DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanmasının Türkiye ekonomisine verdiği zararı anlattı. Babacan, 19 Mart'ta başlayan operasyon sürecinin ülkeye maliyetinin 143 milyar doları aştığını ifade etti.
19 Mart tarihinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda ismin gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, piyasalarda büyük bir çalkantıya yol açtı. Gözaltı ve tutuklama kararlarının ardından döviz kurlarında sert yükselişler yaşandı.
Bu yükselişi frenlemek için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yaklaşık 40 günlük bir süreçte piyasaya 52,5 milyar doların üzerinde döviz satışı gerçekleştirdi.
"DÖVİZ SATIŞI YETMEDİ, ZARAR DERİNLEŞTİ"Babacan, sadece döviz satışlarının değil, dolardaki ve faizlerdeki artışın da ekonomi üzerinde yıkıcı etkiler oluşturduğunu vurguladı. Karar TV'de konuşan Babacan, operasyonların ekonomiye doğrudan maliyetini kalem kalem şöyle açıkladı:
Döviz kurundaki artış nedeniyle Türkiye'nin dış borç yükü 1 trilyon TL arttı.Faiz oranlarındaki yükseliş, Hazine'nin yükünü 1 trilyon TL daha artırdı.TCMB, tarihinde ilk kez yüzde 60 faizli likidite senedi ihraç etmek zorunda kaldı.
Yapılan operasyonlar olmasaydı, Babacan'a göre, emeklilerin bayram ikramiyeleri yalnızca 4 bin TL değil, 30 bin TL seviyelerine çıkarılabilecekti.Borsa İstanbul'daki şirketler toplamda 40 milyar dolarlık değer kaybı yaşadı.Merkez Bankası, doları baskılamak için 50 milyar dolardan fazla döviz satışı yaptı.
"SÜRECİN MALİYETİ SADECE REZERV KAYBIYLA SINIRLI DEĞİL"Babacan, kamuoyunda sürecin yalnızca TCMB rezerv kaybı üzerinden tartışıldığını ancak gerçek kaybın bunun çok ötesinde olduğunu belirtti.Babacan, “Bu sadece Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin erimesi değil; dış borç, hazine yükü, şirket değerleri ve faiz maliyetleriyle birlikte toplamda Türkiye'nin kaybı 143 milyar doları aştı" ifadelerini kullandı.
19 Mart tarihinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda ismin gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, piyasalarda büyük bir çalkantıya yol açtı. Gözaltı ve tutuklama kararlarının ardından döviz kurlarında sert yükselişler yaşandı.Bu yükselişi frenlemek için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yaklaşık 40 günlük bir süreçte piyasaya 52,5 milyar doların üzerinde döviz satışı gerçekleştirdi."DÖVİZ SATIŞI YETMEDİ, ZARAR DERİNLEŞTİ"Babacan, sadece döviz satışlarının değil, dolardaki ve faizlerdeki artışın da ekonomi üzerinde yıkıcı etkiler oluşturduğunu vurguladı. Karar TV'de konuşan Babacan, operasyonların ekonomiye doğrudan maliyetini kalem kalem şöyle açıkladı:Döviz kurundaki artış nedeniyle Türkiye'nin dış borç yükü 1 trilyon TL arttı.Faiz oranlarındaki yükseliş, Hazine'nin yükünü 1 trilyon TL daha artırdı.TCMB, tarihinde ilk kez yüzde 60 faizli likidite senedi ihraç etmek zorunda kaldı.Yapılan operasyonlar olmasaydı, Babacan'a göre, emeklilerin bayram ikramiyeleri yalnızca 4 bin TL değil, 30 bin TL seviyelerine çıkarılabilecekti.Borsa İstanbul'daki şirketler toplamda 40 milyar dolarlık değer kaybı yaşadı.Merkez Bankası, doları baskılamak için 50 milyar dolardan fazla döviz satışı yaptı."SÜRECİN MALİYETİ SADECE REZERV KAYBIYLA SINIRLI DEĞİL"Babacan, kamuoyunda sürecin yalnızca TCMB rezerv kaybı üzerinden tartışıldığını ancak gerçek kaybın bunun çok ötesinde olduğunu belirtti.Babacan, “Bu sadece Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin erimesi değil; dış borç, hazine yükü, şirket değerleri ve faiz maliyetleriyle birlikte toplamda Türkiye'nin kaybı 143 milyar doları aştı" ifadelerini kullandı. 
