İzmir’in Balçova bölgesinde 16 yaşındaki Eren Bigül, geçen 8 Eylül’de polis merkezine pompalı tüfekle saldırarak 1'inci Sınıf Emniyet Müdürü Polis Başmüfettişi Muhsin Aydemir ile polis memuru Hasan Akın’ı şehit etti. Olayla ilgili 27 şüpheli gözaltına alındı. 11 şüpheliden aralarında Eren Bigül ile babası Nuhver Bigül, İran uyruklu Khalegh Noorıborojerdi ile Suriye uyruklu Mahmud Algatı, Cuma Tabbas, Fıras Seyıd Abdurrahman ve Muhammed Elhazzam olmak üzere 7 şüpheli tutuklandı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hastanede tedavisi yapıldıktan sonra tutuklanan Eren Bigül'ün ifadesindeki yeni detaylar ortaya çıktı. Bigül’ün ifadesini yayınlayan Gazeteci İsmail Saymaz, şu ifadelere yer verdi:
“Atatürk’ü sevmiyorum. Çünkü Atatürk, Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmiyor. Laiklikle hükmediyor. Laiklikle hükmetmek Allah’a karşı gelmektir. Ben devletin, Kuran ve sünnetin dışına çıkılmayarak, Allah’ın indirdiği ayetlerle yönetilmesini istiyorum. 2025 yılının Ramazan ayında internette mezhepleri araştırıyordum. Hanefilik, şafilik, selefiliği araştırdım. Şialığı araştırmadım. Kendimi sunni olarak ifade ettiğim için sunni mezhepleri araştırdım. Selefilikte Kuran ve sünnet dışına çıkılmadığı için bu düşünce bana daha uygun geldi"
"IŞİD’e sempatim var"
Kanlı terör örgütü IŞİD'e sempatisi olduğunu öne süren Bigül, "El Kaide ve IŞİD’i araştırdım. IŞİD’in arkasında bir devlet desteğine rastlamadım. IŞİD’e sempati duymaya başladım. Türkiye, cihat kapsamında: İnternetten IŞİD’in eylemlerini izledim, Ebu Bekir El Bağdadi’nin (2019’da öldürülen örgüt lideri) konuşmalarını dinledim. Bu yazın Ebu Bekir El Bağdadi’nin Türkiye’nin artık cihadın kapsamında girdiğine dair konuşmasını dinlemiştim. Ağustos 2025 yılı sonu ve Eylül 2025 başlangıcında Instagram sayfamın ismini ve fotoğrafını değiştirdim. İsmini ‘Muvahhid’ yaptım. Bu, tevhid inancına sahip olmak, Allah’ın birliğine inanmak demek. İki ay, en fazla üç aydan beri IŞİD’i seviyorum. Annem ve babamın IŞİD’i sevdiğimden haberi yok. Onlar selefi olduğumu biliyor. IŞİD’e biat etmedim, sadece seviyordum. Çocukluktan beri okula gitmek istemiyordum. Bunu anne ve babama söylemiştim. Onlar göndermek istiyorlardı. Okul sıkıcı geliyordu. Selefi olduktan sonra tağut okulu olarak gördüğüm için okula gitmek istemedim. Olay gününden bir gün önce annem, babam ve akrabamızla Urla İçmeler’de denize gittik. Dizle göbek arası mahrem olduğu için eşofmanla ve tişörtle girdim" dedi.
Mustafa Sandal'a saldırmayı planlıyormuş
Yaklaşık iki aydır Mustafa Sandal'a saldırmayı planladığını öne süren Bigül, "Bir iki aydan beri bir şeyler yapmayı düşünüyordum. Ne yapacağım diye düşünüyordum. Bir an önce ahiret hayatına geçmek istiyorum. Mustafa Sandal’a saldırmayı düşündüm. Mustafa Sandal’ın İslam’a karşı söylemiş olduğu bir sözü karşıma çıktı. 5-7 Eylül arasında Urla İçmeler’de bulunduğumdan dolayı Sandal’a saldırmayı düşünsem de gerçekleştiremedim. Ayrıca nasıl yapacağım konusunda kararsızlığım vardı. Ben saldırıdan önce “Birazdan istihşad (İntihar eylemi) yapacağım” başlıklı yazıyı bir ayda hazırladım. Evden çıkarken bu metni gönderi ve hikaye olarak (Instagram’da) yayınladım. Ebu Bekir El Bağdadi’nin “El muvahhidler” başlıklı yazısını paylaştım. Takipçilerimin eylem yapacağımı bilmeleri mümkün değildir. Eylemden en fazla yarım saat önce, yazıyı ve Bağdadi’nin sözlerini yayınladım. IŞİD’e sevgi duyduğumu dört arkadaşım, lisedeki erkek arkadaşlarımın çoğu biliyordu. “Birazdan istihşad yapacağım” başlıklı yazıyı yazdığımda çok sinirliydim. O gün Twitter’da İslam’a birileri kötü söz söylüyordu, o nedenle yazdım. Bir ara K’ye ‘AK-47, AK-74 bulabilir miyiz’? diye sordum. ‘Buluruz’ dedi. Ne kadar olduğunu sordum. Fiyat vermedi. Ne yapacağımı sordu. ‘İstihşad’ diye cevap verdim. Yanındaki kişiye ‘Bu istihşad diyor, ne diyor?’ sordu. O da ‘IŞİD’ diye cevap verdi. K, tekrar ‘Bu ne?’ diye sordu. ‘İnternetten bak, araştır’ dedim” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: