Hareketsiz Yaşam Kalp Sağlığını Tehdit Ediyor

Özel Egepol Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin, hareketsiz yaşamın kalp damar hastalıklarına davetiye çıkardığını söyledi.

Narin, fiziksel aktivitenin, kalp ve damar hastalıkları dışında, şeker hastalığı, hipertansiyon, kemik erimesi ve kolon kanseri gibi birçok kronik hastalığın önlenmesinde olumlu katkıları olduğunun kanıtlandığına dikkat çekti.

Amerika'da her yıl 250 bin kişinin, düzenli fiziksel aktiviteden yoksun kaldığı için öldüğünün saptandığı bilgisini veren Doç. Dr. Cüneyt Narin, “Düşük seviyede fiziksel aktivite yaşamı olanların, daha fazla kalp hastalığından hayatlarını kaybettikleri tespit edilmiştir. Orta yaşlarda bile fiziksel aktivitenin artırılması, kardiyovasküler hastalıklardan ölüm oranını düşürmektedir. Buna rağmen gelişmiş toplumun ancak üçte biri, önerilen seviyede fiziksel aktivitede bulunabilmektedir” diye konuştu.

DÜZENLİ EGZERSİZ YAŞAM KURTARIYOR

Düzenli egzersizin, kasların oksijeni alma ve kullanma yeteneğini daha yüksek seviyelere taşıdığını kaydeden Narin şöyle devam etti: “Düzenli egzersiz, kan damarlarının kapasitesini de artırır. Bu artış, efor ve hormonal stres anında kalbin yüklenmesini önleyerek, birçok kalp kaynaklı sorunun oluşmasını önleyen etkide bulunmaktadır. Ayrıca düzenli egzersizle, özellikle orta yaş sonrası sıkça görülen kemik hastalıklarının, omurga ve eklem sorunlarının oluşması engellenerek, daha zinde bir vücudun korunması sağlanmaktadır”

Bu faydaların elde edilmesi için, haftanın hemen her günü, en az 30 dakikalık orta derece egzersiz önerildiğini hatırlatan Doç. Dr. Cüneyt Narin, “Orta derece egzersizden kastedilen, saatte 5 - 6 km hızda yürüyüş için sarfedilen efor eşdeğeri hareketliliktir. Bu hedefe ulaşan toplumlarda, kardiyovasküler hastalıkların görülme oranının % 30 - 40 düzeyinde azalacağı öngörülmektedir” ifadesini kullandı.