Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda: "Sokaklarda zabıta gibi çalıştım"
Yayınlanma :
11.06.2020 09:10


Gaziemir Belediyesi pandemi sürecini nasıl geçirdi. Anlatır mısınız?
Tabii ki sahaya çıktık. 10 bin litreden fazla dezenfekte yaptık, hala da yapıyoruz. Camiler açılmaya başladı. Camilerle ilgili talepler geliyor. Kamusal alanlar dahil olmak üzere her yeri dezenfekte ediyoruz. Pazarlarda Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda istenen şeyleri uyguladık. Tek-çift pazarcıları seyrelttik. İnsanları sıraya soktuk. Ben bizzat sokakta zabıta gibi çalıştım, ajitasyon yaptım. İnsanlar bilgilendirmek için uğraştım.
Tabii belediyede dönüşümlü çalışmaya başlayınca personel sayısında bir azalma oldu. Cezaevlerinden 45 kişi geliyordu, park-bahçelerde çalışıyorlardı. Af çıkınca cezaevleri boşaldı. Oradan personel gelmedi. Bizim personelin önemli bir kısmı kronik hastalıktan dolayı izne çıktı. Bir avuç insanla iki kat performansla çalıştık. Yetişemediğimiz alanlar oldu; ama bizim için bu süreçte öncelik parklar değil insanların sağlığı önemli.
Siz şahsi olarak bu süreç hakkında neler düşünüyorsunuz? Hazırlıklı olmadığımız bir süreçti….
Rahmetli İlhan Selçuk’un bir sözü var. ‘Tarihi yaşarken yakalamak’ derdi. Yani şu anda tarihe geçecek bir şeyi yaşadığının bilincinde olmak. Geçen bir nikah kıydım. Genç çifte söyledim. 30-40 yıl sonra torunlarınızı karşınıza alıp bugünleri anlatacaksınız. İnsanların maskeyle dolaştığı bir zamandan bahsedeceksiniz. Albümlerden maskeli fotoğraflar çıkacak. Bugünlerde tarihe tanıklık ediyoruz. Ben mali müşavirim. Ekonomik anlamda büyük sıkıntılar yaşanacağını zaten öngörmüştüm. Personelimize ısrarla aile bütçelerini yaparken bir kuruşun bile hesabını yapmalarını istedim.
Bu dönemde belediyelerin yardım desteği ve topluma ulaşması toplumu epeyce rahatlattı sanıyorum. Siz yardımlar konusunda neler yaptınız?
Gaziemir dezavantajlı ailelerin fazla bulunmadığı bir yer ama; bu süreçte sadece biz belediye olarak 2 bin 400 aileye gıda yardımı yaptık. Bütün berber ve kuaförlere alışveriş çeki verdik. Bunu yaparken kaymakamlığın ve büyükşehir belediyesinin yaptığı yardım listelerine de dikkat ettik. Mükerrer olmasın, adil olalım, dedik. Hiç ulaşılmamış insanlara ulaşalım diye çalıştık.
Gaziemir Gönüllü Kadınlar Derneği diye bir dernek kurmuştuk. Eşimin (Deniz Arda) başında olduğu ve 6 meclis üyemizin kurucu üye olduğu bir dernek. Bu dernek pandeminden hemen önce kurulmuştu. Ne kadar doğru bir şey yaptığımızı görmüş olduk. Yaklaşık 80 bin TL para bağışladı insanlar. Bornova ya da Karşıyaka’dan bir kadın 5 bin TL destekte bulundu. Yaptığımız çalışmaların doğruluğunu görmüş ve bize ulaşmış. Duyan bağışladı.
Eşiniz Deniz Arda bu süreçte üzücü bir durum yaşadı, koronayla ilgili. Bize o günleri anlatır mısınız?
Eşim bu süreçte bir şeyler yapmaya çalıştı. Elinden para geldi geçti. İnsanların kapısını çaldı. Nereden geldiğini bilmediğimiz bir korona belası bulaştı. Testimiz pozitif çıkınca başımızdan aşağı kaynar sular döküldü. Çünkü kamu görevi yapıyorsunuz. İlçe Sağlık Müdürlüğü açıklayabilir bunu. Gaziemir Belediye Başkanı’nın eşi pozitif çıktı diye. Onlar söylerse gizlediğimiz düşünülebilirdi. Topluma mal olmuş kişiler olarak bunu biz kendimiz açıklama yoluna gittik. Çocuklarımız Hollanda’da. Gidiş-geliş yok. Önce onlara anlattık. Ardından topluma bu açıklama yaptık. Çok zor bir tedavi süreci oldu. Deniz hanım yatağa düştü. Hastalığı atlattıktan sonra da bir açıklama yaptık. Tabii bazıları ‘reklamları izlediniz’ gibi sözler de söylediler. Direk bizim adımızı vermeseler de bunlar hiç hoş şeyler değildi. Oysa kendi başınıza gitseniz size kimse bakmaz. Ama biriyle temas ettiyseniz hemen sizinle ilgileniyorlar. Belediyede 63 kişi taramadan geçti. Herhalde durduk yerde bunu yapmadılar.
Bildiğimiz kadarıyla şu anda siz maske de üretiyorsunuz…
Evet; bu süreçte maske konusunda çok başarılı bir çalışma yaptık. Vatandaşa 100 binden fazla maske dağıttık. İstanbul’a araç yolladık maske alımı için. Ardından bu iş bizim üzerimize kaldı. Bu da ciddi bir külfetti. Ama mesleğim gereği de tasarruflu gidiyoruz. Bu nedenle sorunsuz atlattık. Şu anda biz dikiyoruz. Maske satın almıyoruz. Hatta CHP Genel Merkezi’ne bile maskeyi biz gönderdik. Böyle bir dayanışma içinde de olduk.
Diğer kamu kuruluşlarıyla irtibatınız nasıldı? Ortaklaştığınız çalışmalar oldu mu?
Kaymakam bize sadece genelgeler gönderdi. Bir Vefa Destek Grubu oluşturulmuştu. 34’üncü günün sonunda bizi geri gönderdiler. Bizim şoförlerimizin halkla iç içe olmasını istemediler. Arabada Gaziemir Belediyesi’nin logosu var. Şoförlerimize fosforlu üzerinde belediyenin logosu olan yelek de giydirdik. O mahalleyi tanıyan şoförleri o mahalleye yolladık. İmam nereden bilsin o şoförü. Vatandaş da bu hizmeti belediyenin yaptığını düşünüyor. Bunun üzerine 34 gün sonra bizim araçları geri gönderdiler bu benim gücüme gitti. Daha geçenlerde bir teşekkür belgesi yolladı, kaymakam. Ama nezaketen ilk günden bir telefon edebilirlerdi. Gerekçe göstermeden bunu yaptılar. Biz de kamu hizmeti yapıyoruz. Harcadığımız yakıt ortada. 12 personel de hizmet veriyordu. Ben de bu tutum üzerine o süreçte bir basın açıklaması yaptım.
Seçim projeleriniz ne durumda? Salgın bunları engelledi tabii…
Tabii yapmak istediğimiz bir çok şeyi durdurmak zorunda kaldık. Ama yakın zamanda hayata geçecek bir projemizden söz etmek isterim.
Sosyal Market isimli projemiz var. Pandemiden dolayı durdu. ESBAŞ Anonim Şirketiyle ortak bir çalışmamız var. Bir sosyal market açıyoruz. Farklı bir sistem olacak. Bizim pazaryerimizin altındaki dükkanları şu anda ESBAŞ onarıyor. Orası bir market olacak. İhtiyaç sahibi 750 aileye yardım edilecek. Bu sayı bine de çıkabilir. Kimsenin evine koli götürülmeyecek. İnsanlar onlara verilen bir kartla ve karttaki puan üzerinden oradan ihtiyaçlarını alacak. Ürünlerin hepsinin puanı olacak. Sistem bağışlarla olacak. Bu arada mağazada giyim eşyası da olacak. Ama ağırlığımız gıda olacak. Hiçbir çocuğun, ailenin yatağa aç girmesini istemiyorum. Bir de temel ihtiyacından sadece bir tane alabilecek. Yani herhangi bir istismara da müsaade edilmeyecek. Bu Türkiye’de örneği olmayan bir çalışma. 15- 20 gün içinde açılacak. Bunların dışında taziye evi, dil merkezi gibi projelerimiz var. Bir Rum evinin restorasyonu söz konusu. Bunlar da yakın zamanda hayata geçecek.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: