Göz tansiyonunda erken tedavi görme kaybını engelliyor
Türkiye'de yaygın bir şekilde görülen ve halk arasında 'göz tansiyonu' olarak bilinen glokom hastalığı, erken tedavi edilmezse körlüğe varan sonuçlar doğurabiliyor. Op. Dr. Sedat Selim, erken tedaviye dikkat çekerek, glokomun üç farklı tedavi yöntemi bulunduğunu kaydetti.
Yayınlanma :
12.03.2020 02:36


"Görme kaybına yol açan bir hastalıktır"
Glokom hastalığının başlangıçta hiçbir belirti göstermemesi nedeniyle hastaların yarıya yakınının hastalığından haberinin olmadığını vurgulayan Selim, "Glokom göz içi basıncının görme sinirini tahrip edecek kadar yükselmesi nedeniyle görme kaybına yol açan bir hastalıktır. Göz içi basıncının yüksek olması göz sinirine zarar verir ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar giden görme kaybına neden olur. Üretilen göz sıvısının boşaltılması engellenirse göz içi basıncı artar ve açık açılı göz tansiyonu hastalığı (glokom) oluşur. Bu en sık karşılaşılan glokom şeklidir. Glokomun seyrek görülen kapalı açılı tipinde göz tansiyonu çok yüksek değerlere ulaşıp, şiddetli ağrı ve bulanık görmeye neden olur. Bu genellikle hipermetrop hastalarda izlenir" dedi.
"Tedavi edilmezse görme alanında kör noktalar oluşuyor"
Glokom hastalığının sinsi bir şekilde ilerlediğini kaydeden Op. Dr. Sedat Selim, "Glokomda başlangıçta genellikle belirti görülmez, görmede bozukluk ve ağrı yoktur. Hastalık erken teşhis edilmeyip ilerlerse görme sinirindeki harabiyete bağlı olarak görme alanında kör noktalar oluşur. Daha sonra bir borudan bakıyormuş gibi etraftaki cisimler görülmez olur. Bu raddeye gelen hastalarda görme sinirleri yüzde 50 oranında kayıp yaşanmaktadır. Risk faktörlerinin başında ailede glokom varlığı, uzun süren kortizon tedavisi, göz içi iltihabı (üveit), ileri yaş, şeker hastalığı, yüksek ya da düşük vücut tansiyonu, yüksek miyopi ya da hipermetropi, göz yaralanmaları, migren ve kansızlık gelir" ifadelerini kullandı.
Glokomun üç farklı tedavi yöntemi bulunduğunu ifade eden Selim, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunlar damla ve ilaç tedavisi, SLT lazer tedavisi ve son aşamada da cerrahi müdahaledir. Bu müdahalelerle birlikte göz içi sıvı basıncı azaltarak dengelenir. Böylelikle görme sinirlerine zarar gelmesinin de önüne geçilir. Hastalık erken teşhis edilirse tedavide yüzde 90 oranında başarı elde edilebilir. Göz içi basıncının ölçülmesi tek başına bu hastalığa tanı koymak için yeterli değildir. 40 yaşın üstündeki herkes mutlaka tam donanımlı bir göz merkezinde uzman hekimler tarafından kontrol edilmelidir."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: