Gülen’le Tanışmadım, Telefonda Görüştüm

26 Temmuz’da gözaltına alınan ve mal varlığına tedbir konulan Mutlu, altı saatlik sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Mutlu’yla birlikte valiler Yusuf Yavaşcan, Abdülkadir Demir, Fatih Şahin, Necmettin Kallan, Nurullah Çakır, Ahmet Aydın, vali yardımcısı Haluk Nadir, kaymakamılar Erdal Çakır (Bağcılar), Feyzullah Özcan (Sancaktepe), Bilal Kurubal da (Kadıköy) tutuklanmıştı. Tutuklu vali İbrahim Özçimen bu soruşturmadan da tutuklanmıştı.

Gezi Dönemi Tweetleri Soruldu

Mutlu, Diyarbakır valisi olarak görev yaptığı 2007 ile 2010 yılları arasında ‘FETÖ/PDY’ye yasadışı biçimde mali kaynak aktarmakla suçlanıyor.

DHA’nın haberine göre sorguda Mutlu’ya Gezi eylemleri döneminde attığı ‘teskin edici’ tweetler de soruldu.

Mutlu tweetlerle ilgili soruyu şöyle yanıtladı: “9-13 Haziran 2013 tarihindeki Twitter paylaşımları bana aittir. Atmış olduğum tweetler bellidir. Hiçbir soruşturmaya da konu olmamıştır. O gün itibariyle de suçlama olmamıştır. Aradan üç yıllık bir süre geçmiştir. Bu tweetlerin bir suç olduğunu kabul etmiyorum. Bu tweetleri paylaşmamdaki amaç, Gezi’de özellikle emniyet güçlerimiz ile çatışan marjinal gruplarla değil çevrecilerle parkın muhafazasını amaç edinen gençlerin ruhundan bellidir.”

‘Telefon Görüşmemiz Vardır’

Mutlu, Gülen’le ilişkisiniyse şu sözlerle anlattı: “Bana sormuş olduğunuz FETÖ silahlı terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen ile yüz yüze bir görüşmem yoktur. Bir telefon görüşmemiz vardır.”

Mutlu, aralarında geçen telefon konuşmasının Gülen’in rahatsızlandığı dönemde yaşandığını, kendisine ilettiği geçmiş olsun dileğine Gülen’in teşekkür ettiğini söyledi: “Bunun dışında görüşmede başka hiçbir husus olmamıştır. Benim de bir talebim olmamıştır.” 

‘Akın Öztürk’ü Tanırım’

Cep telefonunda ‘Paşa Akın Öztürk’ olarak kayıtlı olan kişinin darbe girişiminin ardından tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk olduğunu belirten Mutlu, “Diyarbakır valisi olarak 2007-2010 yıllarında görev yaptım. Görev yaptığım bu sürede Akın Öztürk Diyarbakır’da 2. Anajet Üst Komutanlığı’nı yürütüyordu. Bu mesai vesilesiyle kendisini tanırım. Bunun dışında kendisi ile bu soruşturma evrakı içerisinde bahsedildiği şekilde cunta girişimi, ihtilal teşebbüsü konusunda hiçbir temas söz konusu değildir” dedi.

Mutlu’ya 7 Şubat 2012 tarihinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK soruşturması kapsamına alınmasından sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki İstihbarat Terör ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yapılan atamalar da soruldu.

İstanbul eski valisi şöyle konuştu: söylediği öğrenildi: “Hatırladığım en önemli değişiklik İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ile ilgiliydi. Bize söylenen bu kumpası yürüten kişinin Ali Fuat Yılmazer olduğu bilgisiydi. Bu nedenle il müdür yardımcılığı görevinden kendisini aldık. 17-25 Aralık hukuk darbesi ve Selam Tevhid soruşturmalarını açığa çıkartmamak gibi bir amaçla yapıldığını bilseydim zaten gereğini o vakit yapardım” dediği ifade edildi.

‘Açığa Alındığını Duyunca Geçmiş Olsun Dileklerimi İlettim’

Mutlu’ya telefon rehberinde ismi bulunan tutuklanan Dicle Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç’la ilişkisi de soruldu.

Mutlu bu soruyu şöyle yanıtladı: “Açığa alındığını duyunca geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Bunun insani bir duruş olarak değerlendiriyorum. birlikte çalıştığımız ve tanıdığımız bir insana geçmiş olsun dileklerimi iletmek FETÖ terör mensubiyeti olarak nasıl değerlendiriliyor anlamış değilim. Dostlarımı aramak terör örgütü mensubu olarak nitelendiriliyorsa bu ülkede herkes FETÖ terör örgütü mensubudur diye düşünüyorum.” 

‘Kitaplar Bana Ait Değil’

Evinde ele geçirilen iki adet Gülen hareketi kitaplarına ilişkin olarak ise Mutlu şu ifadeyi verdi: “Kitaplığımda bu yapı ile ilgili bütün kitapları özellikle ’17-25 Aralık hukuk darbesi’ sonrasında kaldırdım Evimde aynı zamanda baldızımla da kalıyorum. Kendisi iki çocuğuyla birlikte bizim yanımızda kalırlar, eşinden ayrıdırlar. Dört yıla yakın bir süredir yanımdadırlar. Gerek kendisi gerekse üniversite okuyan çocuğu okumaya meraklılar ve kitaplığımızı da evimiz gibi paylaşıyoruz. Muhtemelen baldızım veyahut oğluna ait olabilir, bana ait değildir.”

Mutlu, Diyarbakır’da görev yaptığı dönemde hakkında ‘FETÖ/PDY’ ile ilgili hakkında herhangi bir adli ve idari bir işlem yapılmadığını söyledi ve ekledi: “Hakkımda herhangi bir fezlekede düzenlenmemiştir. İstanbul valisi olduktan sonra SODES kapsamında emniyet yapmış olduğu öğrencilere yönelik üniversiteye hazırlık eğitimi maksadıyla destek hakkında bir ön inceleme yapıldı ancak herhangi bir aykırılık tespit edilmedi.”

Darbe girişiminden iki gün sonra açığa alındığını belirten Mutlu, “Açıkcası böyle bir şeyi hiçbir zaman beklemiyordum. Çünkü açığa alınma gerekçemizi oluşturan suç yapılanmaları ile hiçbir şekilde hayatım boyunca irtibatım olmamıştır. Merkez valisi olduğum günde en ufak bir küsme olmamıştır. Devlet memuriyetinde soruşturmalar olur, bunlar doğaldır, görevden de alınabilirsiniz” dedi.

‘Cuntacılarla Yargılanmayı Kabul Etmiyorum’

Mutlu ifadesine özetle şöyle devam etti: “Hüseyin Nakipoğlu’nu tanırım. Kendisinin İstanbul’da özürlü çocuklara yaptırmış olduğu okulda bir programa iştirak ettim. Orada tanıştım. Kendilerine bu okul için teşekkür ettim. Tanışıklığım bundan ibarettir.

İstanbul valisi olduğumda televizyonların, internet sitelerinin sahip ve yönetimlerini tek tek ziyaret ettim. Bu ziyaretlerim içerisinde Zaman gazetesine de uğrayıp kendisiyle bir kez görüşmem vardır, bunun haricinde Ekrem Dumanlı ile bir görüşmem yoktur

FETÖ terör örgütü ve bütün terör örgütleriyle 17 yaşımdan beri mücadele ediyorum. İstanbul’da kaldığım yerler, yurtlar bellidir. karakterim bellidir, inançlarımın ne olduğu bellidir. Bir tek cemaatim var ümmetim, bir tek önderim var peygamberimdir. Bunun dışında önder ve cemaat tanımam, bu şerefsizlerin arkasında, cuntacılarla birlikte yargılanmayı asla kabul etmiyorum. 

Darbenin olduğu gece Twitter hesabımdan darbeyi lanetlediğimi, hukuk önünde hesap vermeleri gerektiğini, açık ve net bir şekilde belirttim. Benim iki milyon takipçim vardır. Bunların hepsi darbeye karşı duruşumu görmüşlerdir. O saatler darbenin en yoğun saatleriydi. Hiç kimse benim kadar net duruş sergilemiş midir, mukayese edilmesini istiyorum.”