Güven'den AKP'ye İzmir Edebi Hatırlatması

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, Referandumda Evet ' denilmesi için mantıklı tek sebep bulamayanlar, İşi hayırcıları suçlamaya ve hakarete dökmeye çalışıyorlar. İzmir'de de AKP İl Başkanı Bülent Delican'ın ve kente gelen Bakanların yapmaya çalıştığı budur. Ama biz İzmir'e ve İzmirlilere yakışan üslubumuzu bozmadan,  çekilmek istediğimiz o seviyesiz tartışmaların içine girmeyeceğiz  dedi. Güven açıklamasında şunları söyledi.

Evet'i Savunamayanlar Saldırmaya Başladı

Son günlerde görüyoruz ki, Türkiye'nin içinde bulunduğu olağanüstü günlere, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir referanduma giderken, AKP yürütmeye çalıştığı ama halka tek bir haklı gerekçe bile sunamadığı Evet kampanyasını, Hayır diyenlere çamur atma ve hakaret etme kampanyasına dönüştürmüştür. Evet'i savunamayanlar hakarete ve saldırıya başladı. AKP'li yöneticiler hala bu referandumu bir parti meselesi olarak, saltanatlarının devamı olarak görmekte ve bunun karşısında duran kim olursa olsun suçlamaktadırlar. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve partimizi, dolayısıyla partimizi her seçimde İzmir'de açık ara birinci yapan İzmirlileri hedef alan bu asılsız, manasız ve seviyesiz ithamları elbette ki cevap verecek değerde bulmuyoruz. Bizler, tüm İzmir ve Türk halkıyla birlikte, AKP'nin bu suçlamalarına cevabımızı, 16 Nisan'da sandıkları hayır oylarıyla patlatarak vereceğiz. 

Boş Laflarla Uğraşacak Vaktimiz Yok

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican'ın açıklamalarının, kültürü, edebi ve aydınlığıyla öne çıkan İzmir'e ve İzmirliye hakaret olduğunu söyleyen CHP İl Başkanı Güven Biz işimize bakacağız, onlar gibi koltuk koruma, saltanatı sürdürme gibi bir derdimiz yok. Bizim derdimiz memleketin ve cumhuriyetin geleceği.   Kimseyi Evetçi, Hayırcı diye ayırmadan seviyor ama tüm İzmir ile birlikte 16 Nisan'da Hayır diyoruz. Bizim boş lafla,  AKP'li yöneticilerin koltuk sevdasıyla uğraşacak zamanımız yok.   Evet denmesi için halka bir sebep sunamayanları kendi öfkeleri, suçlamaları ve çaresizlikleriyle baş başa bırakıyoruz dedi.