Hollanda'da Kontrollü Esrar Ekimine Onay

Hollanda'da "hoşgörü yasası" kapsamında "coffeeshops" adı verilen kafelerde esrar satışı serbest. Ancak buralarda satılan esrar kaçak yollarla üretiliyor.

Muhalefetteki Demokratlar 66 (D66) Partisi'nin, kaçak üretimin kayıt altına alınmasına ilişkin önerisi, 150 üyeli mecliste 77 milletvekilinin oyu ile kabul edildi.

Hükümet ortağı Liberal Sağ Parti (VVD) ile diğer sağ partiler öneriye karşı oy kullandı.

Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen tasarı, Senato çoğunluğunun da onayını alması halinde yasalaşacak.

Yeni düzenlemeye göre, esrar üretiminde kullanılan Hint keneviri, sadece devlet tarafından kontrol edilen çiftliklerde ekilebilecek.

Söz konusu kafeler, sattıkları esrarı yasal izinle üretim yapan çiftliklerden temin etmek zorunda olacaklar.

Öneriyi hazırlayan D66 Milletvekili Vera Bergkamp, 40 yıldır kafa karıştıran "hoşgörü ikilemine" açıklık getirmek istediklerini söyledi.

Belirli bir miktara katar serbestçe esrar satan kafelerin esrar üretme ya da toptan esrar satın alması yasak.

"Halk Sağlığını Tehdit Etme Riski de Ortadan Kalkacak"

Bu nedenle kafelerde satışı serbest olan esrar, evlerin çatıları ve iş yerlerinde kaçak yollarla üretiliyor ve "el altından" kafelere veriliyor.

Öneriyi savunan milletvekillerine göre, esrar üretimi sırasında yoğun bir şekilde kaçak elektrik kullanımını ekonomiye ciddi bir yük getiriyor. Kaçak çekilen elektrik hatları nedeniyle sıkça yaşanan yangınlar da, toplum açısından tehlike oluşturuyor.

Bergkamp'a göre, yeni düzenleme ile yüz milyonlarca euroluk bir pazar kayıt altına alınacak ve suç oranı azalacak. Yasal yolla üretilen esrarın içeriği bilindiği için, halk sağlığını tehdit etme riski de ortadan kalkacak.

Hollanda Belediyeler Birliği, bu düzenlemeye destek veriyor. Bir çok belediye, esrar üretme yetkisinin kendilerine verilmesini istiyor.

Öneriye karşı çıkan sağ ve Hıristiyan partiler ise, düzenlemenin uluslararası yasalara aykırı olduğunu savunuyor. Bu yasa ile gençler arasında uyuşturucu bağımlılığının artacağını ve uluslararası pazar içinde organize suç örgütlerinin artmaya devam edeceğini öne sürüyorlar.