Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-ÖZEL HABER-Alkole gelen zamlar nedeniyle sahte rakı üretimi arttı. Her geçen gün sahte içkiden ölenlerin sayısı artarken Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak önemli açıklamalarda bulundu. Toprak, sahte rakı zehirlenmelerinin yılbaşına doğru daha da artabileceğini belirtti.
“Yüksek vergiler sonucu sahtecilik ve kaçakçılık tetikleniyor”
Yeteri kadar denetim yapılmadığına dikkat çeken Toprak, “Tamamen adli bir vaka ve kayıt dışı ekonominin bir ürünü olan merdiven altı üretimin halk sağlığını nasıl tehdit ettiğini daha önceki yıllarda çarpıcı örnekleri ile sıkça karşılaştık. Endüstriyel alkol ve metil alkol ile daha ucuza yapılan sahte rakının insan sağlığına son derece zararlı olduğunu ve bunun yüzünden üretimlerin insan hayatının nasıl tehlikeye soktuğunu geçtiğimiz günlerde de gördük. Yüksek vergiler sonucu da sahtecilik ve kaçakçılık tetikleniyor” dedi
“İzin verilen miktar 150 gr/hektolitredir”
Toprak, metil alkolün gıda maddelerinin üretiminde kullanılması yasak olduğunun altını çizerek, “Türk Gıda Kodeksi'ne göre, rakıda bulunmasına izin verilen metil alkol miktarı en fazla 150 gr/hektolitredir. Bu miktardan fazla kullanılırsa insan sağlığı açısından risk oluşturması kaçınılmazdır” diye konuştu.
“Zehirlenme belirtileri değişiklik gösteriyor”
Mevzuatta izin verilen dozların üzerinde tüketildiğinde zehirlenmelere neden olacağına dikkat çeken Toprak, zehirlenme belirtileri 12-24 saate kadar görülemeyeceğini de aktardı. Toprak, metil alkolün bir diğer özelliğinin ise zehirleme dozunun değişkenlik gösterdiği olduğunu kaydederek, “Zehirlenme mide bulantısı, karın ağrısı, baş dönmesi, güçsüzlük gibi belirtilerle başlar ve merkezi sinir sisteminde çökme, körlük, koma ve ölüm, bu olumsuz tablonun ciddi sonuçları olarak ortaya çıkar” açıklamasını yaptı.
“Kaçak alkolden ölmek, insanın kaderi olmamalıdır”
Toprak, zehirlenme vakalarının arttığını da aktararak, “Alkol ve gıda zehirlenmesi gibi vakalarla insanlarımızı yitirmek çağdaş, demokratik bir hukuk devletine yakışmamaktadır. Halk sağlığı ve gıda güvenliği denetimsizliği ile yüksek ÖTV’nin bir sonucu olan kaçak alkolden ölmek, insanın kaderi olmamalıdır” ifadelerini kullandı.
“Rakıda yaşanan sorun, diğer içkilerde görülebilir”
Rakı dışındaki diğer distile alkollü içkilerde de sahtecilik yapıldığına dikkat çeken Toprak, “Bugünlerde rakıda yaşanan sorun, yarın diğer distile içkilerde de görülebilir. Bu bağlamda, alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahtecilik cazibesini düşürecek oranlara çekilmesi, tüketicinin uygun fiyatlarla alkollü içkilere ulaşmasını sağlayıcı bir fiyat düzeyinin belirlenmesi gerekmekte” görüşünü aktardı.
“Fiyatlar artınca farklı çözüm yolları üretiyorlar”
Toprak, devletin üretimine ve tüketimine izin verdiği tüm gıdaların yurttaş tarafından sağlıklı bir şekilde tüketilmesinden sorumlu olduğunu hatırlatarak, “Bu sağlanmadığı sürece yurttaşın sağlığı tehlike altında olacaktır. Yüksek vergi sebebiyle giderek artan sahte içki kaynaklı ölüm, sakat kalma vakaları bu gibi yasaklarla da artmaya devam edecektir. Çünkü insanlar uygun fiyatlara ulaşamadığı için farklı çözüm yolları üretmeye çalışmaktadır” sözlerine yer verdi.
“Güvenilir bulduğunuz yerlerden içki satın almalısınız”
Ürünün dış görünüşünden sahte olup olmadığını anlamanın mümkün olmadığının altını çizen Toprak şunları söyledi:
“Dökme içki tüketmemek veya tükettikleri noktalarda orijinal ambalajı görmeyi talep etmek yetersiz de olsa bir önlem olarak görülmelidir. Alışveriş sırasında kapak, etiket, barkod ve seri numarası kontrollerini yapmaları ve olabildiğince güvenilir buldukları yerlerden içki satın almaları önemlidir. Akıllı telefonlarda kullanılabilen GİB BÜİS uygulaması ile ürünlerin bandrolünde bulunan QR kodu okutup orijinalliğinin kontrolünü sağlayabilirler. Şüpheli gördükleri durumları yetkililere bildirmekten kaçınmamalıdırlar. Genel bir ilke olarak, piyasadaki eşdeğerlerinden çok daha ucuz olan gıda maddelerinde sahtecilik ve aldatma riski yüksektir.”
“Yüksek vergiler sonucu sahtecilik ve kaçakçılık tetikleniyor”
Yeteri kadar denetim yapılmadığına dikkat çeken Toprak, “Tamamen adli bir vaka ve kayıt dışı ekonominin bir ürünü olan merdiven altı üretimin halk sağlığını nasıl tehdit ettiğini daha önceki yıllarda çarpıcı örnekleri ile sıkça karşılaştık. Endüstriyel alkol ve metil alkol ile daha ucuza yapılan sahte rakının insan sağlığına son derece zararlı olduğunu ve bunun yüzünden üretimlerin insan hayatının nasıl tehlikeye soktuğunu geçtiğimiz günlerde de gördük. Yüksek vergiler sonucu da sahtecilik ve kaçakçılık tetikleniyor” dedi
“İzin verilen miktar 150 gr/hektolitredir”
Toprak, metil alkolün gıda maddelerinin üretiminde kullanılması yasak olduğunun altını çizerek, “Türk Gıda Kodeksi'ne göre, rakıda bulunmasına izin verilen metil alkol miktarı en fazla 150 gr/hektolitredir. Bu miktardan fazla kullanılırsa insan sağlığı açısından risk oluşturması kaçınılmazdır” diye konuştu.
“Zehirlenme belirtileri değişiklik gösteriyor”
Mevzuatta izin verilen dozların üzerinde tüketildiğinde zehirlenmelere neden olacağına dikkat çeken Toprak, zehirlenme belirtileri 12-24 saate kadar görülemeyeceğini de aktardı. Toprak, metil alkolün bir diğer özelliğinin ise zehirleme dozunun değişkenlik gösterdiği olduğunu kaydederek, “Zehirlenme mide bulantısı, karın ağrısı, baş dönmesi, güçsüzlük gibi belirtilerle başlar ve merkezi sinir sisteminde çökme, körlük, koma ve ölüm, bu olumsuz tablonun ciddi sonuçları olarak ortaya çıkar” açıklamasını yaptı.
“Kaçak alkolden ölmek, insanın kaderi olmamalıdır”
Toprak, zehirlenme vakalarının arttığını da aktararak, “Alkol ve gıda zehirlenmesi gibi vakalarla insanlarımızı yitirmek çağdaş, demokratik bir hukuk devletine yakışmamaktadır. Halk sağlığı ve gıda güvenliği denetimsizliği ile yüksek ÖTV’nin bir sonucu olan kaçak alkolden ölmek, insanın kaderi olmamalıdır” ifadelerini kullandı.
“Rakıda yaşanan sorun, diğer içkilerde görülebilir”
Rakı dışındaki diğer distile alkollü içkilerde de sahtecilik yapıldığına dikkat çeken Toprak, “Bugünlerde rakıda yaşanan sorun, yarın diğer distile içkilerde de görülebilir. Bu bağlamda, alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahtecilik cazibesini düşürecek oranlara çekilmesi, tüketicinin uygun fiyatlarla alkollü içkilere ulaşmasını sağlayıcı bir fiyat düzeyinin belirlenmesi gerekmekte” görüşünü aktardı.
“Fiyatlar artınca farklı çözüm yolları üretiyorlar”
Toprak, devletin üretimine ve tüketimine izin verdiği tüm gıdaların yurttaş tarafından sağlıklı bir şekilde tüketilmesinden sorumlu olduğunu hatırlatarak, “Bu sağlanmadığı sürece yurttaşın sağlığı tehlike altında olacaktır. Yüksek vergi sebebiyle giderek artan sahte içki kaynaklı ölüm, sakat kalma vakaları bu gibi yasaklarla da artmaya devam edecektir. Çünkü insanlar uygun fiyatlara ulaşamadığı için farklı çözüm yolları üretmeye çalışmaktadır” sözlerine yer verdi.
“Güvenilir bulduğunuz yerlerden içki satın almalısınız”
Ürünün dış görünüşünden sahte olup olmadığını anlamanın mümkün olmadığının altını çizen Toprak şunları söyledi:
“Dökme içki tüketmemek veya tükettikleri noktalarda orijinal ambalajı görmeyi talep etmek yetersiz de olsa bir önlem olarak görülmelidir. Alışveriş sırasında kapak, etiket, barkod ve seri numarası kontrollerini yapmaları ve olabildiğince güvenilir buldukları yerlerden içki satın almaları önemlidir. Akıllı telefonlarda kullanılabilen GİB BÜİS uygulaması ile ürünlerin bandrolünde bulunan QR kodu okutup orijinalliğinin kontrolünü sağlayabilirler. Şüpheli gördükleri durumları yetkililere bildirmekten kaçınmamalıdırlar. Genel bir ilke olarak, piyasadaki eşdeğerlerinden çok daha ucuz olan gıda maddelerinde sahtecilik ve aldatma riski yüksektir.”