
Sevda Baykara Kimdir, seni okuyan kişinin sizin hakkınızda ne okumasını istiyorsunuz?
Seda Baykara çok yönlü bir insan. Geçmiş dönemde siyasetle, ticaretle ve sanatla ilgilenmiş birisi. Ticaret kısmını siyasetten dolayı biraz rölantiye aldım; ama kültür-sanat ve siyasi çalışmaların devam ediyor. Kültür-sanat ile ilgili bizim bir derneğimiz vardı, Sevda Erkan Sanat Kültür Eğitim Merkezi (SESKEM). Onu da ekonomi nedeniyle kapattık; ama derneğimiz çalışmalarına Karşıyaka’da devam ediyor. Kültür-Sanat Müziği ve Batı Müziği çalışmalarımız var. Okulumuzda iki tane hocamız var; Erdem Özgen aynı zamanda devlet sanatçısı, diğer hocamız da Derya Derin ikisi de çok başarılı insanlar. Derneğimizi pandemiye kadar çok iyi yürütüyorduk. Mola verdik; ama ayrılmadık ortam ne zaman müsait olursa o zaman çalışmalarımızı bıraktığımız yerden devam edeceğiz.
Şu anda CHP’deki tam göreviniz nedir? Biraz bizi geçmişe götürerek CHP’de bugüne kadar neler yaptığınızı anlatır mısınız?
CHP’de Karşıyaka Kadın Kolları Yönetimi’nde görev aldım. Yine Karşıyaka Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanlığı yaptım, parti eğitmenliği yapıyorum ve Kadın Kollar İl Başkan Yardımcısı ve İl Eğitim Sekreteriyim.

Biraz güncel meselelere geçecek olursak... Türkiye’de özellikle son 6 ayı; ama bir yılı da kapsayacak şekilde kadın mücadelesinin gündemini belirleyen konu İstanbul Sözleşmesi oldu. Biraz bu konu hakkında bize genel değerlendirme yapabilir misiniz? Türkiye’deki kadın hareketi üzerine düşeni yapabildi mi? Siz kadın eylemlerini ya da açıklamalarını takip edebildiniz mi?
Biz CHP ve Kadın Kolları Genel Başkanımız Aylin Nazlı Aka önderliğinde gerçekten çok önemli işler yaptığımızı düşünüyorum. Elimizden geleni yaptık; ama İstanbul Sözleşmesi’nin genel olarak kadın dernekleri ve diğer partilerden gerekli desteği gördüğünü zannetmiyorum. Eğer silkelenip, kadınlar tam anlamıyla sahip çıksaydı çok daha başarılı olurdu. Türkiye’de bir haftada beş kadının öldürüldüğü ortamda böyle bir sözleşmenin kaldırılmasının mantığını çözmek mümkün değil.
Siz İzmir’de CHP olarak sözünü ettiğiniz kadın dernekleriyle bir irtibat içinde oldunuz mu? Sözleşme’nin yürürlükten kalkmaması için sahada neler yaptınız?
Biz kadın kolları olarak tek tek bütün ilçelerimize İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğini anlattık, anlatmaya da devam ediyoruz. Zaten itiraz ettik umarım başarılı oluruz. Onun dışında diğer derneklerle irtibatımız var; ama hem pandemi koşulları ve izin gibi problemler yaşanıyor içimiz yanıyor.
Göreve geldiğinizden bu yana CHP İl Kadın Kolları’nın yaptığı en önemli çalışma neydi?
Şimdi biz görevi devraldıktan sonra çok hızlı bir şekilde çalışmalarımıza başlamıştık; ama deprem oldu. Deprem olunca, deprem bölgesinde ciddi çalışmalar yaptık. Pandemiye rağmen orada çalıştık, birçok arkadaşımız deprem bölgesinde gece gündüz çalıştığı için hastalandı. Daha son parti alan çalışmaları yaptık, özellikle kayıp ilçelerimizde neden kaybettiğimizle ilgili çalışmalar yaptık ve bu çalışmaları sürdürmeye devam ediyoruz.
Kayıp ilçelerden söz etmişken İzmir uzun zamandır 1999 yılından beri, aslında 1989 da diyebiliriz 5 yıllık bir arayı saymazsak, sosyal demokrat belediyelerin ve merkez sol belediyelerin yönettiği bir şehir oldu. Bu partiniz adına başarıya kadınların emeğini ne kadar dâhil edebiliriz? Bu atmosfere kadınların ne kadar katkısı olmuştur?
Çok katkıları olduğunu düşünüyorum çünkü kadınlar karşılıksız partisine gönülden bağlı. Kadınlarımızın CHP’ye ve Atatürk’e olan bağlılığının karşılığı yok. Bence en az yüzde 60 olduğunu düşünüyorum. Kadınlar seçim zamanı gece gündüz sokaktaydı. Bir başka etkinin de eğitimler olduğunu düşünüyorum.
Siz aynı zamanda parti eğitmenisiniz biraz bu alandaki çalışmalarınızdan söz eder misiniz? Yaptığınız çalışmaların sonucunda somut olarak bir yere vardığınızı gözlemleme şansınız oldu mu?
Evet, kazandığımızı gördüğümüzde parti içi eğitimin çok önemli olduğunu anlıyoruz. Gelip eğitim aldıktan sonra çıkarken o değişimi bile gözlemlemek mümkün oluyor. Hem CHP’nin geçmişi, tarihiyle, ideolojisi ile ilgili bilgilendirmek, mahallelerimizde ve ilçelerimizde üyelerimizin yaptığı projelerle o mahalleyi kapsamak da önemli. Sonucu kesinlikle çok etkiliyor.
Bu eğitimler sadece parti üyelerini mi kapsıyor yoksa mahallelerde üye olmayanlara da eğitim veriyor musunuz?
Biz 30 ilçeden iki tanesini kaybettik. Onun dışında gerçekten eğitime önem veren ilçelerde oy oranı yükseldi. Onu gözlemledik. Hep arayış içindeyiz, bizim genel merkezde parti okulumuz var onlar organize ediyor. Her seferinde ayrı ve başka bir konu oluyor. Bu da örgüt üzerinde son derece etkili ve talep görüyor. Yani eğitime gelen yine mi eğitim var demiyor eğitim mi var gelelim diyorlar. Yani gerçekten eğitimlerimiz ilgi görüyor. Eğitimlerimiz şimdilik sadece kendi üyelerimize var.
Daha demin siz de haftada beş kadının öldürüldüğü bir ülke olduğumuzu söylediniz. Böyle bir memlekette siyasi partilerin; ama öncelikle CHP Kadın Kollarının üzerine nasıl biz sorumluluk düşüyor?
Bana göre İstanbul Sözleşmesi şiddet gösteren erkeği köşeye sıkıştıran bir sözleşme. Bunun kalkması üstümüzden şemsiyenin uçup gitmesi anlamına geliyor. Bu sözleşmenin kanunlarla sabitleşmesi gerekirdi. Yoksa biz bugün eylem yapalım, sokaklara çıkalım, bağıralım çağıralım; ama bunun karşılığı olmadığı sürece fark etmez ki. Bunun için genel başkanımız çok iyi çalışıyor. Bizim ‘Yaşam Hak’ projemiz var. Bu proje yine genel başkanımızın projesi. 81 ilin barolar birliği ile bir sözleşme imzaladık. Burada istismar gören ya da şiddete uğrayan kadınlar bize ulaştığı zaman biz birbirimize bağlantılı olarak onu koruma altına alabiliyoruz. Ücretsiz avukat temin de edebiliyoruz.
CHP İl Kadın Kolları’nın önüne hedef olarak koyduğu çalışma ne? İlerde neler yapacaksınız?
Biliyorsunuz, bizim sloganımız da var ‘Hedefimiz iktidar, kotalar bize dar’ bundan sonraki çalışmalarımız hem İstanbul Sözleşmesi üzerinde ciddi bir şekilde durmak hem de zaten yapmamız gereken CHP’nin oy oranını arttırmak. Onun dışında da eğitimi önemsiyoruz.
İstanbul Sözleşmesi hiçbir zaman etkin uygulanmıyordu şimdi de feshedildiğinden beri kadın dernekleri ve platformlar sokakta mücadele ediyorlar. Basın açıklaması ya da yürüyüş yapmak isteyen kadınlar polislerin müdahalesi ya da engellemesi ile karşılaşıyor. Bu konuda CHP Kadın Kolları’nın yapmak istediği ne? Kadınlara ve sözleşmeye nasıl sahip çıkılabilir?
Bizim yapmak istediğimiz şey iktidar olmak. İktidar olduğumuz zaman kadınlarla ilgili çok daha büyük adımlar atacağız. Şu anda yapabileceğimizin en iyisini yapıyoruz. Daha fazla bir şey yapmak pek de mümkün görünmüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: