Güler,
konuyu TBMM gündemine taşıyarak, Küçük Menderes Nehri’ndeki kirlilik ve bu
kirliliğin tehdit ettiği insan ve çevre sağlığını, Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar’a sordu.
Bakanlık
Etkili - Düzenli Denetimler Yapmalı
Nehirdeki
kirlilikle mücadelede etkili ve düzenli denetimlerin önemine işaret eden Güler,
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetimlerini sıklaştırarak görevini yerine
getirmeli, kirlenmeye neden olanlar ve görevini yapmayan kamu görevlileriyle
ilgili yaptırımları uygulamalıdır” dedi.
Sanayi tesislerini kapatmanın çözüm olmadığını, sanayi ile çevrenin birlikte planlanması
gerektiğini söyleyen Güler, “Sanayi tesislerini denetim altına alıp, arıtma
tesislerini kullanmalarını sağlamalıyız. Sanayileşirken çevreyi öldürmememiz ve
göz ardı etmememiz gerekiyor, Küçük Menderes Nehri’nde ki sorunun en büyük
nedeni sanayi” dedi.
Su Arıtma Tesisleri Yaşamsal Önemde
Evsel atıklar,
tarımsal ilaçlar ve kimyasal gübreler nedeniyle de nehrin kirlendiğini altını
çizen Güler, “Nehrin sulama amacıyla kullanılması toprağın kuraklaşmasına ve
ağır metallerce kirlenmesine de neden olmaktadır. Kirliliğin önlenmesinde çok
etkili ve işlevsel olan, atık su arıtma tesislerinin sağlıklı olarak
işletilmesinin sağlanması, atık su arıtma tesisi olmayan belediyelerin ve
işletmelerin arıtma tesislerine kavuşturulması yaşamsal bir öneme sahiptir”
dedi. Nehrin geldiği durumdan sadece
bölgede yaşayan ve tarım yapan insanların etkilenmediğini de belirten Güler,
Kirlilikten, yanında nefes almanın bile çok zor olduğu nehrin Selçuk –
Pamucak’ta denize döküldüğü belirterek, “her yıl gerek Pamucak sahilini gerekse
Selçuk’taki ören yerlerini ziyarete gelen milyonlarca turisti olumsuz
etkilemektedir” dedi.
“Zaman
Geçilmeden Harekete Geçilmeli”
Küçük
Menderes Nehri için zaman kaybedilmeden harekete geçilmesi gerektiğini
belirten Güler, “aksi takdirde kendi içindeki canlıları öldüren zehirli nehrin
zamanla çevreyi de öldürmeye başlayacak” dedi. İlgili Bakanlığın kamu gücü ve
yetkisi ile eşgüdüm sağlayarak bölgedeki belediyeleri, kitle örgütlerini ve
işletmeleri bir araya getirip, çözüm odaklı çalışmalar başlatmasının önemine
değinen Güler, “Çevre Bakanlığı’nın önderliğinde, bölgedeki belediyelerin eş
güdümüyle, demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının ve bölge halkının
katkıları ile Küçük Menderes Nehri eski günlerindeki temiz haline
kavuşturulmalıdır” dedi.
CHP İzmir
Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar’a şu soruları yöneltti;
“Küçük
Menderes Nehri’nde yaşanan kirlilik ve nehrin biyoçeşitliliğindeki büyük kayıplar
nedeniyle, nehir ve çevresinde ne gibi önlemler alınmakta ve çalışmalar yapılmaktadır?
Küçük Menderes Nehri’nin geçtiği
yerleşim yeri ve işletmelerde, Atık Su Arıtma Tesisi(AAT) kurulumu ve çalışma
kapasitesi hangi aşamadadır? Arıtılmış
atık suların sulama amacıyla kullanılabilmesine ilişkin olarak, uygulanabilecek
teknoloji, ilk yatırım, işletme maliyetlerine ve kurulumuna yönelik çalışmalar
ne aşamadadır? Nehirdeki
kirlenmeyi önleyici, nehir güzergahı ve özellikle Selçuk çevresinde
neden olduğu çevre ve insan sağlığını tehdit eden olumsuzluklara karşı,
uygulamaya konulan her hangi bir acil eylem planı var mıdır? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak nehirde
kirlenmeye ve biyoçeşitlilik kayıplarına neden olan kirleticilere yönelik,
denetimler hangi birimlerce ve aralıklarla yapılmaktadır? Yapılan
denetimlerde uygulanan cezai yaptırımların sonuçlarına ve değerlendirmesine
ilişkin çalışma var mıdır? Bu yaptırımların, nehirdeki kirliliği hafifletici
herhangi bir sonucu görülmüş müdür?”
Yorumlar
Kalan Karakter: