‘Hakkımızı Arayabilmek İçin ‘Hayır’ı Örgütleyeceğiz’

Yaptıkları grevi kazanan Karabağlar Belediyesi işçileri bir kez daha hak arayabilmek için referandumda 'hayır'ı örgütleyeceklerini söyledi.

Grevle taleplerini kazanan Genel-İş İzmir 5 No’lu Şube üyesi İzmir Karabağlar Belediyesi işçileri, “Bir kez daha hakkımızı arayabilmek için, referandumda hayır oyunun çıkması için çalışma yapacağız” dedi. 

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen ve dört gün süren Karabağlar Belediyesi’ndeki grevde işçilerin talepleri kadar, yaklaşan referandum süreci de ön plana çıktı. Grevdeki işçilerle, referanduma dair görüşlerini, olası anayasa değişikliğinin işçiler açısından sonuçlarını, bu süreçte neler yapılması gerekenleri ve nasıl bir anayasa sorularını sorduk. 

Ortadoğu’da Esad, Saddam gibi yeni bir diktatör yaratılmak istendiğini belirten işçilerden Erol Aksoy “21. yüzyılda Türkiye yüzünü Ortadoğu’ya dönmemeli. Ülkede huzur kalmadı. Greve bile korkarak geliyoruz. Ya bir köşede bir bomba patlayacak ya da polisin saldırısına uğrayacağız diye düşünüyoruz. Ülkede bir güvensizlik, kaos ortamı var. İnsanlar evlerinde rahat oturamıyor. Tek adam, kendisini kurtaracak diye biz çocuğumuzun geleceğini yakamayız. Bugün bizim yaşadıklarımızı çocuklarımızın yaşamasını istemiyoruz. Daha refah, daha güvenilir, insanların birbirinden korkmadan yaşayabileceği bir ortam sağlanmalı” dedi.

Kazanılmış Hakları Gasp Edecek

Yeni anayasada işçilerin ve ezilen halkların taleplerinin olmadığını dile getiren Erdoğan Aydın da şunları söyledi: “Bize dikta, tek kişi yönetimi dayatılıyor. Bu referandum sürecinde hayır oyu çıkarsa halk, mevcut anayasanın da artık eskidiğini belirterek kendi anayasasını istediğini ortaya koyacak. İşçi sınıfı 80 anayasası ile kaybettiği halkları, mücadele ederek bu hale getirdi. Hükümet bu kazanılmış hakları bugün elimizden almak için çaba sarf ediyor ama yeni anayasa ile bu süreç daha da hızlanacak. Kıdem tazminatı, kamu işçiliği, güvenceli çalışma gibi en temel haklarımız elimizden bir kararname ile alınabilecek. Bu biz işçi sınıfı için kaos olur.” Aydın, işçilerin rahatça örgütlenebileceği, ezilen halkları kabul eden, sömürünün önünü kesen bir anayasa istediklerini söyledi.  

‘Anayasa Değişikliğinin Sonuçlarını Anlatacağız’

Referandum sürecinin ülke açısından ‘Hayır’la sonuçlanması gerektiğini dile getiren Muharrem Azırkan isimli işçi de “Evetin bize bir şey getirmeyeceğini, karanlığa sürükleyeceğini düşünüyorum. Hükümet bir başkanlık sistemidir, tutturmuş götürüyor. Halk, arasında başkanlığın ne olduğu, neler getireceği bilinmiyor.  Ben işçilerin, hayır diyeceğini inanıyorum ama ‘Hayır’ın çıkması için yoğun bir çalışma yapılmalı. İşyerlerinde, pazarlarda, mahallelerde, kentin en işlek yerlerinde, her işçiye anayasa değişikliğinde aslında neler yapılmak istendiğini anlatmalıyız, anlatacağız da” diye konuştu. 

‘Referanduma Eşit Şartlarda Girilmiyor’

Mahmut Güney: Türkiye’de dört parti var, bu partilerin birini vekilleri içeride ve bu sürece adil bir şekilde gidilmiyor. Hayır diyenlerin sesi kısılmak isteniyor. Eskiden asker anayasası vardı, şimdi sivil darbe anayasası uygulanıyor. Onun için benim bir emekçi olarak oyum hayırdır, hayır demek için de bütün çevremi ikna edeceğim, yapılacak çalışmalara katılacağım. Anayasa, demokrasiden, özgürlükten, ezilenlerden yana olmalı, ama şimdiki anayasa, patrona, tek adama yarayan bir anayasa. Çok çalışmak, insanları ikna etmek gerekiyor. 

Galip Mihyaz: Ben, diktatörlük anayasasına karşı hayır oyu kullanacağım. Tek adam ile yönetilen devletlerin sonları ortada, teker teker yıkılıyorlar. ‘Hayır’ımızı çoğaltmak için çaba sarf etmeliyiz. Kişi anayasısına karşı çalışma yapmalıyız. Bu anayasa değişikliği sonucunda bir daha ülke işçiler haklarını arayamaz, greve çıkamaz hale gelir. Daha kötü şartlarda mücadele etmemek için şimdi daha çok çalışma yapmamız gerekiyor.