Buluşmaya Başkan Soyer’in yanı sıra; CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur katılım sağladı.

“Zeytini savunmaya devam edeceğiz”
Doğaya sahip çıkmanın hayata sahip çıkmak olduğunu belirten Soyer, “Hayata sahip çıkmak aynı zamanda cesaret gerektirir. Bugün İstiklal Marşı'nın kabulünün 101’üncü yılı. O dönemin acılarını, umutlarını içinde taşır. Korkma diye başlar. Korkmuyoruz, değerli yoldaşlarım. Hiçbirimiz korkmuyoruz. Hayatı, doğayı savunmaya devam edeceğiz. Bunu yapmazsak hayata sahip çıkmazsak, zeytinimize sahip çıkmazsak, doğamıza sahip çıkmazsak birileri onu yok etmek için bombasıyla, silahıyla geliyor. Bugün dünyada yaşanan bu büyük savaş hayatı savunmayanların ödediği bedeldir. Biz savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Akdemir, “Yaşam alanlarımızı ranta teslim etmeyeceğiz”
TMMOB İKK Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, ise “Enerji ve kamu yararı güvenliğini yok sayıyoruz. Kamu yararı, kamunun olmalı. Kamu yararını savunan bu şirket, enerji krizinde karlarından vazgeçmediler. Kamu yararı elektrik üreten şirketlerin karlarından vazgeçmesi ise bu kamu yararı sayılabilir. Tek bir kamu yararı vardır, özelleştirme ve kamulaştırmanın son bulmasıdır. Dikili bir zeytin alanın değil tüm korunması gereken alanların sahibi biziz. Dünya üzerinde tarım alanı yapmak için milyarlarca dolar kazanmak için İsrail kadar olamadık. Zeytin ölmezimizdir, kutsalımızdır. Birlikte mücadele etmeye, yaşam alanlarımızı ranta teslim etmemek için omuz omuza ve yan yana olacağız” açıklamasını yaptı.

İnce, “Çevreyi yok ederek enerji üretmek geleceğimizi yok etmektir”
Bu bölgenin doğal karakteri korunacak bir alan olduğunun altını çizen Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, “Go kart pisti yapılma mücadelesine de destek verdiniz. Hem doğayı hem zeytini korumamız lazım. Bu organizasyonu yapan tüm sivil toplum kuruluşlarına, kent konseylerine, odalarına destek vermek için buradayız. Büyükşehir belediye başkanımızla da fidan diktik. Enerji de çok önemli, çevreyi yok ederek enerji üretmek geleceğimizi yok etmektir” dedi.

Türk, “2022 yılında hala zeytin ağaç envanterimiz belli değil”
Türkiye’nin zeytinyağı üretiminde dünyada 4’üncü sırada olduğunu belirten Yüksek Ziraat Mühendisi Tevfik Türk, “Ağaç sayısı bakımından İspanyadan sonra 2’inciyiz. TÜİK’e göre 188 milyon ama FAO başka sayı veriyor, Avrupa Birliği başka sayı veriyor. Yıl 2022 biz hala zeytin ağaç envanterimizi ortaya koyamadık, kaç ağacımız var bir Allah’ın kulu kesin söyleyemiyor. Nasreddin Hoca misali inanmayan saysın. Zeytinlik bir taşınmaz tarım arazisi vasfıdır. Üzerindeki Zeytin ağaçlarının taşınarak vasfının değiştirilmesi normal karşılanabilecek bir durum değildir. Bu bilimsel olarak ta kabul edilemez bir zorlamadır. Madem taşınabilecek yani yeni zeytin dikimi yapılabilecek boş kullanılmayan, alanlarımız var ne diye dünya birincisi olmak için uğraşmıyoruz? Ne diye daha fazla üretmek için bu arazileri kullanmıyoruz?” ifadelerini kullandı.

Güler, “Zeytin bütün dinlerde kutsaldır”
Çeşme Çevre Platformu Sözcüsü Ahmet Güler ise STK’ler adına ortak basın metnini aktararak, şunları söyledi:
“İktidar, tam da ülkemizin yanı başında bir savaş sürerken ve dikkatlerimiz bu savaşa yönelmişken bu değişikleri gerçekleştirerek zeytinliklerimizi, tarım alanlarımızı, doğal varlıklarımızı talanın yolunu açtı. O zaman bu yönetmelik değişikliği tam bir hukuksuzluktur. 2017 tarihli Maden Yönetmeliği zaten gerekli istisnaları madencilik lehine vermişken, 1 Mart 2022 tarihli yönetmelik değişikliği ile Ege’de ve de ülkemizin her yerindeki zeytinliklerimizin talanına normlar hiyerarşisine aykırı bir şekilde yeni bir yasal kılıf hazırlanmaktadır. Zeytin bütün kutsal metinlerde, dinlerde, edebi eserlerde kutsaldır.”
“Bu bilimsel olarak kabul edilemez bir zorlama”
‘1 ağaca karşı 5 ağaç dikeceğiz’ ifadelerine işaret eden Güler, “Madem bu yeni ağaçları dikebilecek tarım arazimiz var diye zeytin ağaç varlığını arttırmıyoruz. Zeytinlik bir taşınmaz tarım arazisi vasfıdır. Üzerindeki Zeytin ağaçlarının taşınarak vasfının değiştirilmesi normal karşılanabilecek bir durum değildir. Bu bilimsel olarak kabul edilemez bir zorlamadır. Bunun bir zamanlar inşaat için fay hattını taşıyan zihniyetten hiçbir farkı yoktur. Zeytin ağaçlarımızın yok edilmesi, orman varlığımızın tahrip edilmesi, havamızın kirletilmesi, sağlıklı gıdaya erişim hakkımızın ihlal edilmesi ve iklim krizine karşı kırılganlığımızın arttırılması, kabul edilemez. Hukuk tanımazlara karşı her zaman hukukun üstünlüğünü savunarak geleceğimize sahip çıkacağız” açıklamasını yaptı.
Yorumlar
Kalan Karakter: