
PARTİMİZ İÇERİSİNDE HALA MİRAS YEDİLER VAR
Neden Aday oldunuz?
Öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerini daha iyi noktaya taşıyabilmek, ilkelerimizi iktidar edebilmek ve parti içerisindeki bireysel anlayışı partiden kaldırabilmek için aday oldum. Tabii ki üzülerek belirtiyorum ki partimiz içerisinde hala miras yediler var. Yani, solu, sosyal demokrasiyi, Denizleri, Mahirleri, Yusufları hatta Mustafa Kemallerin adını kürsülerden kullanarak siyaset yapıp ancak bunları eyleme dökmeyenlerin, onların ilkelerini geleceğe taşımayanlar bu mirastan yemeye devam ediyor. Bizim derdimiz ise bu mirasa katmaktır. Ben bu mirasa katmaya geldi. Bundan sonrada mücadeleme tamamen bu anlayışla bu sürecin yürümesidir. Bunu nasıl yapacağız; bugüne kadar broşür asan, afiş dağıtan, bayrak asan bir anlayışa karşı gençlerin daha üretici, onların daha fazla gelişime açık olduğunu görerek dünya ile entegre olmuş genç kadroları yaratmamız gerekiyor. Çünkü şunu çok iyi biliyorum. Bizim yükümüz ağır, hedeflerimiz büyük. Neden yükümüz ağır? Çünkü Türkiye çok ciddi ve çetin şartlar altında ezilmekte ve boğulmakta. Ekonomik şartlar da son derece sıkıntılı süreçlerden geçiyoruz, dış politikada örselendiğimiz bir dönem. İstihdam da ise gençlerin ne eğitim görebildiği ne de istihdam edilebildiği bir süreç söz konuş. Atanamayan öğretmenlerimiz var, insanlar bunalıma girerek intihar ediyor. Kadın ve erkek eşitliği ortadan kaldırılmış bir durumda. Kadınların ne yazık ki, taciz, tecavüz, şiddet gördüğü ve emeklilerin sorunlarının görmezden gelindiği bir süre. Şartlar bu kadar ağırken evet, yükümüz ağır ama bu yükü birlikte taşıyacağız. Hedeflerimiz büyük, önce bu şartların ortadan kaldırılmasını sağlayacağız. Topluma; barış, hukuk, adalet adına yeni bir Türkiye sunmak istiyoruz. Bizim en büyük hedefimiz CHP’nin yeniden iktidar olduğu ve insanlarımızın nefes aldığı bir Türkiye yaratmak. Özellikle şunu söylemeliyim genç kadrolar yaratarak Konak’tan tüm Türkiye’ye bir mesaj vereceğiz. Çünkü bizim içimizde yetişecek olan gençler; iş dünyasına, bürokrasiye, siyasetin, sanatın, sporun hatta bilimin en önemli noktalarına gelecek gençler haline dönüşecekler. Çünkü onlar birikimleriyle, üretici noktalarıyla, birçok alanda var olabilecek gençler olacaklar. Bu vizyonla, örgütün bir kardeşi, evladı olarak onlara hizmet etmek adın aday oldum.
GENÇLİK İLE BERABER OLACAĞIZ
Yeni dönemde hedefleriniz ve projeleriniz nelerdi?
Bizim daha gidecek çok yolumuz var. Henüz yeni başladık ve yapacağımız çok iş var. Bunlardan en temeli, en önemlisi; Yeni genç kadrolara yer açmak. Bunun dışında geçen dönem başlattığımız Konak Buluşmalarımız devam edecek. Konak Buluşmaları’nda ‘Cumhuriyet, Tarım ve Devrim’ ile ilkini, ‘Köy Enstitüleri’ ile de ikincisini gerçekleştirdik. Ne anlamı var bu çalışmanın? Bu çalışma sıradan bir çalışma değil; hem akademik kültürün hem de halk dilinde toplumsal algının önemsendiği, dünyadaki tek formatının siyasete yansıtıldığı ilk örneğini gerçekleştirdiğimiz bir çalışma. Atölyeleriyle, forum çalışmalarıyla Türkiye’nin; temel sorunlarını, ağır şartlarını ele alan, çözüm üretebilen ve ilham veren hikayeleriyle geleceğe ışık tutabilen bir çalışmayı gerçekleştiriyoruz. Bir de semt buluşmalarını gerçekleştiriyoruz. Konak’ın Karataş, Gültepe, Kadifekale, Alsancak, Eşrefpaşa, Güzelyalı, gibi bölgelerimizde hem kentin tarihi yapısını ve envanterlerini ortaya çıkaran, bunu geleceğe taşıyama noktasında hem partililerimizin aidiyet duygusunu sağlayacak hem de o semtin insanları, esnafı ile bir araya gelerek, kucaklaşarak ortak payda ortamını yaratmaya çalışıyoruz. Okuma günlerimiz devam edecek; Cumhuriyetten bu dönem çok önemli kültürel envanterleri; partililerimiz ve vatandaşlarımız ile buluşturuyoruz. Bunun yanında girişimcilik ve yaratıcılık takımını kurmuştuk. Gençlerimiz bu takımda yer alıyor ve üretici oldukları bir takımdan söz ediyoruz. Geçen dönem 7 genç kardeşimizi bu çalışma kapsamında İstanbul’da Tekno Fest’te gönderdik. İnsansız su altı aracı üreten bu gençlerimiz yarışmaya katıldılar. Konak belediyemiz ile beraber bir çalışma gerçekleştirdik ve sokak hayvanlarımızın, kedilerimizin sıcak bir ortamda yaşayacakları, atık lastiklerden kedi evleri yaptık. İşte girişimci ve yaratıcı takımımızın aktif olduğunun da bu bir göstergesi. Aynı zamanda halkçı liselerimizin çalışmalara katılması ve liselerde daha örgütlü bir siyaset model geliştiriyoruz. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da desteklediği bu çalışma ile şu anda 150’yi aşkın liseleri arkadaşımız parti içinde çalışmalara katılıyor. Biz tüm sokaklarda evlere giriyoruz. Yerel Seçimlerde yüzde 64 gibi yüksek bir oy oranı aldık. Rekor oy oranını çok daha yüksek seviyelere taşıtacağız. Konak’ta ilk defa 111 mahalleden 84’ün de birinci parti çıktık. Kadifekale, Gültepe gibi 2’nci veya 3’ncü parti seçildiğimiz mahallerde şu an birinci partiyiz. Bunu çok uzun yıllar sonra başardık. Şimdi bunu devam ettirmek gibi bir derdimiz var. Tüm projelerimizle, çalışmalarımızla, Gençlik ve Kadın Kollarımızın gücüyle İzmir ve Türkiye’ye lokomotif olacak bir çalışmayla bunu sürdürüyoruz. Konak’ta neden bu hassasiyeti taşıyoruz? Çünkü Konak Türkiye’nin minyatürü olan bir ilçe. Yani Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlarımız burada kendini görebiliyor. Burası tarihin, kültürün, ekonominin beşiği. O nedenle İzmir’e ve hatta Türkiye’ye kan pompalayan, kentin kalbi konumunda olan bir ilçe. Bu kentte Karslı, Erzurumlu, Mardinli, İstanbullu, Konyalı, Sivaslı, Manisalı, Balkan Göçmenleri birlikte yaşıyorlar. Eper biz burada başarılı bir icraat gerçekleştirebilirsek, CHP’nin adaletini, sosyal demokrat anlayışını, barış, huzur özgürlük ortamını yaşatır ve gösterirsek, onlar da memleketlerinde ki akrabalarınıza bunu anlatacaklardır. Türkiye’de de üye sayımız artacaktır. CHP’nin kurumsal yapısını, kültürünü ve terbiyesini daha ileriye taşıyacak bir anlayışla Konak’ta çalışıyoruz.
‘ÇOK ONUR DUYDUM’
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, sizi desteklediğini açıkladı ve siz de belediye başkanlığı seçimi döneminde kendisi ile oldukça uyumlu bir şekilde çalıştınız bu konuda neler söylemek istersiniz?
Abdül Batur Başkan çok deneyimli bir başkan ve geçmiş dönemlerde de örgütü ile sevgi, saygı ve birliktelik içerisinde hareket etmiş bir belediye başkanı. O nedenle de biz kendisinin adaylığı açıklandığı günden itibaren kendisini kucaklayarak, örgütümüz ile buluşarak Konak’ın bütün sokaklarını beraber arşınladık, 52 gün boyunca Konak’ta her gün en az 10 bin adım atarak gitmediğimiz yer kalmadı. Bu süreçte de o sevgi, saygı ve bağlılığımız arttı. O da yerel süreçlerde başarıyı getirdi. O yüzde 64 tesadüf değil, bu uyumlu ve uzlaşı ortamını da ileriki süreçte de devam ettireceğiz. Ben Abdül Batur Başkanıma çok ama çok teşekkür ediyorum. Çünkü siyasette unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş vefayı ön plana alarak destek açıklamasından büyük onur duyduğumu ifade etmek isterim. Biz kol kola girdik, kol kola girince filiz meyveye döner, bu meyvelerinde insanımıza yansıyacağı bir ortam yaratmak istiyoruz. O yüzden Sayın Belediye Başkanımızla önümüzdeki dönemde de el ele kol kola, omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz.
‘GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN 100. YILDA TÜRKİYE KONGRESİ’
Pazar günü gerçekleşecek olan ilçe kongresinde siz bir tema ile yola çıktınız? Bu fikir nereden çıktı ve bizi nasıl bir kongre bekliyor?
Biz ilkleri gerçekleştiren ilçe Konak olarak ‘100. Yılda Türkiye Kongresi’ adı altında bir kongre gerçekleştireceğiz. Bu güne kadar ilk kez kongremizi bir başlık adı altında gerçekleştiriyoruz. Bunun temel sebebi; Türkiye’nin çok ağır şartları var, iktidar partisi baskı ve zulümle ülkeyi yönetmeye çalışırken, tek adam anlayışıyla sadece bir kişinin iki dudağı arasına bakarak alınan kararlar var. Bu da ülkemizin yönetilmez bir noktaya gelmesine neden oldu. Biz de diyoruz ki, Türkiye’nin ağır şartları olduğunu bilerek bu kongreleri bizim için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. 100. Yılda Türkiye Kongresi, aynı zamanda Cumhuriyet’in 100. Yılında 2023’te nasıl bir Türkiye’ye hayal ettiğimizi ve CHP iktidarını ile pekişecek bu sürecin nasıl gerçekleşebilmesi gerektiğini; sorguladığımız, yorumlayabildiğimiz ve ortaya bir sonuç çıkaracağımız bir kongre olacak. Aslında kongrelerin amacı budur. Kongrelerde mutlaka ülkenin ve partinin mevcut durumu ile ilgili bir sonuç çıkmalıdır. O nedenle biz bir ‘Bilim ve Halk Komitesi’ kurduk. Kongremizde bu komitemiz; orada görüş ve önerileri alarak orada bir sonuç bildirgesi çıkaracak ve bunu hem basınla hem de kamuoyu ile paylaşacak. 1973 kongresinde buna benzer bir çalışma yapılmış ve orada Türkiye’nin ana gündem maddeleri ve sorunları üzerine gerçekçi çözüm önerileri ortaya konulmuş. Biz de diyoruz ki yine gerçekçi ve akılcı olarak bu çözüm önerilerini ortaya koyalım. Çünkü 1973 kurultayından sonra çıkan sonuç Türkiye’yi beslemiş ve CHP 1974’te tek başına iktidar olmuş. 1977’de de aynı şekilde iktidar olmuş. Çünkü insanın sorununu kendi sorunu sayan, yurttaşın sorunlarını gerçekçi bir bakış açısı ile ortaya koyan bir CHP algısı yaratılmış. Şimdi biz yine aynı algıyı yaratmak ve toplumsal sorunların üzerine gitmeyi istiyoruz. Tüm ilçe kongrelerimizde hatta il kongresine önerim geleceğin çalışmasını şimdiden yapmaktır. Genel Başkanımız kurultayda da bununla ilgili bir çalışma yapılacağını ifade etti. Biz de kurultayımızı beslemek istiyoruz. Güçlü bir ilçe kongresi il kongresini besler, güçlü bir il kongresi de kurultayı sağlar ve güçlü bir kurultayda güçlü Türkiye’yi yaratır. Biz de bu bilinç ve azimle hareket ediyoruz.
‘BARIŞ İÇİNDE O SALONA GİRECEĞİZ, BİRLİK BERABERLİ İÇERİSİNDE DE ÇIKACAĞIZ’
Rakibiniz Ahmet Karadağ, hakkında neler söylemek istersiniz?
Biz 111 mahallemizin tamamında her mahallemize sandık koyarak, yöneticilerimiz ile birlikte sulh ve huzur içinde bir seçim süreci gerçekleştirdik. Aynı sulh ve huzur ortamını demokratik ve şeffaf bir şekilde ilçe kongresinde de gerçekleşmesini hedefliyoruz. Aday olan Ahmet Karadağ ağabeyim ile biz daha önce belediye meclisinde birlikte görev yaptık. Benim Grup Başkanı olduğum dönemde kendisi Grup Başkanvekiliydi. Kendisi böylesi bir parti içi yarışa girmeyi uygun görmüş, kendisine başarılar diliyorum. Hiçbir bireysel anlayışa katkı sunmayacağını düşünerek, ülkesel iktidar mücadelemizin kongremizde yaşanacağını düşünüyorum. Biz barış içinde o salona gireceğiz, birlik beraberli içerisinde de çıkacağız. CHP’lilere yakışan budur. CHP’nin Türkiye’ye karşı sorumluluğu vardır ve bunun için çalışacaktır. Biliyor ve inanıyorum ki tüm delege arkadaşlarımız hür iradeleri ile oy kullanacaklardır. Hiçbir baskı ve etki altında kalmadan, onuru pazarlığa çıkarılmadan delegelerimizin her biri sandığa gideceklerdir. Onlar onurlu, şerefli, haysiyetli Cumhuriyet Halk Partisi’nin neferlerdir. Demokrasiye ve adalete inanmışlardır. Ben genç bir ilçe başkanı ve adayı olarak kendimi onlara emanet ediyorum. Biz bir aileyiz nasıl ki evlerinde evlatlarına sahip çıkıyorlarsa bu evlatlarına da öyle sahip çıkacaklarına inanıyorum.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: