İZENERJİ şirketinin içindeki sıkıntılardan kurtulması ve
kesin çözüm önerilerini ve hem işçilerin hem de belediyenin mutlu olacağı çözüm
önerilerini şu şekilde sıraladılar;
Öncelikle bu şirket ilk defa Yüksel Çakmur tarafından
kurulmuştur. Şirketin ilk kurulduğundaki ismi “İz Matbaa”dır. Daha sonra Sn. Kocaoğlu
döneminde ismi “İZENERJİ” olarak değiştirilmiştir. Şirketin faaliyet alanı
temizlik, park ve bahçelerin bakımı, mezarlıklar, belediyeye ait vapurlar, Fuar’ın
temizliği ve diğer teknik elemanlar ile kurs ve kursiyer öğretmen ve elemanları
kapsar. Bu şirket yaklaşık beş yıl önce 425 elemanı var iken sendikalı olmuştur.
Şu an mevcudu 1200 çalışan civarındadır. Bu şirket İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin hizmet alım ihalelerine katılır. Sermayesi de belediye
şirketlerinin ortaklığı ile kurulmuş en büyük hissedarı ise İzelman şirketidir.
Bu şirketin gayrimenkulleri bulunmamaktadır. Yine bu şirket her yıl veya iki
yılda bir sermaye artırımı ile personel ücretlerini ödemektedir. Çünkü bu
şirket belediyeden hizmetleri (ihale bedeli düşük olarak alıyor) ancak alınan
ihale bedeli toplu sözleşmeli sendikalı işçiler olduğu için ücretleri denk
düşmüyor. Sermaye artışı yapılmasının mecburiyeti var.

Şimdi soruyoruz
1- Belediye başkanı sürekli ve her yıl taşeron sistemini
kendisinin yapmadığını hükümetin AK Parti’nin yaptığını imalı bir şekilde
söylüyor. Bu soruya cevabımız taşeron sistemini AK Parti hükümeti getirmemiştir.
Daha önceki hükümetler ve koalisyonlar dönemindeki yasadır. Aksine şu anda AK Parti
hükümeti bu taşeron köleliğine karşı yeni yasa hazırlamaktadır. Bilindiği gibi,
taşeron işçiler kıdem tazminatı, yıllık izin hakları kullanamadığı gibi her yıl
ihaleyi alan firmalarda değiştiği için ve en son ihaleyi alan firmalarda bir
önceki dönemde çalışan işçilerin işten çıkarılarak veya eski çalışanları
çalıştırsalar dahi firma değişikliğinden dolayı işe girdi-çıktı olduğundan
bütün hakları ellerinden alınmaktadır. Bu olumsuzlukları partimiz bertaraf
etmek için yeni yasalar hazırlamakta ve kamuoyu ile paylaşmaktadır. Yeni yasada
şirket değişse bile işçiler işten çıkarılamayacak ve en az üç yıl çalışma
zorunluluğu getirilecek, senelik izin ve kıdem tazminatı hakkı olacaktır. Bu
çalışmayı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sn. Faruk ÇELİK açıklamıştır.
2- Sayın Kocaoğlu İzmir büyükşehir belediyesinde Türk
ticaret kanununa göre kurulan ve sermayesi %100 belediyenin olan bütün
şirketler kanuna göre bir taşeron şirkettir. Şahıs şirketlerinden farklılığı
sendikalı oluşlarıdır ve zararı belediye tarafından sermayesi arttırılarak
yapılmış olmasıdır.
3- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan işçiler kadrolu
iken ve devlet tarafından o tarihte daimi ve geçici işçi kadrosu ile tahsis
edilmiş iken yine İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ilk taşeron işçi şirketi kuran
ve ucuz emek satın almayı hedefleyen parti o günün SHP’si bugünün CHP’sidir. Dönemin
Belediye Başkanı Yüksel Çakmur’dur ve ilk kurduğu şirkette İZULAŞ’tır. O
dönemde İZULAŞ kurulur iken bu taşeron firmalara karşı çıkanda belediye meclis
grubundaki Anavatan Partisi meclis üyeleridir.
4- Sayın Kocaoğlu’na sorarız; her yıl hizmet ihalesini yapıp
işçileri tedirgin etmeye ne hakkı vardır? çünkü yasa kendisine belediye
başkanlığı süresinin son altı ayı hariç yani dört buçuk yıl ihale etme
konusunda yetki vermektedir. Sayın Kocaoğlu neden dört buçuk yıllık ihale
yapmamaktadır? Çünkü her yıl ihale olur ise işçiler tedirgin olup fazla ücret
istememeleri açısından aba altından sopa göstermektedir. Ve her yıl işçileri
sokakta mağdur etmektedir.
5- Sayın Kocaoğlu bütün ihalelerde yasaya göre tercih
hakkını kullanma imkânına sahiptir. Kaldı ki hizmet ihalelerinde defalarca
işine geldiği şekli ile belediye şirketleri dışındaki şirketleri tercih etmeyip
belediye şirketlerine tercihen ihaleyi vermiştir. Gerek İzmir kamuoyu gerekse AK
Parti olarak bu konuda dünden bu güne belediye şirketi olduğu için hep olumlu
davranmışızdır. Sayın Aziz Bey, işçileri her yıl strese sokma hakkına sahip
değildir. Özel taşeron firmaları gerekçe göstererek işçilerin başına Demokles’in
kılıcı gibi kılıç sallamasının anlamı yoktur. İZENERJİ işçileri zaten taşeron
şirketler içinde en düşük ücreti alan belediye çalışanlarıdır biz bu nedenle
yıllardır aynı işi yapan İZENERJİ çalışanlarının çalışmaya devam etmesini
istiyoruz sendikal hakları anayasal haklardır ve kimse bu anayasal hakları
işçilerin elinden alamaz.
AK Parti grubu olarak köklü çözümün ihale yasasına tabi olmayan
İZULAŞ şirketine bahse konu İZENERJİ işçilerini hak ve alacakları ile birlikte
devredilip bütünleştirilmesi yani üç şirketin tek şirket haline dönüştürülmesi
sorunu kökten çözeceğine inanıyoruz. İZULAŞ şirketinin ana sözleşmesindeki
tadilatla bu sorun çözülecektir. Çünkü İZULAŞ üçlü kararname ile kurulduğu için
diğer şirketler gibi hizmet ihalesine tâbi değildir. Dolayısı ile işçilerimizde
ihale sebebi ile düşük ücret kâbusundan kurtulmuş olacaktır. Sn. Bakanımız
Binali Yıldırım İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olsaydı bu tür işçi ve
işveren anlaşmazlığı kesinlikle olmazdı. İşçilerimiz arasındaki ücret
adaletsizliği giderilmiş olup aynı işi yapan işçilerin eşit işe eşit ücret
alması da sağlanmış olacaktır. Bu çözüm önerimiz hem hukuki hem de vicdani olup
işçilerimiz lehinedir. Bu anlamda her türlü katkıyı işçilerimizin hak ve
menfaatleri açısından ve iş barışının sağlanması için Sayın Kocaoğlu’nun olumlu
davranması halinde arkasında olduğumuzu bir kez daha vurgularız. AK Parti İzmir
İl Başkanımız Sn. Bülent Delican’ın da ifade ettiği gibi AK Parti grubu olarak
önerdiğimiz şekilde bu sorunu çözmesi halinde için Sn. Kocaoğlu’nun yanında
olacağız.
Yorumlar
Kalan Karakter: