İflas korkusuna çözüm süreci değerlendirildi

EGİAD kur zararlarına dayalı teknik iflas düzenlemesi ve Türk Lirası üzerinden sözleşme yapılması zorunluluğunu değerlendirdi

Öz sermayeleri kur farkı zararları nedeniyle eriyen firmaların teknik iflas korkusuna çözüm süreci EGİAD tarafından değerlendirmeye alındı.  Resmi Gazete’de yayımlanan 6102 Sayılı TTK’nın 376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğ sonrasında, “Kur farkı nedeniyle işletmeler artık ‘teknik iflas’ yaşamayacak. Yeni tebliğle şirketler borca batık olmayacak veya sermaye kaybı kapsamına alınmayacak” denildi. Konuyu değerlendiren EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter, Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Yapılan bu düzenleme, kur farkı zararı yazan şirketlerden, ileri vadeli döviz alacakları mevcut ve nakit akışı kuvvetli olan şirketler açısından cezai sorumluluklara da gebe sorunları gidermeye yönelik atılmış olumlu bir adımdır. Ülkemizde birçok şirkette sermaye yetersizliği ve kur farkları nedeni ile teknik iflas sıkıntısı yaşanmaktadır. Kur farkından kaynaklanan zararlar işletmeleri olumsuz etkilemektedir. Bu düzenleme TTK açısından sorunu çözebilecek olmakla beraber, uluslararası raporlama standartları ve bankaların tahsis süreçleri anlamında bir sonuç doğurmayacağını öngörmekteyiz” dedi.

Türk Lirası üzerinden sözleşme yapılması zorunluluğuna ilişkin 32 sayılı  kararda yapılan değişikliğe ilişkin olarak İlter şöyle dedi: “Sanayicilerin girdi ve hammaddesinin bir çoğunun ithal ve döviz üzerinden olduğu, bu nedenle TL satış yapmaları durumunda kur riskinden nasıl sakınacakları;  Ürünleri ithal ederek satan şirketlerin kur riskine karşı nasıl korunacağı; Döviz üzerinden finansman kullanan şirketlerin Türk Lirası üzerinden satış ve kiralama yapması durumunda kur riskinden nasıl sakınacağı; Mevcut sözleşmelerin 30 gün içerisinde TL döndürülmesi ile ilgili düzenleme çerçevesinde hangi kur üzerinden dönüleceği ve tarafların nasıl mutabık kalacağı hususunda hassas değerlendirme ve ek düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Bu hususta Hazine’den yapılan duyuru ve düzenlemeleri yakinen takip etmekteyiz. Türk Parasının kıymetini koruma amacına yönelik ve kambiyo ile ilgili düzenlemeler yapılırken serbest piyasa ekonomisi kurallarının ve sözleşme serbestisi prensiplerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyoruz.”