlı aşılamaya dahile dildiler ama önemli bir nüfus kayıt dışı bu insanlar herhangi bir sağlık hizmetlerine ulaşımda da zorluk yaşıyorlar. Çünkü sınır dışı edilme korkuları var, aslında korunması gereken bir kesim. Ciddi bir sömürü altındalar. Aşılamanın ötesinde diğer sağlık hizmetlerinden de yoksunlar. Bu insanların ciddi sağlık sorunları ve aşılama eksikleri var; ama aşı reddi ve aşı tereddüttü olan grubun da ciddi bir oranda olduğunu unutmamak gerekiyor” açıklamasını yaptı.
“Süreç şeffaf yürütülmeli”
Toplumun gerçek dışı rahatlığa sürüklendiğini ifade eden Korucu Fincancı, alınması gereken tedbirleri sıraladı:
“Kapalı ortamlarda kalma süreleri sınırlanmalı, ortamların havalandırılması için gereken önlemler alınmalıdır. AVM, sinema, tiyatro, toplu taşıma araçları, tüm kapalı mekanlara girişler için gerekli bilimsel önlem ve sınırlamalar Sağlık Bakanlığı tarafından hızla alınmalıdır. Salgının yoğun olduğu illere özel tedbirler uygulanmalı, sosyal hareketlilik azaltılmalıdır. Maske-mesafe-temizliğin salgınla mücadeledeki hayati önemi unutulmamalıdır. Sağlık Bakanlığı başta TTB ve tabip odaları olmak üzere tüm sağlık meslek örgütleri ile çalışma yöntemini geliştirmeli; toplum güven ve dayanışmasını sağlamak için süreci şeffaf yürütmelidir.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: