MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yakın olduğu isimler son iki gündür gözaltına alınıyor. İlk olarak Selahattin Yılmaz gözaltına alınmış ve Bahçeli Yılmaz için 'dava arkadaşım' ifadesini kullanmıştı.
Şimdi de Bahçeli'ye yakın olduğu belirtilen Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş’nin eski YK Başkanı İsmet Sayhan'ın gözaltında olduğu öğrenildi.
Fahrettin Koca'nın üniversitesinde akademisyendi
Yeniçağ'ın haberine göre, önceki üst düzey yönetici vasfıyla, bütün ticari sırlarına hakim olduğu Makine Kimya’ya ve Milli Savunma Bakanlığı'na karşı dava açan İsmet Sayhan hakkında, MKE tarafından baroya suç duyurusunda bulunulmuştu.
İsmet Sayhan 2024 yılının Aralık ayında MKE genel kurulu kararı ile görevden alınmıştı.
ASSAN’ın avukatı olan Prof. Dr. İsmet Sayhan’ın Ankara’da mafya olarak tanınan yağma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sahtecilik gibi suç kayıtları bulunan Selahattin Yılmaz ile aynı masada poz verdiği fotoğraf sosyal medyada yer almıştı.
Eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kurucusu olduğu Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesinde akademisyen olarak görev yapıyordu.
Ankara adliyesindeki Ticaret Mahkemesinde hakim Feridun Çakır’ın başkanlığı döneminde “Konkordato Komiserlik” dosyalarının büyük çoğunluğunu Prof. Dr. İsmet Sayhan’a verdiği ve bir çok avukatın bu konuda Sayhan hakkında “suç duyurusu” yaptığı vurgulanıyor.
Sayhan'ın Selahattin Yılmaz'la fotoğrafı paylaşıldı
Sayhan'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yakın isim olduğu belirtiliyor.
Sayhan, Devlet Bahçeli'den övgüyle bahsediyor.
Sayhan'ın tutuklanan Turgut Öner ve Selahattin Yılmaz ile fotoğrafları sosyal medyada paylaşılmıştı.
İsmet Sayhan'ın Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler'in de avukatı olduğuna dair bir belge sosyal medyada gündem oldu.
11 Ağustos'ta Cumhuriyet'te şu haber yayınlamıştı:
"Türkiye’nin mühimmat ve savunma sistemleri üretiminde önde gelen özel şirketlerinden biri olan ve 60’tan fazla ülkeye ihracat yapan ASSAN, yasaya aykırı şekilde kadrolaşma, tedarik geciktirerek zarar oluşturma ve dolandırıcılık iddialarıyla kamuoyunda yer buldu. Türkiye’den Clash Report, 5 Ağustos’ta Ukrayna basınına -kaynak göstermeden- atıf yaparak, Ukrayna devlet savunma şirketi Spetsteknoeksport’un ASSAN ile 10,8 milyon dolarlık sözleşme imzaladığını ancak ASSAN’ın ürünleri teslim etmediğini yazdı. Site, bu durumun “savaş suçu” olabileceğini iddia etti. Gündeme dair her şey (gdh) adlı haber sitesi ise önceki gün hem Clash Report’un iddialarını tekrarladı hem de konuyu bir adım ileri götürerek ASSAN’ın genel müdürü Gürcan Okumuş’u hedefine aldı."
'TÜBİTAK'tan transfer yapılırken onay alınmalı'
Bugüne kadar Selçuk Bayraktar ile ilgili çok sayıda olumlu habere imza atan, Youtube kanalında yayınladığı ilk 10 videonun 3’ünde Bayraktar’a yer veren gdh; Gürcan Okumuş’un daha önce TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) Genel Müdürü olduğunu anımsatarak, “SAGE’deki görevinden alındıktan sonra ASSAN’a Genel Müdür olarak başlamasıyla birlikte, SAGE’de kritik görev yapan toplamda 18 uzman araştırmacı personel çeşitli sebeplerle iş bırakıp ASSAN’da ve alt şirketi olan Astech Defence firmasında işe başladı” iddiasında bulundu. gdh, normalde devlet bünyesinde olan TÜBİTAK’tan bir transfer yapılırken bunun onayının alınması gerektiğini, ancak ‘savunma kaynaklarına göre’ bu iznin alınmadığını ifade etti. Böylece SAGE’nin büyük zararlara uğradığını öne süren haber sitesi, “Astech Defence bünyesine katılan bu uzman araştırmacıların katılımının ardından kısa bir süre sonra TÜBİTAK SAGE’nin yıllardır geliştirmeye çalıştığı akıllı İHA mühimmatı ve yarı aktif lazer arayıcı başlıkların benzerleri bir anda ASSAN bünyesinde ortaya çıktı. Konuyu değerlendiren hukukçular, devlet bünyesinde geliştirilen stratejik teknolojilerin endüstriyel casusluk kapsamında usulsüz olarak şirketin bünyesine taşındığını belirtiyor” sözlerini kullandı.
gdh’nin iddiaları bunlarla sınırlı kalmadı. Site, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bünyesindeki Makina Kimya Endüstrisi’nden de (MKE) 9 personelin ayrılarak ASSAN’da işe başladığını, bu transferin de hukuka aykırı olduğunu savundu. MKE’nin genel kurul kararı ile görevden alınan eski Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan’ın da, ‘MKE’nin bütün ticari sırlarına vakıf bir isim olarak’ ASSAN’ın avukatı olduğu kaydedilirken, Sayhan’ın, ‘mafya olarak bilinen Selahattin Yılmaz’ ile aynı masada olduğu fotoğraf gdh tarafından paylaşıldı. Haberde ayrıca, ASSAN’ın MKE’den 2022 yılının sonunda aldığı katı TNT ihalesindeki ürün teslimatlarını da süre uzatılmasına rağmen gerçekleştiremediği, 2025 yılında yaşanan bu tedarik sorunu nedeniyle ASSAN’ın MSB tarafından kamu ihalelerinden 2 yıl süreyle men edildiği kaydedildi.
ASSAN daha önceki açıklaması hatırlatıldı
gdh’nin haberi sosyal medyada gündem oldu ve ASSAN’dan yanıt gelmedi. Öte yandan ASSAN’ın, Clash Report’un 5 Ağustos tarihli haberine dönük 8 Ağustos’ta yaptığı yazılı açıklama sosyal medyada anımsatıldı.
Açıklamada Ukrayna’daki süreçle ilgili “Şirketimiz, bu süreçte kendisinden talep edilen yükümlülüklerini yerine getirmiş, tüm süreç ilgili taraflarla sulh içerisinde neticelendirilmiştir. Taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı gibi, hiçbir hukuki uyuşmazlık veya zarar da söz konusu değildir” denilmişti. Bu konuyla ilgili ‘savaş suçu’ ifadesinin ise ‘mesnetsiz’ ve ‘ciddiyetten uzak’ olduğu ifade edilmişti. Şirket, MSB tedarikini geciktirdiği iddiasına ise üstü kapalı şekilde, “Yatırımlarımızın üretime dönüşme sürecinde dahi sektörümüzün ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu harp malzemesi ve gereçlerinin daha kısa teslim süreleri ve çok daha uygun maliyetlerle tedarik edilmesine vesile olduğumuzu belirtmekten gurur duyuyoruz. Bu kapsamda Türk Savunma Sanayi’nin ihtiyaç duyduğu rekabetçi ortamın ve yüksek adetli seri üretim rakamlarını ortaya koyabilmek için azim ve kararlıkla çalışmaya devam edeceğimizi de kamuoyuna ilan ediyoruz” yanıtını vermişti.
'Şahsıma itibar suikastı yapılıyor'
Söz konusu haberlerin itibar zedeleyici olduğu ve yasal yollara başvurulacağı aktarılmıştı.
Sayhan'ın X hesabından konuyla ilgili şu açıklama yapılmıştı:
1- Son günlerde, bazı internet sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında, ülkemiz için önemli bir savunma şirketinin avukatlığını yaptığımdan bahisle, avukatlık faaliyeti suçmuş gibi ifade edilmekte, şahsımla ilgili gerçek dışı isnatlarda bulunulmaktadır.
2- Haber ve paylaşımların düzenli şekilde sürekli yapılması sebebiyle açıklama yapmak gerekmiştir.
3- Şirketle ilgili söz konusu haber ve paylaşımlarda, yasal avukatlık faaliyeti kötülenerek şahsıma da itibar suikasti yapılmaktadır.
4- Maalesef bu haber ve yorumlarda kalabalık bir fotoğraf paylaşılarak ve şahsım daire içine alınarak, fotoğrafta yer alanlardan birisi mafya olarak nitelendirilip, fotoğraf üzerinden şahsımla ilgili olarak, “mafya bağlantısı, karanlık ilişki” gibi yorumlar yapılmıştır.
5- Bu haber ve paylaşımlarda, görevlilere tehdit ve şantaj yaptırdığım ifade edilecek kadar ileri gidilmiştir.
6- Belirtmek isterim ki, yaklaşık 5.000 hukukçunun ve birçok akademisyenin yetişmesinde emeği olan bir profesör olarak, hiçbir hukuka aykırı oluşumu tasvip etmem mümkün bile değildir. Bütün hayatım boyunca böyle olmuştur.
7- Haber ve yorumlarda yer alan fotoğraf yıllar önce, bir hastalık sebebiyle yapılmış geçmiş olsun ziyareti sırasında, hastanenin bir bölümünde bütün ziyaretçilerle çekilmiş bir fotoğraftır.
8- İnsani bir ilişki ve kalabalık bir fotoğrafta yer almış olmamdan hareketle adımın, “mafya, karanlık ilişki, tehdit, şantaj” kelimeleriyle aynı cümlede yer alması bile benim için büyük üzüntü sebebidir.
9- Hakkımda ifade edilen soyut iftira ve itibarsızlaştırmaya yönelik isnatlarla ilgili olarak, reddetmeyi bile kendime zul sayıyorum.
10- Bilinmelidir ki, onurlu bir hukuk adamı olabilmek için çok mücadele vermiş bir insanım.
11- Başta çeşitli sebeplerle yapılan geçici bir haksız saldırı olarak gördüğümden, spekülasyona sebep olmamak bakımından sessiz kalmayı tercih ettim. Ne var ki, haber ve yorumlar istikrarlı bir şekilde ve isnat ve itibarsızlaştırmaya dönüşerek devam ermiştir.
12- Bu sebeple söz konusu yalan haberlerle ilgili olarak tekzip ve yorumlarla ilgili olarak da şikayet yoluna başvurmak suretiyle hukuki yolları işletmek zorunluluğu doğmuş olup, tarafımdan bu hukuki yollara başvurulacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: