Sigorta kimleri kapsıyor?
Aile Destekleri Sigortası, Aile Gelir Desteği, Aile Yardımları, Gençler, Kadınlar, Engelliler, “Yaşlılar” ve Çocuklar olmak üzere 7 temel alt alandan oluşacak.
Aile Destekleri Sigortası neleri kapsıyor?
CHP’nin sadece sorunları dile getiren değil aynı zamanda çözüm üreten bir parti olduğunun altını çizen Gruşçu, Aile Destekleri Sigortası neleri kapsadığını söyledi ve devam etti:
“Aile Destekleri Sigortası ile yoksulluk sınırının altında kalan tüm hanelere, bu sınırın üzerine çıkacakları oranda gelir desteği sağlayacağız. Aile Destekleri Sigortası ile mevcut uygulamalardan farklı olarak, yoksul hane ve yurttaş sayısını azaltacağız. Keyfiliği, medyatik hayırseverliği, aileleri sürekli yetkililerle temasa zorlayarak rencide eden zihniyeti ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Aile Destekleri Sigortası, ‘Aile Destekleri Sigorta Kurumu’ tarafından yönetilecek. Aile Destekleri Sigortası'nı iktidarın değil sosyal devletin bir uygulaması haline getireceğiz. Aile Destekleri Sigortası kapsamında yurttaşlara ödenecek olan Aile Gelir Desteği’ni hanelerdeki kadınların hesaplarına yatıracağız, kadınları ekonomik açıdan güçlendireceğiz. Çocuk ve ev işleri nedeniyle işgücüne katılamayan kadınlara, istihdama katılmaları durumunda Aile Destekleri Sigortası kapsamında kreş yardımı yapacağız. Yoksulluk sınırının altındaki ailelerin çocuklarına eğitim bursu, beslenme ve süt desteği sağlayacağız. Pandemi döneminde daha görünür hale gelen dijital eşitsizliğin ortadan kaldırılması için çocuklara ücretsiz internet ve tablet desteği sunacağız. Engelli ve evde bakım maaşları Aile Destekleri Sigortası ile verilmeye devam edecek, hiçbir kesinti söz konusu olmayacak.
Engelli ve evde bakım maaşları belirlenirken engellinin hane içinde fert başına düşen gelirini değil, kendi gelir durumunu esas alacağız. 65 yaş üstü ve hiçbir sosyal güvencesi bulunmayanların yaşlılık maaşlarını da Aile Destekleri Sigortası sistemine entegre edeceğiz.”
Gruşçu, bu sigortanın gençleri de kapsadığını söyleyerek, “Gençlere pozitif ayrım yapacağız. Aile Destekleri Sigortası ile yoksulluk sınırı altındaki ailelerde yaşayan gençlere pozitif ayrımda bulunacağız. Gençleri, hayata daha etkin başlayabilmeleri ve geleceklerini güven altına alabilmeleri için istihdamda öncelikli kategoride değerlendireceğiz. Gençlere yönelik eğitim ve çalışma yaşamını kapsayan teşvikleri yaşama geçireceğiz” diye konuştu.
“Millet açlıktan ölüyor umurlarında değil”
Türk lirasının değer kaybettiğini, faizlerin arttığını belirten Gruşçu, “Türk Lirası döviz karşısında eriyor mu? Eriyor. Bunlar ne diyor? 'Biz yerliyiz ve milliyiz' diyorlar. Türk Lirası değerini kaybediyorsa bir sorun vardır. Faizler artıyor mu? Artıyor. İşsizlik artıyor mu? Artıyor. Yoksulluk artıyor mu? Artıyor. Yolsuzluklar artıyor mu? Herkes biliyor. Fiyatlar artıyor mu? Artıyor. Şimdi tüm fiyatlar artıyor. Peki, sonbaharda, kışta ne olacak? Vatandaşım, yurttaşım çarşıdan, pazardan evine sayıyla meyve sebze almaya devam edecek. AK parti Genel Başkanı kendisine yazlık saray yapıyor, millet açlıktan ölüyor umurunda değil” diye konuştu.
Koç Arı, “Cevabı sandıkta vereceğiz”
CHP Konak İlçe Emekli Komisyonu Başkanı Yeter Koç Arı da emeklilerle ilgili açıklamalarda bulunarak 13 milyon emeklinin yoksulluğa ve sefalete mahkûm edildiğini söyledi. Koç Arı, cevabı seçimlerde vereceklerini söyleyerek, “Ülkeyi yönettiğini iddia eden bu zihniyet, kendine saray inşa edip emeğiyle çalışıp, üreten vatandaşlara porsiyonları küçültme tavsiyesinde bulunduğu sürece bizlerin yüzü maalesef gülemeyecektir. Artık az kaldı. Bizler emeklileri yoksulluğa sürükleyen bu iktidara cevabımızı gerçekleşecek ilk seçimlerde sandıkta vereceğiz” diye konuştu.
Türker, “Emeklilerin hayalleri gasp edildi”
EYT Derneği Başkanı Doğan Türker ise emeklilikte yaşa takılanlara dikkat çekerek eski sisteme dönülmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkler, emeklilerin hayatının gasp edildiğini aktararak şunları söyledi:
“8 Eylül 1999 tarihinden önce bir sosyal güvenlik çatısı altında çalışma hayatına atıldığımız için, beklenti plan ve hayallerimizin o zamanki yasalar içerisinde gerçekleşeceğini düşünüyorduk. Çünkü devletimizle bir protokol imzalamış, devlet sözüne güvenmiştik.8 Eylül 1999 yılında öyle bir yasa çıkartıldı ki bütün planlarımız bozuldu, hayallerimiz yıkıldı. Devletimiz bize verdiği sözden caydı, yaptığımız sözleşmeyi tek taraflı feshederek haklarımız elimizden alındı. Bu yasa öyle bir zamana denk getirildi ki, Marmara Depremi akabinde insanlar canlarıyla uğraşırken, yaralarını sarmaya çalışırken, IMF'nin dayatmasıyla oldu bittiye getirilerek, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş şekilde, yasalar aleyhte geriye doğru işletilerek milyonlarca çalışanın emekleri, hayalleri gasp edildi.”

Yorumlar
Kalan Karakter: