2004 yılında hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun mimarlarından
Prof. Adem Sözüer,
“Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmadığı bir ülkede hukuk devleti askıya alınmıştır. Hukuku ve kanunları hiçe saymak ve bunu kurumlarla sistematik yapmak keyfilik rejimidir. Böyle rejimlerde muhalifler 'bir gece ansızın gelebilirim' uygulamaları ile göz altına alınır" dedi. İstanbul Barosu Başkanı
Prof. İbrahim Kaboğlu ise
"Prof. Ahmet Özer'e uygulanan işlemler anayasaya aykırıdır. İstanbul Emniyet Müdürü'nü, İstanbul Başsavcılığı'nı göreve davet ediyorum. Prof. Ahmet Özer'i serbest bıraksınlar" ifadelerini kullandı. 31 Mart'ta Esenyurt Belediye Başkanı seçilen CHP'li Ahmet Özer'in "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla sabah saatlerinde evine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınmasına hukukçulardan tepki geldi.
"Hukuk devleti askıya alınmıştır"
Ceza Hukuku Uzmanı Prof. Adem Sözüer, X hesabından yaptığı paylaşımda, Özer’in gözaltına alınmasını eleştirdi. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına uyulmadığını belirten Sözüer, şunları kaydetti:
"Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmadığı bir ülkede hukuk devleti askıya alınmıştır. Hukuku ve kanunları hiçe saymak ve bunu kurumlarla sistematik yapmak keyfilik rejimidir. Böyle rejimlerde muhalifler "bir gece ansızın gelebilirim" uygulamaları ile göz altına alınır.""Serbest bırakın"
İstanbul Barosu Başkanı Prof. İbrahim Kaboğlu da Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in gözaltına alınmasını ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün önünde basın açıklaması yaptı. Kaboğlu,
"Esenyurt Belediyesi'nde ve Prof. Dr. Ahmet Özer'in evinde cereyan eden operasyonlar, işlemler konusunda bilgi almak üzere gelmiş bulunuyorum" diyerek, şöyle devam etti:
"Ben aynı zamanda anayasa hukuku profesörüyüm. Ben aynı zamanda emniyet görevlilerini eğitmiş bir kişiyim. Bütün işlemler hukuk devleti bağlamında, anayasaya uygun görev ve yetki ve sorumluluk çerçevesinde yapılır. Bir hukukçu olarak, baro başkanı olarak, olup bitenler konusunda İstanbul Emniyeti'nden bilgi almak hakkımdır. Bu bilgiyi alamamış bulunuyoruz. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bu bilgiden bizi yoksun kıldı. Baro olarak, insan haklarını izlemek, korumak, görev ve sorumluluğumuzdur. Kuşkusuz emniyet, yasama, yürütme, yargı insan hakları için vardır. Ne var ki bugün sabah 05.00'ten itibaren tanık olduğumuz uygulamalar, gerek belediye binasına giriş tarzı, kapının kırılarak girilmesi gerekse Ahmet Özer'in evinden sabahın köründe celp edilmesi, anayasamız açısından açıklanabilecek bir dayanağa sahip bulunmamaktadır. Belediye Başkanımız görevinin başındadır. Pekala suç kuşkusu durumunda davet edilir, ifade verebilecek konumdadır. Emniyet Müdürlüğü'nün kapısında yarım saat bekletilerek hiçbir bilgi alamamış olmam da bu işlemlerin anayasaya aykırılığını pekiştirmektedir.Benim çağrım İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü, İstanbul Başsavcılığı'nı göreve davet ediyorum. Prof. Ahmet Özer'i serbest bıraksınlar, herhangi bir iddia varsa anayasa ve yasaların çerçevesinde yerine koysunlar. Sonradan 'yanlışlık oldu' diye birtakım açıklamalar yapılmasın. Kamuoyunu aydınlatmalı ve belediye başkanımızı serbest bırakmalılar."