

Değerli Dostlar yeni
bir yılın ilk yazısında ne yazmalıyım diye kendi kendime konuşurken kafamda
zamana dair sorular oluşmaya başladı.
31 Aralık’tan 1 Ocak’a
geçilirken aslında gerçekten bir zaman diliminden diğerine mi geçiliyordu?
31 Aralık bir son 1 Ocak
yeni bir başlangıç mıydı?
Aslında sürecin
kesintiye uğramadığını biliyoruz. Bir sıçrama ya da değişimin olmadığı da açık.
Yaşam devam ediyor ve zaman
denilen kavram (miladi takvim) yaşadığımız hayatı kaydediyor.
Fakat sonuçta, insanlar 31
Aralığı
bir son kabul edip çeşitli tören ve çılgınlıklarla geçmiş yılı uğurlamak
istiyorlar.
Geçmişte kalmadan geleceğe
bakmak adına aslında doğru da yapıyorlar. Yeni yıl için tüm dilekler umutla
başlıyor.
İstisnasız tüm insanlar sahip oldukları ekonomik, sosyal ve
kültürel pozisyonlarından bağımsız umut diliyorlar. Umut ediyorlar.
Çetin Altan’a ait benimde
çok sevdiğim
ve kullandığım bir deyim var. Enseyi
karartmamak.
Değerli Dostlar,
işte her 31 Aralık gecesi tüm dünyanın; onca iktidar, paylaşım, savaş, ölüm,
acı ve vicdansızlıklara karşı yine de enseyi karartamayarak umuda şans
vermesini çok önemli buluyorum, takdir ediyorum ve mutlu oluyorum.
Umut etmenin insanın direnmesinin ve
ayakta kalabilmesinin en temel dayanağı olduğunu daha iyi anlıyorum.
O zaman benimde yazım umut veren ve
umudu büyüten ve teşvik eden bir yazı olmalıydı.
Yeni yılın ilk
günlerinde hani insanların umut etmelerini doğrularcasına ülkemin on yıllardır
yaşadığı büyük sorunun çözümüne dair girişimler ardı ardına gelmeye başladı.
Son sözü önce söyleyeyim ki bu süreci amasız lakinsiz destekliyorum.
Bu sürece kim ya da kimler
karar verdi, başlattı, yürüttü, destekledi ise hepsine minnettarım.
Sürecin içindeki tüm
aktörlere teşekkür ediyorum.
İnsan eyleminin yani siyasetin belirleyiciliğine olan inancım
giderek artıyor.
Önceliği siyaset aldığı
zaman koşullar, zorunluluklar, konjonktür vb engeller aşılabiliniyor.
Politik tıkanmanın ve
körlüğün panzehirinin insan eylemi yani siyasetin ta kendisi olduğunu görüyor
ve seviniyorum.
Cumhuriyetle başlamayan
fakat onunla birlikte gelişerek büyüyen Kürt Sorununun çözümü için; siyasi bir
iradenin ortaya konması ve risk alınması, küçümsenecek, görmezden gelinecek ve
bigâne kalınacak bir olay değildir.
Siyaset yapma iddiasında olan her
kuruluş ve kişinin ilgilenmesi ve müdahil olması gereken bir durum var ortada.
Ülkemizde onbinlerce ocağa ateş düşüren,
acı yaşatan, vatandaşlarımızın hayatını karartan bir sorundan söz
ediyoruz.
Sorunun kaynağı, nedenleri
konusunda farklı görüşlerin sahibi olabiliriz. Fakat sonuçlarının yarattığı
travma hepimizin ortak paydasıdır.
Ölüm tüm duyguları sıfırlıyor.
Anlamsız kılıyor. İnsanı içine çekiyor. Yalnızlaştırıyor.
Değerli Dostlar
hepimiz biliyoruz ki Türk Kürt bu ülkenin evlatları ölüyor. Vatandaşlarımızın
acıları ile yoğruluyoruz.
Analardan söz etmek bile
bana utanç ve haksızlığa ortaklık duygusu veriyor. “analar ağlamasın” sözünü terennüm edenlerden hazzetmiyorum. Çünkü
analar ağlıyor.
İşte bu ruh hali ve düşünce tablosu içinde; yeni yılda
insanlarımızın önüne bir umut ihtimali konuldu.
Küçük ve cılız bir alevin
büyük bir aydınlığa yol açma ihtimalini kimsenin ıskalamasını, pas geçmesini,
görmezden gelmesini hele hele reddetmesini istemiyorum.
Bu ölümleri durdurmaya kim muktedirse; şeytan bile olsa onunla görüşmek
gerekir.
Eğer bugün
görüşerek bir insanımızın ölümüne mani olunduysa; bir muhalifin siyaseten
sorması gereken soru dün neden görüşmediniz olmalıdır.
Dün evlatlarını yitiren
analarımızın babalarımızın adına geç kalmanın hesabını iktidardan sormalıdır.
Ben başka bir siyaset bilmiyorum ve bilmekte istemiyorum.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: