Yenigün Tv’de yayınlanan İzmir Kulisi’nde bu hafta deprem, seçim ve ekonomik sorunlar gündeme geldi. Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın Mavişehir bölgesinin taşınmasıyla ilgili açıklamalarına karşı en az 10 milyondan satılan dairelerin değerinin düşürüldüğü yönündeki iddialar da konuşuldu. Gazeteciler “Aklı selim insanlara ihtiyaç var” görüşünü paylaştılar.
Cem Arıkan, depremin ardından şehirlerin güvenliğinin ön plana çıktığını ancak gerekli uygulamaların halen yapılmadığına dikkat çekerek, “Gündeme dair bütün konular artık depremin gölgesiyle konuşuluyor. Bir taraftan seçim konuşulmaya başlandı. Bir taraftan ekonomi konuşulmaya başlandı. Alttan alta şehirlerin güvenliği konuşulsa da aslında ne kadar ciddiye alınıyor? Ne kadar ön planda tutuluyor. Bu biraz tartışma konusu” dedi. Deprem bölgesinde hala çadır ve yardımların yetersiz olduğunu söyleyen Arıkan, “İktidar ve muhalefet arasında ciddi bir çatışma yaşanıyor” ifadesini kullandı.
KUTUPLAŞMANIN NE BOYUTA GELDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Programda konuşan Adem Sarıkaya ülkedeki kutuplaşmaya dikkat çekerek, “Türkiye'de şu anda kaç ölümüz olduğunun bile rakamını veremezken insanlar bir şekilde siyasi kutbu tarafından hareket ederek bir şeyler yaptığını iddia ediyor” dedi. “Yıkılan binalar ne olacak? Molozlar ne olacak? Nereye doldurulacak?” diyen Sarıkaya, “Hala gidilip de edilmemiş binalar var. Büyük bir kaosla karşı karşıyayız. Sadece iktidar için söylemiyorum. Muhalefet için de söylüyorum. Bu mantık, Türkiye'yi nasıl ayağa kaldıracak?” dedi.
HER ŞEY RANT ÜZERİNE KURULU
Toplumsal düşünceyi tehlikeli bulduğunu ifade eden Sarıkaya, “Her şeyi rant üstüne, her şey para üstüne kurulu, can güvenliğinin, geleceğimizin tamamen göz ardı edildiği, para üstüne kurulmuş sistemde biz sıradan vatandaşlar olarak ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Kendi şehirlerimizde, kendi evlerimizde depremi bekliyoruz hepimiz” diye konuştu. Enkaz kaldırma çalışmalarında da rant olduğunu kaydeden Cem Arıkan ise, “Bütün iş makinalarını birileri topluyor. Tek elden bölgeye gönderiyor ve buradan ciddi rantlar elde ediliyor” dedi.
HURDA KARŞILIĞI ENKAZ İHALESİ
Adıyaman’daki enkaz kaldırma çalışmalarının hurda karşılığı ihaleye çıktığını söyleyen Adem Nakçı, “Adıyaman'da Çevre ve Şehircilik hurda karşılığı ihale açtı. Depremin beşinci altıncı gününde. Kılıçdaroğlu'nun ‘beşli çete’ diye ifade ettiği şirketlerden birinin tüm kamyonları bayrak bayrak dolanıyordu Hatay’da enkaz kaldırmaya” dedi. Bölgede zemine uygun binaların yapılmadığına dikkat çeken Nakçı, “İnşaat Mühendisleri, şehir plancıları, jeoloji mühendisleri bu zemine alüvyon alanlar diyor. Hatay, Adıyaman, Maraş… Bu üç şehrin büyük hasar görmesinin temel sebebi bu” diye konuştu. Nakçı, “Hepsini de çürük yapmışlar. Öyle bir yere. Onlar çökmüş” sözlerini ekledi. Türkiye’de yetkin kişilerin uygun görevlere getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Nakçı, Türkiye yeterli bilgiye sahip olmayan pek çok kişinin müteahhitlik yaptığını belirtti.
“EN YAKIN TOPLANMA ALANI AVM YAPILMIŞ”
Adem Sarıkaya, İstanbul ve İzmir gibi diğer şehirlerdeki depremleri hatırlatarak “Bugün oturduk İzmir, İstanbul ve diğer şehirlerde olacak depremleri düşünüyoruz. Bu depremler olduğunda bakanlıklar belediyeler ne yapacak? Eğer İzmir depreminde ben evden canlı çıkabilirsem nerede kalacağım? Yer yok! En yakın toplanma alanı AVM yapılmış. Herkes birbirini suçluyor ama biz şunu çok iyi biliyoruz, işin içine rant girince bütün partiler ortak hareket ediyor. İstinye Park mesela, orada neler olduğunu çok iyi biliyoruz. Biraz çuvaldızı kendimize de batırmamız lazım. İstinye Park’ın açılışına gitmiştim, bütün gazeteciler sıraya girmişti orada ve bir gazeteci dahi ‘kardeşim siz buraya çöktünüz’ demedi” dedi.
“BU İŞ İÇİN ÖN AYAK OLDULAR BUGÜN DE KARŞIYAKA’NIN HEMEN TAŞINMASI LAZIM DİYORLAR”
İstinye Park’ın yapılması sırasında CHP ve AK Parti’den isimlerin işin içinde olduğuna vurgu yapan gazeteci Adem Nakçı ise “İstinye Park yapılırken, oranın satılması ve başka bir yerin alınması ile alakalı hem CHP hem AKP’li isimler işin içindeydi. Bu isimler bu iş için çok ön ayak oldular ve bugün de diyorlar ki Karşıyaka’nın hemen taşınması lazım” diye konuştu.“DİSK’İN GÖREVİ BELEDİYE BAŞKANINA OPERASYON ÇEKMEK Mİ?”
İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş’ın açıklamalarını hatırlatan Adem Nakçı, “Başkan hanım olması gerekeni söylüyor, ya hu kolondan demir çalan adam 100-150 metre kazık çakar mı? Mavişehir ve Bostan’lı sakinleri Cemil Tugay’la görüşüyor ve diyor ki ‘sen bizim malımızın değerini düşürdün’. Cemil Başkan’ın karşısına DİSK eylemi çıkıyor hemen ardından, bir anda siyasi bir şey çıkıyor karşılarına. İşçilerin haberi yok eylemden, DİSK temsilcileri toplanıyor ve eylem yapıyor. DİSK sürekli tek adam vurgusu yapıyor ama sen de tek adamsın. Kendini sola angaje eden bu oluşum, Başkan’ın fotoğraflarını AKP il- ilçe başkanlarına atıyor, aynısını Çiğli’de de yaptılar. DİSK’in görevi bir belediye başkanına operasyon çekmek mi? Karşıyaka’da şöyle bir uygulama var, 3 ayda 4 ayda bir ikramiye veriyorlar diğer belediyelerde, Karşıyaka’da ise böyle değil, ikramiyeler 12 aya bölünüyor ve öyle dağıtılıyor. Yani işçilerin maaş alamaması gibi durum yok. Kanun diyor ki, süresi geleni emekli edeceksin. İşçi yeni yöntemler bulmuş, işten çıkmamak için rapor alıyor” dedi.
“SAĞ VEYA SOL FARK ETMEZ KURUMLARIN İÇİ BOŞALTILIYOR”
Gazeteci Adem Sarıkaya ise Karşıyaka’da yaşanan olayı hatırlatarak olası bir İzmir depreminde herkesin depremzede olacağına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Kokuşmuşluk var, kavramların ve kurumların içi boşaltılıyor. Sağ veya sol fark etmez, herkes yapıyor bunu ve her şeyin içi boşaltılıyor. İşçiler tabii ki de hakkını almalı ancak bunun doğru yolla yapılması gerekiyor. AKP’yi hep liyakatten eleştiriyoruz, liyakatsizlik burada da karşımıza çıkıyor. Sarıkaya: İzmir’in emek gücü DİSK değil mi? İzmir’de herhangi bir olayda gerektiğinde DİSK diyeceğiz değil mi? DİSK’in olası bir İzmir depremi için projeksiyonu olması gerekiyor, var mı? Yok. Büyük bir depremde, İzmir’deki herkes depremzede olacak. Buna arama kurtarma ekipleri de dahil. İzmir’de bir deprem olduğunda bu çevre illeri de etkileyecek ve İzmir’de son yıllarda Ege’ye sırtını dönmüş bir yapı var. Ege’de sosyal-ekonomik bir iş birliği yok. Bir akıl birlikteliği yok. Ben burada Büyükşehir’i suçlamıyorum, Büyükşehir yapmaya çalışıyor ama diğer Belediyeler sırtını dönüyor. Merkezi hükümet bu belediyelere diyor ki ‘yapamazsın’. Tunç Soyer Gediz’e gidiyor, merkezi hükümet Kaymakama diyor ki ‘ne işin var onunla defol oradan’. Biz İzmir’de yıllardır kentsel dönüşüm konuşuyoruz, e bakıyoruz bu dönüşüm kapsamında yapılan evlere 8 milyondan aşağıya ev yok. Bizim İzmir’de bu konutlara bu lükse ihtiyacımız yok, bizim içinden canlı çıkabileceğimiz evlere ihtiyacımız var. Hem yerel yöneticiler hem merkezi hükümet diyor ki İzmir gelişiyor. İzmir rantla gelişiyor. Belediye Meclisleri inşaat işleri gören kurumlara dönüşmüşler. E halk da bunu istiyor. Siyaseti bu yönde desteklersen onlar da bunu yapacak. Bakın mesela Buca’ya, bir ev 3 milyon bir ev 1 milyon, neden? Çünkü 1 milyonluk evin imarı yok! Ev bir şekilde bitmiş ama imarı yok! Çünkü vatandaşın canının kıymeti yok!”“BİZ DE BU ŞEHRE İHANET ETTİK”
Gazeteci Cem Arıkan Alsancak’a baktığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul için söylediği sözleri hatırladığını söyleyerek “Ben Alsancak’a gittiğimde ya da bu şehre baktığımda aklıma ne geliyor biliyor musunuz? Cumhurbaşkanının İstanbul için söylediği ‘Biz bu şehre ihanet ettik’ sözleri. Biz de bu şehre ihanet ettik” ifadelerine yer verdi.
“CEMİL TUGAY GİBİ CESUR SİYASETÇİLERE İHTİYACIMIZ VAR”
Büyük projelerin çoğunun belediye meclisinden oy birliğiyle geçtiğini anlatan gazeteci Adem Nakçı, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay gibi cesur siyasetçilere ihtiyaç olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı;
“Zaten büyük projelerin hepsi Belediye Meclislerinden oy birliğiyle geçiyor, oy çokluğuyla değil oy birliğiyle geçiyor. Cumhur İttifakı ortağı BBP lideri İmar Affı önergesi verdi, çektiler mi depremden sonra önergeyi? Bakın İzmir için bugün yazdığımız Alsancak ve Konak için iki büyük dönüşüm projesi çıktı ama çıkar çıkmaz kıyamet koptu, kıyamet koptu. Kentin rantını arttıracak her önerge meclislerden oy birliğiyle geçiyor. Mesela Ali Ağaoğlu 2 gündür bas bas bağırıyor televizyonda, diyor ki deniz kumu kullandık, elle bükülebilen demir kullandık bir binada ve hükümetten bir kişi çıkıp demiyor ki ‘gel bakalım buraya sen neler yaptın bir anlat’. Ha tabii iyi şeyler de yapılıyor ve benim bu konuda vermek istediğim örnek Bornova Belediyesi, Sayın Başkan İduğ’un girişimiyle 2500 çadırın Çin’den temin edilmesi. Tabii Meclis Üyelerinin çabaları da var burada. Bakın bu kente daha 300 bin insan gelecek, şu an Konak’a gelen insan sayısı bile 20 bin, sadece Konak’a gelen kişi sayısı 20 bin. Belki de gettolar oluşacak. Aklı selim insanlara ihtiyacımız var, Cemil Tugay gibi cesur siyasetçilere ihtiyacımız var.”
Cem Arıkan, depremin ardından şehirlerin güvenliğinin ön plana çıktığını ancak gerekli uygulamaların halen yapılmadığına dikkat çekerek, “Gündeme dair bütün konular artık depremin gölgesiyle konuşuluyor. Bir taraftan seçim konuşulmaya başlandı. Bir taraftan ekonomi konuşulmaya başlandı. Alttan alta şehirlerin güvenliği konuşulsa da aslında ne kadar ciddiye alınıyor? Ne kadar ön planda tutuluyor. Bu biraz tartışma konusu” dedi. Deprem bölgesinde hala çadır ve yardımların yetersiz olduğunu söyleyen Arıkan, “İktidar ve muhalefet arasında ciddi bir çatışma yaşanıyor” ifadesini kullandı.
KUTUPLAŞMANIN NE BOYUTA GELDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Programda konuşan Adem Sarıkaya ülkedeki kutuplaşmaya dikkat çekerek, “Türkiye'de şu anda kaç ölümüz olduğunun bile rakamını veremezken insanlar bir şekilde siyasi kutbu tarafından hareket ederek bir şeyler yaptığını iddia ediyor” dedi. “Yıkılan binalar ne olacak? Molozlar ne olacak? Nereye doldurulacak?” diyen Sarıkaya, “Hala gidilip de edilmemiş binalar var. Büyük bir kaosla karşı karşıyayız. Sadece iktidar için söylemiyorum. Muhalefet için de söylüyorum. Bu mantık, Türkiye'yi nasıl ayağa kaldıracak?” dedi.
HER ŞEY RANT ÜZERİNE KURULU
Toplumsal düşünceyi tehlikeli bulduğunu ifade eden Sarıkaya, “Her şeyi rant üstüne, her şey para üstüne kurulu, can güvenliğinin, geleceğimizin tamamen göz ardı edildiği, para üstüne kurulmuş sistemde biz sıradan vatandaşlar olarak ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Kendi şehirlerimizde, kendi evlerimizde depremi bekliyoruz hepimiz” diye konuştu. Enkaz kaldırma çalışmalarında da rant olduğunu kaydeden Cem Arıkan ise, “Bütün iş makinalarını birileri topluyor. Tek elden bölgeye gönderiyor ve buradan ciddi rantlar elde ediliyor” dedi.
HURDA KARŞILIĞI ENKAZ İHALESİ
Adıyaman’daki enkaz kaldırma çalışmalarının hurda karşılığı ihaleye çıktığını söyleyen Adem Nakçı, “Adıyaman'da Çevre ve Şehircilik hurda karşılığı ihale açtı. Depremin beşinci altıncı gününde. Kılıçdaroğlu'nun ‘beşli çete’ diye ifade ettiği şirketlerden birinin tüm kamyonları bayrak bayrak dolanıyordu Hatay’da enkaz kaldırmaya” dedi. Bölgede zemine uygun binaların yapılmadığına dikkat çeken Nakçı, “İnşaat Mühendisleri, şehir plancıları, jeoloji mühendisleri bu zemine alüvyon alanlar diyor. Hatay, Adıyaman, Maraş… Bu üç şehrin büyük hasar görmesinin temel sebebi bu” diye konuştu. Nakçı, “Hepsini de çürük yapmışlar. Öyle bir yere. Onlar çökmüş” sözlerini ekledi. Türkiye’de yetkin kişilerin uygun görevlere getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Nakçı, Türkiye yeterli bilgiye sahip olmayan pek çok kişinin müteahhitlik yaptığını belirtti.
“EN YAKIN TOPLANMA ALANI AVM YAPILMIŞ”
Adem Sarıkaya, İstanbul ve İzmir gibi diğer şehirlerdeki depremleri hatırlatarak “Bugün oturduk İzmir, İstanbul ve diğer şehirlerde olacak depremleri düşünüyoruz. Bu depremler olduğunda bakanlıklar belediyeler ne yapacak? Eğer İzmir depreminde ben evden canlı çıkabilirsem nerede kalacağım? Yer yok! En yakın toplanma alanı AVM yapılmış. Herkes birbirini suçluyor ama biz şunu çok iyi biliyoruz, işin içine rant girince bütün partiler ortak hareket ediyor. İstinye Park mesela, orada neler olduğunu çok iyi biliyoruz. Biraz çuvaldızı kendimize de batırmamız lazım. İstinye Park’ın açılışına gitmiştim, bütün gazeteciler sıraya girmişti orada ve bir gazeteci dahi ‘kardeşim siz buraya çöktünüz’ demedi” dedi.
“BU İŞ İÇİN ÖN AYAK OLDULAR BUGÜN DE KARŞIYAKA’NIN HEMEN TAŞINMASI LAZIM DİYORLAR”
İstinye Park’ın yapılması sırasında CHP ve AK Parti’den isimlerin işin içinde olduğuna vurgu yapan gazeteci Adem Nakçı ise “İstinye Park yapılırken, oranın satılması ve başka bir yerin alınması ile alakalı hem CHP hem AKP’li isimler işin içindeydi. Bu isimler bu iş için çok ön ayak oldular ve bugün de diyorlar ki Karşıyaka’nın hemen taşınması lazım” diye konuştu.“DİSK’İN GÖREVİ BELEDİYE BAŞKANINA OPERASYON ÇEKMEK Mİ?”
İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş’ın açıklamalarını hatırlatan Adem Nakçı, “Başkan hanım olması gerekeni söylüyor, ya hu kolondan demir çalan adam 100-150 metre kazık çakar mı? Mavişehir ve Bostan’lı sakinleri Cemil Tugay’la görüşüyor ve diyor ki ‘sen bizim malımızın değerini düşürdün’. Cemil Başkan’ın karşısına DİSK eylemi çıkıyor hemen ardından, bir anda siyasi bir şey çıkıyor karşılarına. İşçilerin haberi yok eylemden, DİSK temsilcileri toplanıyor ve eylem yapıyor. DİSK sürekli tek adam vurgusu yapıyor ama sen de tek adamsın. Kendini sola angaje eden bu oluşum, Başkan’ın fotoğraflarını AKP il- ilçe başkanlarına atıyor, aynısını Çiğli’de de yaptılar. DİSK’in görevi bir belediye başkanına operasyon çekmek mi? Karşıyaka’da şöyle bir uygulama var, 3 ayda 4 ayda bir ikramiye veriyorlar diğer belediyelerde, Karşıyaka’da ise böyle değil, ikramiyeler 12 aya bölünüyor ve öyle dağıtılıyor. Yani işçilerin maaş alamaması gibi durum yok. Kanun diyor ki, süresi geleni emekli edeceksin. İşçi yeni yöntemler bulmuş, işten çıkmamak için rapor alıyor” dedi.
“SAĞ VEYA SOL FARK ETMEZ KURUMLARIN İÇİ BOŞALTILIYOR”
Gazeteci Adem Sarıkaya ise Karşıyaka’da yaşanan olayı hatırlatarak olası bir İzmir depreminde herkesin depremzede olacağına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Kokuşmuşluk var, kavramların ve kurumların içi boşaltılıyor. Sağ veya sol fark etmez, herkes yapıyor bunu ve her şeyin içi boşaltılıyor. İşçiler tabii ki de hakkını almalı ancak bunun doğru yolla yapılması gerekiyor. AKP’yi hep liyakatten eleştiriyoruz, liyakatsizlik burada da karşımıza çıkıyor. Sarıkaya: İzmir’in emek gücü DİSK değil mi? İzmir’de herhangi bir olayda gerektiğinde DİSK diyeceğiz değil mi? DİSK’in olası bir İzmir depremi için projeksiyonu olması gerekiyor, var mı? Yok. Büyük bir depremde, İzmir’deki herkes depremzede olacak. Buna arama kurtarma ekipleri de dahil. İzmir’de bir deprem olduğunda bu çevre illeri de etkileyecek ve İzmir’de son yıllarda Ege’ye sırtını dönmüş bir yapı var. Ege’de sosyal-ekonomik bir iş birliği yok. Bir akıl birlikteliği yok. Ben burada Büyükşehir’i suçlamıyorum, Büyükşehir yapmaya çalışıyor ama diğer Belediyeler sırtını dönüyor. Merkezi hükümet bu belediyelere diyor ki ‘yapamazsın’. Tunç Soyer Gediz’e gidiyor, merkezi hükümet Kaymakama diyor ki ‘ne işin var onunla defol oradan’. Biz İzmir’de yıllardır kentsel dönüşüm konuşuyoruz, e bakıyoruz bu dönüşüm kapsamında yapılan evlere 8 milyondan aşağıya ev yok. Bizim İzmir’de bu konutlara bu lükse ihtiyacımız yok, bizim içinden canlı çıkabileceğimiz evlere ihtiyacımız var. Hem yerel yöneticiler hem merkezi hükümet diyor ki İzmir gelişiyor. İzmir rantla gelişiyor. Belediye Meclisleri inşaat işleri gören kurumlara dönüşmüşler. E halk da bunu istiyor. Siyaseti bu yönde desteklersen onlar da bunu yapacak. Bakın mesela Buca’ya, bir ev 3 milyon bir ev 1 milyon, neden? Çünkü 1 milyonluk evin imarı yok! Ev bir şekilde bitmiş ama imarı yok! Çünkü vatandaşın canının kıymeti yok!”“BİZ DE BU ŞEHRE İHANET ETTİK”
Gazeteci Cem Arıkan Alsancak’a baktığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul için söylediği sözleri hatırladığını söyleyerek “Ben Alsancak’a gittiğimde ya da bu şehre baktığımda aklıma ne geliyor biliyor musunuz? Cumhurbaşkanının İstanbul için söylediği ‘Biz bu şehre ihanet ettik’ sözleri. Biz de bu şehre ihanet ettik” ifadelerine yer verdi.
“CEMİL TUGAY GİBİ CESUR SİYASETÇİLERE İHTİYACIMIZ VAR”
Büyük projelerin çoğunun belediye meclisinden oy birliğiyle geçtiğini anlatan gazeteci Adem Nakçı, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay gibi cesur siyasetçilere ihtiyaç olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı;
“Zaten büyük projelerin hepsi Belediye Meclislerinden oy birliğiyle geçiyor, oy çokluğuyla değil oy birliğiyle geçiyor. Cumhur İttifakı ortağı BBP lideri İmar Affı önergesi verdi, çektiler mi depremden sonra önergeyi? Bakın İzmir için bugün yazdığımız Alsancak ve Konak için iki büyük dönüşüm projesi çıktı ama çıkar çıkmaz kıyamet koptu, kıyamet koptu. Kentin rantını arttıracak her önerge meclislerden oy birliğiyle geçiyor. Mesela Ali Ağaoğlu 2 gündür bas bas bağırıyor televizyonda, diyor ki deniz kumu kullandık, elle bükülebilen demir kullandık bir binada ve hükümetten bir kişi çıkıp demiyor ki ‘gel bakalım buraya sen neler yaptın bir anlat’. Ha tabii iyi şeyler de yapılıyor ve benim bu konuda vermek istediğim örnek Bornova Belediyesi, Sayın Başkan İduğ’un girişimiyle 2500 çadırın Çin’den temin edilmesi. Tabii Meclis Üyelerinin çabaları da var burada. Bakın bu kente daha 300 bin insan gelecek, şu an Konak’a gelen insan sayısı bile 20 bin, sadece Konak’a gelen kişi sayısı 20 bin. Belki de gettolar oluşacak. Aklı selim insanlara ihtiyacımız var, Cemil Tugay gibi cesur siyasetçilere ihtiyacımız var.”