Etkinliğe katılan Merih Celasun’un kızı Esin Celesun, etkinliği düzenleyen TEPAV’a teşekkür ederek şöyle konuştu: “Babamı kaybedeli 10 yıldan fazla oldu ve TEPAV o günden bu yana bu etkinlikleri düzenledi. Bunun için ailem adına teşekkür ediyorum. Bizi çok mutlu eden bir etkinlik. Onun düşüncelerini, anılarını yaşatabildiğimi sanmıyorum. O yüzden bu etkinlik çok önemli.”
Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin aktardığı habere göre “Merih Celasun’a Saygı Günü” kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Emeritus Profesör Ayşe Buğra, “Sosyal Politika Düşüncesi İçinde ve İktisatta Yoksulluğa Yaklaşımlar ve Eşit Yurttaşlık İdeali” başlığıyla bir ders verdi.
Buğra: Dünya nüfusunun yüzde 55’i hiçbir sosyal güvenceye sahip değil
Konuşmasında yoksullara yardım konulu 1532 basımı bir kitap kapağını gösteren Buğra, “Hâlâ tartıştığımız konuları içeriyor” dedi. Ayşe Buğra, geçmişten günümüze yoksulluk algılarını ve yaklaşımlarını anlatarak, “Dünya nüfusunun yüzde 55’i hiçbir sosyal güvenceye sahip değil. Avrupa’da bile yüzde 12 oranında yoksulluk var. Böyle bir ortamda vatandaşlık temel geliri tartışmalarının bu kadar yoğun olması şaşırtıcı değil” diye konuştu.
Yoksulluğun sadece gelir düşüklüğüyle ilgili bir durum olmadığına vurgu yapan Buğra, şunları söyledi: “Yoksulluk hayatın belirsizliğiyle çok ilgili bir durum. Yarın eve ekmek alacak para olacak mı olmayacak mı? Belli bir miktar gelir sahibi olacağını bilmek insanları aklını kaybetmekten korur. Temel gelir kendi başına yoksulluk sorununu çözebilen bir şey değil. “Bunun yanında ne var?” sorusu çok önemli. Sağlık sistemi nasıl? Eğitim sistemi nasıl? Konut politikası nasıl? Bütün bunlarla birlikte düşünülmesi gerekiyor.”
Anma dersinin ardından gerçekleşen panelde ODTÜ İktisat Bölümü Profesörü Erol Taymaz’ın moderatörlüğünde Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo ve Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Emeritus Profesör İhsan Tunalı konuştu.
“İŞKUR’a bir ayda 204 bin iş başvurusu: Hepsi 50 yaş üstü”
Hacer Foggo, çocuklar için yapılan sosyal yardımların, artan gıda fiyatları ve ekonomik kriz nedeniyle çocuğu koruyan bir mekanizma olmaktan çıktığını söyledi. Foggo, “Pandemi sonrasında Amerika’da ve başka yerde yapılan araştırmalara göre, gıdaya erişim ve yetersiz beslenme, çocuğun ön beynini geliştirmeyen bir durum. Yoksulluğa bakarken o çocukların öğrenme güçlüğü nedeniyle aldığı belgelerin altında yetersiz beslenme yatıyor. Bu durumun insan hakları ihlali ve çocuk hakları ihlali sorunu olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu çocuklar yetişkin olduklarında da bu sorunları beraberinde götürüyor” dedi.
Aile Bakanlığı’nın 2021 yılı Faaliyet Raporu’nda yer alan yoksulluğun bu yıl iki buçuk kat artığına ilişkin verilere dikkat çeken Foggo, “Evde bakımını sağlayamayan 141 bin çocuğa yapılan sosyal yardımların da çok fazla arttığı söyleniyor. Az önce bahsettiğim yetersiz beslenme nedeniyle öğrenme güçlüğü çeken çocuklardan bir kısmı da bu istatistik içerisinde yer alıyor. Çocukların okula devam etmesi için verilen bu cüzi sosyal yardımlar, ekonomik krizin derinleşmesiyle elektrik faturalarında, gıda alımında kullanılıyor. Bu sosyal yardımlar çocuğu koruyan mekanizmalar değil aslında” diye konuştu.
Foggo, yoksulluğun 65 yaş ve üzeri insanlarda da önemli bir sorun olduğunu söyledi. İŞKUR’a 2022 Şubat ayı içerisinde 50 yaş üzeri 204 bin 473 kişi kişinin iş başvurusu yaptığını ifade eden Foggo, “Yine bu insanlar her işi yapmak durumundalar. Yaşlılar bildikleri bilmedikleri bir sürü iş yapıyorlar ve birçok iş kazası oluyor. Emeklilerin 12 buçuk milyonu bankalara borçlu. Anne ve babalarından kalan mirası reddedenlerin oranı yüzde 85. İnsanlar artık o kadar çok borçlanmaya başlamışlar ki, miraslar reddedilmeye başlanmış” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: