Gezi’de Gözünü Yaybeden Yurttaş ‘Dikkatsiz ve Özensiz Davranmış
Gezi Parkı eyleminde polisin attığı biber gazı fişeğiyle bir gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya’nın açtığı tazminat davasında İstanbul Valiliği “Dikkatsiz ve özensiz davranmıştır” savunması yaptı.
Yayınlanma :
21.10.2016 19:02


Sarıkaya’nın açtığı tazminat davasında ise İçişleri Bakanlığı ‘Tedbirli gitseydin’ savunması yapmıştı.
Cumhuriyet’ten Ali Açar’ın haberine göre valiliğin gönderdiği dilekçede olayda idarenin hizmet kusuru olmadığı savunularak, Sarıkaya’nın Gezi Parkı’na kendi iradesiyle gittiği ve başına gelebilecekleri göze aldığı ileri sürüldü: “Davacı gösterici grupların güvenlik güçlerine karşı gerçekleştirdiği fiili saldırı sırasında veya başka bir sebeple yaralanmış olabilir. Davacı Gezi Parkı ve civarında eylemler olduğunu bilmektedir. İdare tarafından her türlü uyarı ve ikaz yapılmasına rağmen iş veya ikamet adresi olmadığı halde eylemlerin olduğu Gezi Parkı ve civarına gitmiştir. Basın yayın organlarınca yapılan uyarılara rağmen davacı dikkatsiz ve özensiz davranarak güvenlik çemberi dışındaki bölgeye gitmiş ve sonucu kendi iradesi ile göze almıştır.”
‘Tazminat talebinin amacı maddi kazanç’
Sarıkaya’nın mahkemeye somut delil sunmadığı savunulan dilekçede, Sarıkaya’nın bulunduğu tazminat talebinin zenginleşmeye yol açacağı iddiasıyla kabul edilmemesi istenirken, amacın maddi kazanç olduğu öne sürüldü: “Davacının uğramış olduğu zararların ve yaptığı harcamaların açık ve net şekilde ispatlanarak ortaya konulması gerektiği açıktır. Ancak davacı maddi tazminat taleplerine işe giriş-çıkış belgesi, aldığı maaşı gösterir belge, zararı gösteren fatura gibi kesin ve somut bir belge sunmamıştır. Manevi tazminat, hukukumuzda kabul edildiği üzere tatmin aracıdır. Sembolik olduğu söylenen manevi tazminat tutarının maddi kazanç elde etmeye yönelik olduğu açıktır. Davacının manevi tazminatı zenginleşme aracı olarak kullanması kabul görmemelidir. Talep edilen miktar fahiştir.”
Sarıkaya: AİHM’e başvuracağım
Sarıkaya ise, valiliğin savunmasına tepki göstererek, “O gün polis çevrenin ve halkın güvenliğini almadan saldırdı. Bir gözün bedeli para ile ölçülebilir mi? Ben gözümü kaybettim daha nasıl somut belge sunayım? Hukuka güvenim bitti. Onların vereceği para umrumda değil. Ben sadece o polislerin cezalandırılmasını istiyorum. Anayasa Mahkemesi’ne, sonra da AİHM’ye başvuracağım” diye konuştu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: