Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin (İGC) ‘Türkiye ve Avrupa Birliği’nde Bağımsız Gazeteci Olmak’ çalıştayının diğer oturumunda ‘Bağımsız gazetecilik nasıl olmalı?’ konusu tartışıldı. Prof. Dr. Doğan Tılıç, tartışma noktasında nasıl çözüleceğine dair görüşlerini paylaştı. Çalışmanın sonunda ise tartışılan konular hakkında sonuç bildirgesi hazırlandı.
“Gazeteciler toplumsal mücadelenin bir parçası olmalı”
Prof. Dr. Tılıç, kitle ve gazeteci arasında bağ kuvvetlenirse ve kitle daha kaliteli haber talep eder ve örgütlü olursa gazetecilik yapılabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bizim örgütlülüğümüz vatandaşın örgütlülüğü ile bir arya gelirse biz medya atmosferini medya patronları etkiliyoruz. Yunanistan’da da belli konularda serbestler, risk yok. İsveç’te de aynı; ama mesela şu anda İsveç basını NATO’cu oldu. Türk-Yunan ilişkilerinden çok geçerlidir, dış çatışma iç bütünlüğü arttırır. Yunana hükümetinin ne zaman içeride problemi olsa bizimle çatışır, Türkiye’de dene zaman iç problem olsa Yunanistan ile çatışır. Bu sistemin bütünü değişmedikçe ne kadar iyi gazeteci olursam olayım bağımsız gazetecilik yapamam. İsveç ve Yunanistan’da neden farklı? Bir örgütlenme, yaşanmışlık ve bir gazete kültürü var. Bütün bu düzene karşı yapmamız gereken şey toplumsal mücadelenin parçası olmalı gazeteciler. Dünyanın her yerinde gazeteciler ve sendikalar zayıflıyor. Bazı yerlerde tam tersi oluyor, nasıl? Gazeteci sendikaları sadece gazetecilerin değil toplumun sorunları ile ilgileniyor. Bunu Kıbrıs’ta yaptılar.”
“Teknoloji tek başına bir şey yapamaz”
Yeni teknolojilerin olumlu ve olumsuz yönlerine değinen Tılıç, “Bir teknoloji var; ama eşitsizlikler devam ediyor. Teknoloji tek başına bir şeyler yapamaz. Sosyal medya bize olanak sağladığı gibi totaliter rejimlerin de paralı trol orduları var. Bu sosyal medya bize imkanlar sağlarken olumsuzlukları da getirdi. Dünyada sağ popülizmin yayılmasını sağlayan en önemli araç sosyal medya. Sosyal medya bir iki cümlede her şeyi söyleyebilmek imkan sağlıyor; ama hayat karışık. Evet, inanılmaz fırsatlar sunuyor; ama kendi içinde tehditlerde barındırıyor” dedi.
“Uluslararası gazeteci dayanışması olmalı”
Tılıç, ‘Buna çare ne?’ noktasında da görüşlerini bildirerek, “Bir dönem çare yerel medyadaydı. Birinci şey medya atmosferi demokratikleşmesi için toplum mücadelesinden ayrılamaz. Medya sahiplik yapısı bağımsız bir gazetecilik yapmak açısından en önemli tehlikelerden birisi. Bağımsız etik bir gazetecilik talebini medya sahiplerinin karşısında güçlü çıkartmalıyız ve buna dair yasaları da iktidardan talep etmeliyiz. Gazetecilerin donanımlı bilgili becerili yetkin uzman meslek erbapları olmaları için çalışmalıyız. Gazetecilerin örgütlülüğü için çalışmalıyız, mümkünse bütün gazeteciler sendikalı olmalı. Bu bahsettiğim dünyanın problemi ve dünya çapında bir dayanışma olmalı. Bağımsız gazeteciliğin de gerekliliklerinden birisi de uluslararası dayanışma olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Gappi, “Mucize beklememeliyiz”
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise, “Bütün bu konuştuklarımızı yapabilsek bile kaliteli bir şeyler yapabilsek bile bizi gelir anlamında sonuca ulaştırmayabilir. Burada da bir mucize beklemeyeceğiz, sistem oluşturulmalı. Aslında bu toplantıların özü nasıl bir sistem oluşturabilir? Kendi içimizde kurumların olması gereken nitelikte kurumlar mıyız önce bunu gözden geçirmeliyiz. Gelir modelleri konusu biraz uzun bir süreç; ama basının da biraz kendisine bakması gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Sonuç bildirgesi hazırlandı
Tartışma sonucunda Prof. Dr. Tılıç tarafından aktarılan sonuç bildirgesi şu şekilde:
-Gazetecilik, özgür ve demokratik bir toplum mücadelesinden ayrı sürdürülemez.
-Siyasal iktidarların ve medya sahiplerinin, gazetecilerin bağımsızlığını ve özgürlüğünü sınırlayan baskılara karşı güçlü bir karşı çıkış olmalı. Bağımsız, özgür gazetecilik etkin anayasal güvence altına alınmalı. Siyasal partiler, bunu programlarına almaya zorlanmalı.
-Gazetecilerin mesleki birim ve donanımlarını arttıracak programlar yapılmalı. İletişim sürecinin temel aktörü olan gazetecilerin dil bilen, belli alanlarda uzmanlaşmış nitelikli meslek erbapları olmaları sağlanmalıdır.
-Gazetecilerin örgütlülüğü güçlendirilmeli, yerel ulusal ve uluslarası dayanışma ağları oluşturularak geliştirilmelidir.
-Bağımsız ve nitelikle haber üretimi için finansal destek modelleri oluşturulmalıdır.
-Vatandaşların doğru ve gerçek haber talep eden bir bilinç ve duyarlılık düzeyine taşınması için çaba sarf edilmelidir.
İGC'de ortak akıl: 'Bağımsız gazetecilik nasıl olmalı?'
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin (İGC) ‘Türkiye ve Avrupa Birliği’nde Bağımsız Gazeteci Olmak’ çalıştayının diğer oturumunda ‘Bağımsız gazetecilik nasıl olmalı?’ konusu görüşülerek sonuç bildirgesi hazırlandı.
Yayınlanma :
03.09.2022 16:50
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: