İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Çömez, Bolu Kartalkaya yangın faciasına ilişkin olarak, şu ifadeleri kullandı:"İçişleri Bakanı yangın felaketinin ardından yaptığı açıklamada, ‘10 gün içerisinde sorumluları bulacağız’ demişti. Aradan birinci 10 gün geçti, ikinci 10 gün geçti, üçüncüye yaklaşıyoruz ama hala sorumlularla ilgili açıklama yok.Bugün muhalefet partilerinin milletvekillerinin tamamı -eksik olanlar var ama tamamlayacaklar imzalarını- bir soruşturma önergesine imza attılar. Bir anlamda gensoru niteliğindeki bu önergeyi bugün imzalarını tamamlamak üzere çabalamaya gireceğiz. İlgili bakanın millet önünde hesap vermesi gerektiğini; millete ve yargıya hesap vermesi gerektiğini ve bu şartlar altında görevine devam edemeyeceğini bir kez daha vurgulayacağız"
"Adalet arayışında onlara desteğimiz tamdır"
Çayırhan termik santralinin özelleştirmesine tepki gösteren madencilerin yanlarında olduklarını söyleyen Çömez, "Özelleştirmeye karşı değiliz ancak peşkeşe, ranta karşıyız, birilerinin cebinin doldurulmasına karşıyız. Bütün bunlar yapılırken vatandaşın hakkının hukukunun çalınmasına karşıyız. Emeğin, alın terinin yok farz edilmesine karşıyız ve emekçinin ezilmesine karşıyız. O sebeple Çayırhan maden işçilerinin yanındayız. Adalet arayışında onlara desteğimiz tamdır" diye konuştu."İktidara bir çağrıda bulunuyorum: Bu ülkenin temel ihtiyacı adalettir"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un TÜSİAD'ın açıklamalarına tepkisini anımsatan Çömez, "Adalet Bakanı bu ülkedeki saygın bir sivil toplum örgütüne parmak salladı. TÜSİAD, 'Bu ülkede hukuk, adalet olsun; hukukun ve adaletin olmadığı bir yerde kalkınma olmaz, ekonomi olmaz, sanayi olmaz, refah olmaz' demiş. Bundan neden rahatsız oluyorsunuz" dedi.Çömez, şu ifadeleri kullandı:"Zinhar böyle bir açıklama yapamazsın. İnsanlar bu ülkede açıklama yapmak için sana mı soracak, senden müsaade mi alacak? Senin vazifen adaletin tesis edilmesi için orada bakanlık yapmak. Ona, buna parmak sallamak değil, Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili açıklama yapmak değil, o partinin yargıya intikal etmiş veya etmek üzere olan bir konusuna dair yorum yapmak değil.Adalet Bakanı’na soruyorum. Parlamentoda grubu bulunan ve kendisi de milletvekili olan Genel Başkanımız Dervişoğlu bir müptezel tarafından tehdit edilirken neredeydin? Neden ağzını açmadın? Neden savcıların resen adım atmadı? Neden bununla ilgili bir soruşturma başlatmadın? Herhalde ona buna parmak sallamaktan adaleti tesis edecek zamanın yok. Tekrar tekrar iktidara bir çağrıda bulunuyorum. Bu ülkenin temel ihtiyacı adalettir, Hukukun üstünlüğüdür, insan haklarıdır, demokrasidir, ifade özgürlüğüdür, yöneten ve denetlenen bir devlet anlayışıdır"