İKİ TOPLANTI VE HALİ PERİŞANIMIZ
Yayınlanma :
28.11.2014 00:35


Geçtiğimiz hafta İzmir CHP’de iki önemli toplantı oldu. Biri Karşıyaka
İlçe örgütünün “İlçe Danışma Kurulu”
adı altında yaptığı toplantı, diğeri de İzmir İl Başkanlığının Cumhuriyet
Meydanı’nda yaptığı “Umut Gönüllüleri
İktidar Yürüyüşü” toplantısı/etkinliğiydi. Her iki toplantı da, yazının
başlığında ifade edildiği gibi tam bir “hali
perişanımızı” gösteriyordu. Toplantılardan kamuoyuna yansıyan resimlerin
iki yansıması olduğunu, olması gerektiğini düşünüyorum. Birincisi kamuoyuna
yansıyan yönü ile halka verilen cılız görüntü, diğeri de şişine şişine
kendilerine yer bulamayan il ve ilçe yöneticilerinin gerçek durumunu yansıtan
gerçek. Taktir edilir ki; ortaya çıkan bu durumun sorumluları, elbette yalnız
yönetim kademelerini işgal eden arkadaşlar değiller. CHP İzmir’de “miladın” kendileriyle başladığını,
yerel seçimlerde tüm ilçeleri alacaklarını iddia edenler, her şeyi kırıp
dökmeyi “arınma” olarak sunan,
doksan yıllık çınarın “yeni fidanlar”
vereceğini ileri süren, yerel yönetimdeki başarıları, uluslararası ödüllerle,
derecelendirme örgütlerinin not ve takdirnameleriyle sabit olduğunu, savunup
sıranın partiyi dizayn etmeye geldiği iddiasındaki “büyüklerin” ve hatırlı babaların “çocuklarının” payı sanırım daha da fazla.
Karşıyaka Danışma Meclisi toplantısına
410 kongre delegesi, 10-15 doğal delegenin, 27 kişi de belediye meclis üyeleri
olmak üzere toplam 450 ye yakın insan davet edildiği halde, kongreye 43 delege
bir belediye başkanı iki de milletvekilimiz, yaklaşık 60 civarında da dinleyici
katılmışlardır. Parti yerel seçimlerde Karşıyaka’da % 72 oy almıştır. Peki
örgütün bu duruma düşmesinin nedeni ne?
Cumhuriyet Meydanı’ndaki etkinlik, Genel Başkan’ın sinevizyon
yöntemiyle bağlanıp ülkenin kırk bir vilayetiyle ayni anda gerçekleşecek “ateş fişeği”, ne yazık ki, elli-yüz
kişinin bir araya gelmesiyle gerçekleşmiştir.
Bu durumlara vahim, üzücü vb kelimelerle tanım bulmak, sebep olanları
uyaracağını sanmıyorum. Çünkü anlaşılmayan iki konu var. Birincisi İzmir halkı
adına yerel yönetim görevini üstlenen kişi/kişiler bizim partilimiz de olsalar,
yeni ve farklı bir görev üstlenmişlerdir. Bu nedenle parti örgütlerinden
ellerini artık çekmeliler. Sorumlulukları yalnızca Parti Programıyla
sınırlıdır. Parti örgütleri bu
arkadaşların seçimlerde, İzmir Halkı’na vaat etiklerini, yapıp yapmadıkları
konusunda, vaad ettikleri programlara uygun çalışıp çalışmadıklarını,
verdikleri sözleri yerine getirip getirmediklerini, muhalefet partilerinden
önce ve daha fazla hatırlatıp sorgulamalıdır. Halkın sözcüsü öncelikle örgütler
olmalıdır.
Geçen günlerde bölgesel yayın yapan televizyon kanalında muhalefet
sözcüsü soruyor; Cumaovası-Torbalı Hattı Ağustosta bitiyordu, ne oldu? Balçova
Teleferik, Mayıs ayında bitecekti, ne oldu? Konak-Karşıyaka Tramvay hattının
projesi tamamdı, kredisiyle ilgili sözleşmeler imzalandığına dair resimler
basına yansıdı, ne oldu? Yüzülecek körfez ne zaman. İzmir halkının çektiği
ulaşım sıkıntısı ne zaman sonlanacak?
Peki bu söylemlerin halkı etkilediğini düşünmüyor musunuz?
Yerel Yönetim seçimlerinde sadece görevlendirmelerdeki yanlışlıklardan
ötürü, sekiz ilçeyi kaybettiğinizi örgütün sorgulamadığını mı sanıyorsunuz?
Gidenleri ihanetle suçlamak gerçekleri çarpıtmaktır. Öncelikle bu süreç
yönetilememiştir. Onların yerine görevlendirdiklerinizin bilgi, beceri kısaca
liyakat dediğimiz kriterleri, onlar kadar değil, yüzde yetmişi düzeyinde
olsaydı, partililer onların parti değiştirmelerine izin vermez tabir caizse “tükürüğe boğardı”.
Yakınlarınızın, akrabalarınızın, iş ortaklarınızın Belediye
Meclislerinde aldıkları görevlerdeki rezaletlerin, otobüs şoförlerini
kovalayacak düzeydeki primitif davranışları, örgüt görmüyor mu? Halk görmüyor
mu, Partiyi değerlendirmiyor mu? Partinin onmaz hastalığı olan “ispiyon”cularınızı mevki makamlarla
ödüllendirmenizi, örgüt görmüyor mu? Bunun faturasını size bu gün kesemiyor.
Ancak dikkat edin hiçbir etkinliğe ilgi göstermiyor.
Karşıyaka ilçe yönetiminin yedi kişisi
ilçe belediyesinde biri de BŞB de çalışıyor. Örgüt felç çalışmıyor. Partideki
çoğunluk ilçe başkanıyla sağlanıyor. Peki örgütten geldiğiyle övünen Başkan,
ilçe sizin sosyal işler müdürlüğünüz mü? Madem bu düzeyde örgüt işlerinde uzmansınız, neden danışma kurulu
toplantısında yüz delege bir araya gelmiyor.
Bakın size İl Başkanı Ali Engin’in bir sözüyle sesleneyim. “İzmir o kadar büyük ki, Aziz Kocaoğlu’nun
cebine girmez.” Evet İzmir o cebe girmedi, kendisi de çabaladı sonunda cep
patladı, dökülüyor.
Ben bu sözden etkilenerek Karşıyaka
Belediye Başkanına söyleyeceğim. Genç bir kardeşimizsin, ciddi bir şans
yakaladın. Size, kusura bakmazsanız “örgütçü” diyemem ama, atadan partilisiniz.
İzmir’in kötü örneklerinden etkilenmeyin. Yönetim zor bir iştir. Siz tek uğraş
olarak bu konuya yönelirseniz üstesinden gelirsiniz. Kendinizi artık birlerinin
uç beyi olarak değil de Karşıyakalıların Başkanı olarak görün. İlçede politikanın içine girmeyin. Kongre
sürecinin ertelenmesini doğru değerlendirin. Sizin yıpranmanızdan biz sevinç
duymayız, sizi yarattıklarını iddia edenlerin sakın ola ki sizi tüketmelerine
izin vermeyin.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: