

İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay’ın soru önergesinde şu
ifadeler yer aldı: “300'den fazla madencinin canını yitirmesine neden olan bu
ocakta, 17/18 Mart 2014 tarihinde denetim yapan ve açıklamanız sırasında
söylediğiniz gibi, 'hiçbir noksan hususun bulunmadığını' rapor eden
Bakanlığınız müfettişlerinin raporunu ve dayanaklarını ayrıntılarıyla açıklar mısınız?
Bu rapordan iki ay sonra yaşadığımız, -ülkemiz tarihinin en büyük- maden ocağı
felaketi karşısında, rapor sahipleri hakkında bir soruşturma açtınız mı?
Bakanlığınız müfettişlerinin iki ay önce verdiği rapordan sonra böyle vahim bir
olay yaşandığına göre, bu işletmede uluslararası bir teknik heyetin inceleme
yapmasını sağlayacak mısınız?, Ülkemizin maden ocaklarında vukubulan kazaların,
dünya ve özellikle Avrupa ortalamasının üzerinde olması karşısında, öteki maden
ocaklarında bir süre faaliyeti durdurup yeni ve kapsamlı bir inceleme yapmayı
düşünür müsünüz?"
İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, "tartışma konusu
maden ocağının işletilmesi ve denetlenmesi konularında TKİ'nin yetki ve
sorumluluğu var mıdır" diyerek şu sorulara cevap istedi: "Varsa
nedir? Partiniz sözcüsü sayın H. Çelik, geçen hafta yaptığı basın açıklamasında
askeri denetimlerin önceden haberli ve yasak savma niteliğinde mizansenler
olduğunu söyledi. Bakanlığınız müfettişlerinin yaptığı denetimlerin de,
kamuoyunca aynı nitelikte algılanmaktan kurtulması için aldığınız önlemler var
mıdır? Varsa nedir? Bakanlığınız adına denetim yapmakla yetkili ve görevli iş
müfettişleri sayısı nedir? Bu müfettişlerin denetlemesi gereken ülke
düzeyindeki işletme sayısı nedir? Bu sayılardaki oransızlık, nicel ve nitel
açıdan ülkemizde ciddi bir 'kamu denetimi' sorunu olduğunu göstermiyor mu?”
İŞ GÜVENLİĞİ
İş güvenliği konusuna da değinen İzmir Milletvekili Ertuğrul
Günay, sorularını şöyle sürdürdü: “İş güvenliği uzmanı adıyla iş sağlığı ve
güvenliği alanında işletmelere rehberlik hizmeti veren kişiler, görev
yaptıkları işyerlerinde ücretlerini işyeri sahibinden almaktadırlar. Bu
uygulamanın, ülkemiz koşullarında nesnel bir denetime imkan verdiği
söylenebilir mi? Bu sistemi, işverenden bağımsız, daha objektif bir işleyişe
dönüştürmeyi düşünüyor musunuz? İş sağlığı ve güvenliği açısından özel önem
taşıyan bu alanlarda taşeron sisteminin sakıncalarına rağmen, Soma'da
"ekip başı/dayı başı" gibi isimler altında yürürlükte olduğu işletme
yöneticileri tarafından da 'tevil yoluyla' kabul edildi. Bu gerçek karşısında,
öteki işletmeler de bu açıdan denetlenecek midir? Bakanlığınızın bu sistemi
tümüyle ortadan kaldırmak konusunda bir girişimi var mıdır? Madende canlarını
yitiren işçilerin kanuni mirasçılarına hakları, mahkemeye başvurmaları ve uzun
dava süreçleri beklenmeden ödenecek midir?"
“KİMLERE SORUMLULUK
YÜKLENDİ”
İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ın soru önergesinde ayrıca
şu sorular yer aldı: "İşçilerin kendi kusurları olmaksızın çalışamadıkları
göz önünde tutularak, çalışamadıkları günlerin ücretlerini almaları sağlanacak
mıdır? 1992 yılında Zonguldak'ta vuku bulan ve 263 işçinin canını yitirdiği
maden kazasının sonucunda açılan kamu davasını Bakanlığınız takip etti mi?
Ettiyse, bu davanın sonucunda kimlere sorumluluk yüklenmiştir ve bu nedenle
ceza alan var mıdır?"
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: