HDP'Lİ DOĞAN: 1 KASIM’DA YA DEMOKRASİYE, BARIŞA EVET YA DA ELVEDA (DENMİŞ) OLACAKTIR

Müslüm Doğan,  HDP’nin diğer milletvekili adaylarından Eylem Yıldız, Canan Kaplan ve HDP Karşıyaka İlçe Eşbaşkanı Ruken Turan, Karşıyaka’da Çorum Dernekleri Federasyonu’nun davetiyle yapılan toplantıya katıldı. Federasyon Başkanı Adnan Şahin, 19 dernekleri olduğunu belirtti ve tabanlarında HDP’li de olduğu ve ilişkilerini sıcak tutmak istedikleri için bu daveti yaptıklarını ve doğru olan siyasi düşüncenin yanında olacaklarını söyledi.

Müslüm Doğan da kendisinin de 50 bin üyesi olan bir oluşumun, derneğin başkanlığını yaptığını, üyesi olduğunu anımsatarak, farklı partiden olmanın önemi olmadığını, herkesin bir siyasi iradesi bulunduğunu belirtti.

“CUMHURİYET ÇOK ÖNEMLİ BİR REJİMDİR”

Cumhuriyetin çok önemli bir rejim olduğunu vurgulayan Doğan, Cumhuriyet fikriyatına, ilk kuruluşunda Mustafa Kemal ve arkadaşlarına Alevilerin destek verdiğini, daha sonra ise Cumhuriyetin Alevileri unuttuğunu söyleyerek şöyle devam etti:

“Osmanlı’nın şeriatçı devlet yapılanmasının adı değişti, Diyanet İşleri oldu.  Köy Kanunu çıkararak Alevi köylerine cami yaptırdılar. Köy kanununun 13. maddesine göre her köyde köylüyü cami yapmayı zorunlu tuttular. Daha sonra 1924’te Diyanet İşleri kuruldu. Bu Diyanet asimilasyoncu bir kurumdur. Aslında Sünniler için de bir asimilasyondur ve resmi ideolojinin dinini oluşturmuştur.”

Doğan, “Cumhuriyet rejimi tek bir ulus, tek bir inançtan vazgeçseydi bugünkü sorunlar olmazdı. Cumhuriyet hiçbir zaman laik olmadı” ifadelerini kullanarak, “Türklerle Kürtlerin, Alevilerle Sünnilerin, emekçilerin birbirlerinden ayrılması yönündeki politikalara karşı halk daha önce geniş bir cephe kurabilmiş olsaydı AKP bugüne gelemezdi” yorumunda bulundu.

“Cumhuriyet en iyi rejimdir ancak cumhuriyet geldi tıkandı, demokratiklikten uzaklaştı”  ifadelerini kullanana Doğan, “Birlikte yarattığımız değerler kirlendi. Bayrak da ortak değerimiz ama kirli ellerde bayrağı da kirlettiler” dedi.

Bir kişinin halkın iradesini yok saydığını söyleyen Doğan, şöyle konuştu:

“39 gün istikşafi dediler, istikşafi araştırma demektir. 39 gün iştikşafi yaptılar oyaladılar, ardından Suruç meydana geldi. Daha sonra iki polis öldürüldü. Savaş süreci tekrar ortaya çıktı. Biz hükümete girdik; o hükümetin savaş hükümeti olmasını istemediğimiz için girdik. Ama Cizre’den sonra orada kalamadık artık. Ama savaş tezkeresini imzalayanları sorgulamanız gerekir. Biz orada red oyu verdik. Biz CHP’li milletvekili arkadaşlar ile konuşuyoruz ortak işler yapıyoruz ama savaş tezkeresi kabul edilemez. Bunu sorgulamak gerekmektedir, yoksul halk çocukları savaşlarda öldürülüyor.”

“EZENLE EZİLEN ARASINDAKİ İLİŞKİYİ GÖRMEK GEREKİYOR”

Ezenle ezilen arasındaki ilişkiyi görmek gerektiğini belirten Doğan, “Bizim birlik olmamızı engelliyorlar. Bir maden ocağında birlikte kazma sağlayanların AKP’li ya da HDP’li olmasının bir önemi var mı” diyerek şöyle konuştu:

“Çorumlu, Yozgatlı, Sorgunlu, İskilipli olmamızın bir önemi yok. Kentsel dönüşüm projeleriyle bizim sırtımızdan rant üretiyorlar. İstanbul’da bir park için karşı duruşumuz bir özsavunma değil midir? Sokağınızda, mahallenizde söz sahibi olacaksınız. Yukardan uçakla gördüm, doğayı talan etmişler. Size hiç enerji ihtiyacınız ne diye sordular mı? İnsani ihtiyaçlar için gerekli elektrik ücretsiz verilmelidir. Hiç bunu yapan parti var mı?”

“PARTİMİZİN YENİ YAŞAM ÖNERİSİ HALKTAN DESTEK GÖRDÜ. HDP’NİN OLMAYACAĞI BİR SİYASİ DENKLEMDE SİYASET YAPILAMAZ”

HDP’nin yeni yaşam önerisinin halktan destek gördüğünü anlatan Doğan. “Hangi partiye oy vermiş olursak olalım 1 Kasımda ya demokrasiye, barışa evet ya da elveda olacaktır “ dedi.

‘’Emanet oy” ifadeleriyle ilgili olarak, insanların siyasi iradesinin emanet olamayacağını ifade ederek, “Ben sizin nereye oy vereceğinizi bilmiyorum ama HDP’nin olmayacağı bir siyası denklemde siyaset yapılamaz” diye konuştu.

Çok kötü bir süreçten geçildiğini belirterek, siyasi partilerde iyi temsilin ve örgütlü olmanın önemine de işaret eden Doğan, “Devlet bizim toplumsal dokumuzu çözmek istiyor, Ankara katliamı bunun son örneğidir. Kürt olsan, Alevi olsan, Türk olsan ne olur? Eşit yurttaşlık temelinde birlik olmamız gerekiyor” dedi.

Eylem Yıldız da konuşmasında, kendi yaşamından örnekler vererek, artık suni ayrıştırmalara karşı birlik olmanın önemini vurguladı.