İyi Partili Ergun: Defalarca ihbar ettim bir türlü ceza yazdıramadım, kamerayla görüntülemek gerekiyormuş
"Cezanın yetersiz olduğu düşüncesindeyiz"
Yayınlanma :
29.11.2018 15:26


Ergun’un konuşması şöyle:
Muhterem milletvekilleri, sizlere Türkiye'nin cenneti niteliğinde olan bir beldede yaşanan çevre katliamlarından birkaç örnek vererek başlamak istiyorum. Tabii, bu beldeyi tahmin etmişsinizdir; Muğla. Türkiye'nin cenneti niteliğindeki bu Muğla'mızda istisnasız her sene orman yangını olur. Bunların bir kısmı doğal yangınlardır, bir kısmı doğal olmayan yangınlar. Fakat size bir şey söyleyeyim, son yıllardaki Muğla'daki yangınlar akıllı yangınlar yani ne kadar yanması gerekiyor ise o kadar yanan yangınlar. Size bir fotoğraf göstermek istiyorum. Bu Pina Yarımadası, Bodrum'a giderken Güvercinlik'i geçince… 2007 seçimlerinde propaganda faaliyeti için Bodrum'a giderken -buradan Bodrum yolu geçer, karşısından- orada bir yangın gördüm, yangını ihbar edenlerden biri benim. Bütün yetkililer -ondan sonra soru önergesi de verdim, Başbakanlıktan buradadır İbrahim Bey- orman bölge müdürüne kadar bütün yetkililer dediler ki: "Burası ağaçlandırılacak, tekrar ağaç dikilecek çünkü orada koruma altında olan Halep çamları var." Ağaçlandırılmış hâli bu muhterem milletvekilleri. Yani otellerin sığacağı yer kadar yer yandıktan sonra orası söndürüldü. Buraya şimdilik 4 otel sığdı. Gelecek yangınlarda muhtemelen şu tepeleri de yakarak yeni oteller yapacağız gibi duruyor.
Muhterem milletvekilleri, bunun hemen yakınında, birkaç kilometre ileride, özellikle Milas'ın Avşar ve Yaşyer köylerini ilgilendiren bir çevre felaketi daha yaşanıyor. İki köyün arasındaki bir tepede yıllardır işleyen bir taş ocağı söz konusu. Hemen hemen bütün evler, iki köydeki bütün evler çatlamış durumda. Köylüler eylem yaptılar, köylüler dilekçe verdiler ama bir türlü sonuç alamadılar.
Bir diğeri Milas Ovası'nda Sarıçay dediğimiz çaydaki kum ocakları. Yüzlerce dönüm arazi yok oldu, verimli arazi yok oldu muhterem milletvekilleri. Yine orada da vatandaşlar -özellikle Kafaca, Kırcağız, Kızılcayıkık, Bahçeburun köylerini ilgilendiren bir husus bu- mücadele etmelerine rağmen sonuç alamadılar.
Bir diğeri, Muğla'nın en büyük problemlerinden biri sintine yani teknelerin bırakmış olduğu sintine. Muhterem milletvekilleri, Muğla, İspanya'nın sahillerinden daha uzun sahili olan bir şehrimiz. Şu anda koylarımızın tamamına yakını kirlenmiş durumda. Bu sintinelerle ilgili bir ceza getiriliyor, kanun taslağında var, destekliyoruz. Bunun artırılması lazım. Ben defalarca ihbar ettim, bir vatandaş olarak sintine bırakan tekneleri ihbar ettim fakat bir türlü ceza yazdıramadık çünkü kamerayla görüntülememiz gerekiyormuş. Bununla ilgili bir tedbir geliştirmemiz gerekir. Belki bir uçak olabilir yani bu bölgeyi denetleyecek, havadan denetleyecek, yatları denetleyecek bir uçak olabilir. Dolayısıyla Vatandaşın kamerayla görüntü almasına gerek yok, devlet o görüntüyü alır, gerekli cezayı verir ve bu cezanın biz artırılmasını istiyoruz. Kanun teklifindeki cezanın yetersiz olduğu düşüncesindeyiz.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: