İFADE VERMEYE DE AYNI ÇANTAYLA GELDİ

Dosya, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nca tutuklandığı 2010 yılının Şubat
ayına dayanıyor. Dönemin CHP milletvekilleri Ahmet Ersin, Erol Tınastepe ve
Malik Ecder Özdemir, Erzurum'a gitti.  Ersin, İlhan Cihaner'i cezaevinde
ziyaret edeceklerini, Erzincan ve Erzurum'da son günlerde cereyan eden olayları
araştıracaklarını ifade etti. Ahmet Ersin ertesi gün, Erzincan Eriza Otel'de
pastane sahibi Erdal Erdoğan aracılığıyla gizli tanık 'Munzur'la bir araya
geldi. Ersin'e ait siyah çantanın, görüşmenin ardından Erdal Erdoğan tarafından
alındığı otel kamera kayıtlarından tespit edildi. Ersin ve Tınastepe'nin gizli
tanıklara ifadelerini değiştirmeleri karşılığında 80 bin TL teklif verdikleri
öne sürüldü. 

İlk gün "Gizli tanık Munzur la görüşmedim" diyen 3 gün sonra
Munzur'la görüştüğünü kabul etmek zorunda kalan Ahmet Ersin, "Ben
oturuyordum onlar yanıma geldi. Boşanma işi varmış işsizmiş onlardan
bahsetti" demişti. Ancak görüntüler CHP'li Ersin in bu açıklamasını da
yalanlıyordu. Bir başka dikkat çeken ayrıntı da Ersin in elinde getirdiği
çantayı Munzur'la milletvekilini buluşturan Paradise Pastanesi sahibi Erdal
Erdoğan ın alıp gitmesiydi.


Görüntülerde Ersin elinde siyah bir çantayla gizli tanık Munzur ve Paradise
Pastanesi nin sahiplerinden Erdal Erdoğan ın bulunduğu masaya geliyor, Erdoğan
ve Munzur'la el sıkışan Ersin, masaya oturuyordu. Ersin'in bıraktığı çantayı
bir süre sonra, gizli tanıklara baskı yaptığı iddianameye giren ve önceki gün
gözaltına alınan Paradise Pastanesi sahibi Erdal Erdoğan alarak otelden
çıkıyordu. Erdoğan ın peşinden gizli tanık Munzur da çıkıyor, Ersin in
getirdiği çantayı, Erdoğan ve gizli tanık, görüntülere göre  götürüyordu.
Görüntülerde Başsavcı İlhan Cihaner'in avukatı Hamit Sekman da yer alıyordu.



Erzurum Savcısı Osman Şanal'ın yetkilerinin HSYK tarafından alınmasının
ardından ortadan kaybolan gizli tanıklar, daha sonra Erzurum Savcılığı'na
verdikleri ifadede, kendilerini jandarmaların aldığını, Erdal Erdoğan'la
birlikte Erzincan Adliyesi'ne götürüldüklerini, ifadelerini değiştirmeleri için
ifade vermelerinin istendiğini, daha sonra da CHP'li Ahmet Ersin ile
görüştürüldüklerini anlatmışlardı. Gizli tanıkların iddiaları da iddianameye
girmişti. 



Bu iddiaların ardından Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, dönemin iki CHP’li
vekilinin Ergenekon Terör Örgütüne yardım etmek, suç delillerini bozmak ve adil
yargılamayı etkilemeye teşebbüs, maddi menfaat karşılığı ifadeleri değiştirtmek
suçlamalarıyla yargılanması istedi. Vekiller hakkında hazırlanan fezleke
Meclis'e geldi. Ancak dokunulmazlıklarının kaldırılması kararı çıkmadı. 


Ahmet Ersin'in son seçimde yeniden milletvekili seçilememesinin ardından
hakkındaki iddialar nedeniyle Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi
doğrultusunda talimatla ifadesinin alınmasına karar verildi. Talep
doğrultusunda kendisine çağrı yapılan Ahmet Ersin, dün sabah saatlerinde İzmir
Adliyesi'ne gelerek Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. Maddesi kapsamında
görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı Sinan Taşkın'a ifade verdi. 

Adliye girişinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Ahmet Ersin, hakkındaki
iddiaları kesin bir dille yalanladı. Ersin, "Ben bir hukukçuyum. O dönemde
de İnsan Hakları Komisyonu üyesi olan bir milletvekiliydim. Olayı araştırmak
için milletvekili arkadaşlarımla Erzincan'a gittik. Otelde kalacağımız ve şubat
ayı olduğu için yanıma pijamalarımı ve traş takımlarımı da aldım. Hepsi içi
para dolu olduğu iddia edilen bugün de yanımda getirdiğim bu çantaydı. Çantamı
yine aynı şekilde hazırladım. Bugün içinde ne olduğunu savcıya da
göstereceğim" diyerek çantasını gösterdi.

Otelde yanında dört gazetecinin, milletvekillerinin ve birçok kişinin olduğunu
ifade eden Ersin, "Ben kesinlikle o kişinin gizli tanık olduğunu
bilmiyordum. Benimle görüşmeye gelen 8-9 kişilik gruptan birisiydi. Bana da
gizli tanık olduğu söylenmedi. İddialar kesinlikle gerçek dışı. Para verdiğim
iddiaları da bence saçma. İlhan Cihaner benim akrabam değil, arkadaşım değil, o
kadar insan varken tanıdığı, akrabası böyle birşeyi benim yaptığımı iddia etmek
abesle iştigal. Gizli tanık olduğunu bilmiyordum dedim ama bilseydim de
kendisiyle mutlaka görüşürdüm. Çünkü İnsan Hakları Komisyonu üyesi bir
milletvekiliydim, hukukçuyum bundan doğal da birşey olamaz" dedi.