İMAF: BARIŞ MASASI TEKRAR KURULSUN!

Adehman, Türkiye’nin 7 Haziran seçimlerinden bu yana bir şiddet sarmalının içine düştüğünün altını çizerek, “Yaklaşık 6 aylık süreçte yüzlerce sivil insanımız hayatını kaybetmiş ve ülkemizin doğusu adeta yangın yerine dönmüştür. 20 Temmuz'da Suruç'ta 32 gencin katledilmesi ile başlayan olaylar, ülkemizin doğusunda ve batısında çok boyutlu bir şekilde yayılmış ve telafisi güç maddi kayıplar ile sayısı içimizi yakan can kayıplarına sebep olmuştur. Bu süreç boyunca yaşamını kaybeden sivil halkımıza ve görevi başında şehit düşen güvenlik mensuplarımıza Allah'tan rahmet ailelerine sabır diliyoruz. Bilinmelidir ki kaybedilen her can içimizi yakmakta ve ülkemizin geleceğinden bir şeyler alıp götürmektedir” sözlerine yer verdi.

ÇÖZÜM ADRESİ PARLAMENTO

Türkiye’nin, 2015 yılı içinde 7 Haziran ve 1 Kasım'da iki genel seçim atlattığını belirten Ademhan, “Sonuçları farklı da olsa, tüm yurttaşlarımız parlamentoya olan güveni ve demokrasiye olan inancı nedeniyle sandığa gitti ve oy kullandı. Türkiye halkı, bu ülkede parlamento açıldığından bu yana asla sandığa olan inancını yitirmemiştir. 80 milyon yurttaş sorunlarının demokrasi ile çözülmesi için irade göstermiştir. Buna rağmen, son 6 aydır ülkemizde yaşanan şiddet ortamı, demokrasimize ve ortak değerlerimize yakışmamaktadır” görüşünü aktardı.

İNSANLIK DEĞERLERİ KATLEDİLİYOR

Sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği yerlerde yaşanan drama dikkat çeken Ademhan,  “Can kayıplarının yanı sıra, sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği ilçelerde camilerimiz, okullarımız ve bilcümle insanlık değerlerimiz savaşın yakıcılığında harap ediliyor. Vicdan sahibi olan hiç kimse kutsal mabetlere ve okullara el uzatmaz. Vicdan sahibi olan hiç kimse bu vahşet karşısında sessiz kalmaz, kalmamalı” ifadesini kullandı.

GÜVENLİK VE HAK DENGESİ

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin bazı kent merkezlerinde sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesinin ardından yaşananların  büyük  bir dram olduğunu belirten Ademhan,  “Şüphesiz ki, devletimiz güvenlik amaçlı operasyon yapacak ve devlet olmanın sorumluluğunu yerine getirecektir. Ancak, kent merkezlerinde yaşanan şiddet ortamında başta yaşam hakkı olmak üzere, mülk ve eğitim hakkı da dahil bir çok hak ihlalinin yaşanması sonucunu getirmiştir” açıklamasını yaptı.

MARDİN’İN İLÇELERİNDEKİ DURUM

Mardin’in bazı ilçelerinde de yaşanan sokağa çıkma yasaklarına değinen Ademhan, “Şu an bu dram memleketimiz olan Mardin'in Nusaybin, Derik ve Dargeçit ilçelerinde de yaşanıyor. Bizler, İzmir'de yaşayan Mardinliler olarak memleketimizin savaş alanı haline gelmesini istemiyoruz. İzmir’den gördüğümüz bu durum içimizi yakıyor” dedi.

YASADIŞI FAALİYETLER KABUL EDİLEMEZ AMA…

Sivil halkın çok büyük mağduriyet yaşadığını dile getiren Ademhan, “On binlerce sivil halkın yaşadığı bu ilçelerimizde tank başta olmak üzere zırhlı araçlarla operasyon yapılması kabul edilir değildir. Şüphesiz ki, biz ülkemizin ne tarafında olursa olsun yasa dışı bir faaliyetin varlığını kabul etmiyoruz. Ancak, bir toplumsal sorun kentlerin içinde açık bir savaş yürütmekle olmaz. Olması gereken hemen şu anda şimdi bir an önce müzakere masasına dönülmesidir” diye konuştu.  

YOKSUL HALKIN SUÇU NE?

Ne olursa olsun barış masasına dönüleceğini ifade eden Ademhan şu ifadelere yer verdi:  “Şu hususun altını da açıkça çizmek isteriz: Bu çatışma ortamı yüz yıl da sürse döneceğimiz yer barış masasıdır. Madem böyle olacak o zaman bugün evlerinden, yerlerinden olan, ölen yoksul insanların suçu ne? Devlet, bir an önce şefkat tarafını ortaya koymalı ve halkını korumalı. Bizler, 2013 yılında hükümetimizin başlattığı barış sürecinin her zaman savunucusu olduk. Daha fazla acı yaşanmaması adına da bir an önce barış sürecine dönülmesini istiyoruz. Biz bu ülkenin yurttaşları olarak, devletimizin barış koşullarının sağlanması için gereken ortamın sağlanmasını bekliyoruz.”

HENDEKLER KAPATILMALI DEVLET YARA SARMALI

“İlk adım olarak başta memleketimiz Mardin olmak üzere Güneydoğu illerimizde açılan hendek ve kurulan barikatların kaldırılmasını, devletimizin de halkımızın yaralarını sarmasını bekliyoruz” diyen Ademhan,  “Buradan İzmir'deki tüm STK'lara da çağrıda bulunuyoruz. Bu konuda duyarlılık göstermelerini bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Ademhan, bir kaç gün sonra 2016 yılına girileceğini hatırlatarak,” Gelin, yeni yılda halkımıza çatışmasız bir barış ortamı armağan edelim” dedi.