İncir üreticisi ayaklandı: "Jeotermale Hayır!"
Jeotermal enerji santraline tepki gösteren incir üreticileri, toplanarak basın açıklaması yaptılar.
Yayınlanma :
25.07.2018 19:55


JEOTERMAL ENERJİ SİSTEMLERİ NE KADAR ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILIYOR?
Enerji çok büyük paralar vererek satın aldığımız, dışa bağımlı olduğumuz bir sektördür. Fakat son yıllarda yenilenebilir enerji kaynakları olarak bizlere sunulan HES, RES, güneş, jeotermal gibi kaynaklar ile mevcut enerji ihtiyacının yüzde 10’luk bir kısmını karşılayabiliyoruz. Jeotermalin payı ise bu ihtiyacımızın yüzde 1-2’si kadardır. Bu yüzde 10’luk ihtiyaç için bu kadar stratejik ve spesifik tarım alanlarımızı riske etmeye değer mi? Özellikle bu bölgelerdeki küçük, orta ölçekli üreticilerin varlığını riske etmeye değer mi? Bu bölgelerdeki üreticileri göç etmeye veya asgeri ücretle bu enerji rantının eline bırakmaya değer mi?
JEOTERMAL ENERJİ TESİSLERİ NEDEN TEHLİKE SAÇIYOR?
Özellikle son yıllarda sayıları hızla artan yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olarak gösterilen jeotermal enerji sistemleri en spesifik ürünlerimizden biri olan incirimize ciddi zararlar vermeye başlamıştır. Germencik’ten Buharken’e kadar olan incir üretim bölgesindeki incir bahçelerinde kuruma, meyvenin kalitesinde düşme, meyve hastalık ve zararlarında ciddi artışlar gözlenmektedir. İncir ağaçlarında ciddi yaprak dökülmeleri gözlenmektedir. Yapraksız kalan incir meyveleri de güneş yanığına maruz kalmaktadır. Jeotermal enerji sistemlerinde enerji magma tabakasından, yerin birkaç bin metre derinliğinde enerji sarfetmeden alınabilmektedir. Sıcak su alınıp, enerji sağlanıp yine alınan noktaya bırakılmak zorundadır. Fakat ülkemizdeki tesislerde reenjeksiyon dediğimiz bu işlem çok pahalı olduğu için alınan noktaya değil de yerin birkaç yüz metre derinine yapılmaktadır. Bu bölgelerde özellikle zengin yer altı ve yer üstü su kaynakları da ciddi olarak ağır metal, bor gibi zehirlenmelere maruz kalmaktadır. Topraklarımızda ve sularımızda geriye dönüşümü olmayan kirliliğe ve verimsizliğe neden olmaktadır. Tesislerin bacalarından bırakılan sülfür gibi gazlar da ciddi bir hava kirliliğine sebep olmaktadır. Aydın ilinin Büyükmenderes Havzası’ndaki bu tehlike jeotermal enerji sistemlerinin kurulmasına izin verildiğinde İzmir Tire İlçesi Başköy, Akyurt, Akçaşehir, Akmescit, Ortaköy, Topalak, Yemişler, Musalar, Armutlu, Habipler, Dampınarı, Çamköy, Toparlar ve Dağdere gibi en kaliteli incirlerin üretildiği köylerde de olacaktır. İncir bizim emeğimiz, incir bizim geleceğimizdir. İncir biterse bu bölgede incirden ekmek yiyen 5 bin kişi de biter. Birçok bölge köyleri terk ederken, biz inatla köylerimizde kalıp üretmeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Yeter ki devletimiz bu en çok ihtiyacımız olan zamanda yanımızda olsun. Bize destek olsun. Mücadelemizde bizi yalnız bırakmasın. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz. İncirimize, ekmeğimize dokundurtmayacağız.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: