İzmir Barosu Cezaevi Gözlem ve Ziyaret Komisyonu, Buca Kırıklar 1 ve 2 No’lu F Tipi ile Menemen R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda yürüttüğü gözlem ve incelemelere dair raporunu kamuoyuyla paylaştı. Nevzat Erdemir Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda aktarılan raporda cezaevlerinde işkence, kötü muamele, ağır tecrit uygulamaları, sağlık hakkı ihlalleri ve savunma hakkını engelleyen uygulamalar ortaya konuldu. Baro, gözlemlenen uygulamaların yalnızca münferit değil, sistematik olduğunun altını çizdi.Baro Başkanı Sefa Yılmaz, Kırıklar Cezaevi’nde tutuklu bulunan Buğra Zincir’in 151, Sercan Ahmet Arslan’ın ise 172 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlattı. Bayramdan önce cezaevlerinden sorumlu başsavcı vekiliyle görüştüklerini, ağır tecrit uygulamasının sonlandırılması yönündeki taleplerini ilettiklerini belirten Yılmaz, bazı taleplerin karşılandığını ancak bir kısmının hâlâ karşılanmadığını ifade etti. Menemen T Tipi ve Kırıklar Cezaevi’nde yaşanan sistematik ihlallerin takipçisi olduklarını belirten Yılmaz, “Bozyaka ve Yeşilyurt’ta da kamerayla izlemeye ilişkin sorunlar var. Bu süreçlerin takipsiz bırakılmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
ÇİFT KELEPÇE DAYATMASI
Raporda, cezaevi revirinde görevli doktorların mahpusları yalnızca sevk için gördüğü ve fiili muayene yapılmadan hastaneye yönlendirdiği belirtildi. Hastane sevklerinin 8-9 ay sonraya verildiği ve bu nedenle tedavi hakkının engellendiği aktarıldı. A.Y. isimli mahpusun yaklaşık 7-8 kez anestezi verilmesine rağmen ameliyat edilmediği, hastane sevklerinde çift kelepçe uygulamasının zorunlu tutulduğu ifade edildi.G.T. isimli mahpusa çift kelepçeyi reddettiği için şiddet uygulandığı, yerde sürüklendiği ve ağzının kapatıldığı bilgisi raporda yer aldı. Bu uygulamaya maruz kalan mahpusun sağlık hakkından da mahrum kaldığı belirtildi. Rapora göre, mahpuslara yönelik şiddetin cezasız kaldığı ve işkenceye dair hiçbir işlem yapılmadığı gözlemlendi.8 METREKAREDE 21 SAAT
Mahpusların, 8 metrekarelik hücrelerde günde 21 saat tutulduğu, temizlik koşullarının son derece kötü olduğu da tespit edildi. Temizliğin ayda yalnızca bir kez yapıldığı, temizlik malzemelerinin temin edilmediği, çamaşırların ücret karşılığı yıkandığı, yemeklerin sağlıksız ve tekrarlı olduğu, içme suyunun kirli, kantin ürünlerinin ise pahalı ve kalitesiz olduğu rapora yansıdı.Ayrıca cezaevinde iletişim hakkının ciddi biçimde sınırlandırıldığı belirtildi. Fotokopi evrakları ve fotoğraflar teslim edilmedi, mahkemelerin mahpus lehine verdiği kararlara rağmen belgeler mahpuslara ulaştırılmadı. Kitaplara yönelik sansürün sürdüğü, çizili veya işaretli olduğu gerekçesiyle birçok kitabın içeri alınmadığı aktarıldı. Odalarda 20, atölyelerde ise yalnızca 5 kitap bulundurulmasına izin verilmesi, raporda “ıslah” ilkesine aykırı bulundu.Öte yandan Adalet Bakanlığı’nın 2007 yılında yayımladığı genelgeye rağmen haftalık en az 10 saatlik sohbet hakkının Kırıklar Cezaevi’nde hiçbir zaman tam olarak uygulanmadığı, pandemi döneminde tamamen yasaklanan sohbetin bugün haftada yalnızca 4 saat ile sınırlandırıldığı aktarıldı.SAĞLIK HAKKI İHLALİ
Ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin cezaevinde çok daha kötü koşullara maruz kaldığı kaydedildi. Bu mahpusların atölye ve spor gibi etkinliklerden tamamen dışlandığı, havalandırma haklarının ise azaltıldığı belirtildi. Z.O. isimli mahpus için önerilen ortopedik yatağın temin edilmediği, F.Y. isimli mahpusun çok sayıda ciddi sağlık sorunu olmasına rağmen kelepçeli ve zaman zaman ters kelepçeli muayeneye zorlandığı aktarıldı. E.P. ve S.Y. isimli mahpuslara, doktor reçetesi olmasına rağmen ilaçların “güvenlik” gerekçesiyle verilmediği örnekleri sıralandı.Kırıklar Cezaevi'nde mahpusların görüş haklarının ciddi şekilde kısıtlandığı da rapora yansıdı. Görüş haklarının kısıtlandığı, İdari Gözlem Kurulu’nun keyfi kararlarıyla avukat ve ziyaretçi görüşmelerinin engellendiği tespit edildi. Telefon görüşlerinin 10 dakika ile sınırlandırıldığı, görüntülü görüşmelere ise “imkân yok” denilerek izin verilmediği ifade edildi. Ankesörlü telefonların sık sık arızalı olması nedeniyle iletişimin aksadığı raporda yer aldı.KEYFİ KARARLAR
Cezaevi idaresinin temel ihtiyaçları karşılamadığı, sıcak suyun yalnızca 4 saat ve 150 litreyle sınırlandırıldığı belirtildi. İdari Gözlem Kurulu’nun keyfi kararlarının infaz sürelerini uzattığı, disiplin cezalarının infaz koruma memurlarının beyanlarına dayalı verildiği ifade edildi. Siyasi mahpusların DAEŞ veya adli hükümlülerin yanına yerleştirilerek ayrı bir muameleye tabi tutulduğu belirtildi.Açlık grevindeki mahpusların talepleri arasında, kuyu tipi hapishanelerin kapatılması, mahpusların aynı kampüsteki diğer kurumlara sevki, sohbet hakkının hukuka uygun bir şekilde kullandırılması, kitap yasaklarının kaldırılması, hasta mahpusların serbest bırakılması, sürgün sevklerin durdurulması, hasta mahpus Ufuk Keskin'in diyetine uygun yemeğe erişimi ve arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye sevki yer aldı.İNSAN ONURUNA UYGUN
Baro tarafından hazırlanan raporun sonunda şu ifadeler yer aldı: “Baromuza gelen başvurular ve yapılan görüşmeler neticesinde tespit edilen başta kötü muamele ve işkence yasağı olmak üzere sağlık ve tedaviye erişim hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, haberleşme özgürlüğü, ifade özgürlüğü, özel hayata saygı hakkı ihlallerine sebebiyet veren uygulamalarının ve eylemlerinin sonlandırılması ve idarenin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesi, mahpusların infazlarının insan hak ve onuruna uygun halde sürdürülmesi gerekmektedir.”