İzmir esas kimliğini kaybetmiş durumda

Necati Bahçeci’nin sunduğu ‘Gün Ortası’ programında konuşan Seçkin Öner, İzmir’in yapısına değindi. İzmir’in kentsel dönüşümü hakkında bilgi veren Öner, “Belediye, iki katlı binaları yıkıp yerine 20 katlı bina yapıyor. Bu durum, dokuya ve yapısına zarar veriyor. Yapılan uygulamanın dönüşüm olduğunu söylemek mümkün değil. Belediyeler, partilere söz söylemek yerine şehirle ilgili sorunlara yönelmelidir. Yoksa şehre zarar verilir” dedi. Ayrıca İzmir’in bir kimliğe sahip olmadığına vurgu yapan Öner, “İzmir esas kimliğini kaybetmiş durumda. Şu anda bir kimliğinin olduğunu ne yazık ki söyleyemiyoruz. Önceden Afyon, Uşak, Kütahya gibi illerden insanlarımız gelirdi. O zamanlar bir fuar şehriydi. Fuar denilince akla İzmir gelirdi. Şimdi ise, panayır bir kent olmuş durumda. Ayrıca, yeni garaj binası yapıldı. Bir garaj binası düşünün ki metro gitmiyor. Planda böyle bir şey yok. Metro girmeyen yeni garaj binası mı olur? Fuara gitmek istiyorum, gidemiyorum. Neden? Çünkü otobüs gitmiyor, bağlantı yolları yok. Sen bu hizmetleri yapmayınca yapılan şeylerin hepsi gecekondu oluyor. Garaja daha hızlı gitmek için yol yapılıyor. Yol bitene kadar garaj oradan kalkacak. Bu nasıl bir plan? Altyapı olmayınca gökdelenler de gecekonduya dönüşüyor. Fayın geçtiği noktalara gökdelenler yapılıyor. Geçen gün Alsancak’a gidecektim. Bayraklı’yı dolaşmak zorunda kaldım. Trafik sıkışıktı, tırlar vardı. Neden bu trafiğin içerisinde tırlar var? Mesele sadece trafik de değil. İzmir’de plan yok. İZBAN’ın geçtiği mahallelerde komşuluk bitmiş durumda İnsanlar bakkala gidemiyor. Ama bunları konuşan yok. İZBAN’ı alta almanız gerekiyor” şeklinde konuştu.

 



Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Kongresi’ne de değinen Öner, “Son yılların en tatsız kongresi oldu. İki sene önceki kongre çok daha heyecanlıydı. Çünkü orada Tuncay Özkan ve Aziz Kocaoğlu faktörlerinin çekişmesi vardı. Bu kongrede ise Cumhuriyet Halk Partisi’ de alışık olmadığımız bir şekilde tek aday çıktı. Cumhuriyet Halk Partisi’ nin önceki kongrelerinde daha katılımcı ve demokrasi yanlısı olduğunu gördük. Rıfat Nalbantoğlu, bu kongrede güç kaybetti. Deniz Yücel, son derece iyi bir insan. Aynı zamanda da çalışkan. Daha çalışkan olabilir. Ancak, 630 delegeden 280 oy alıyorsa bu üzücü bir durumdur. Tunç Soyer ise büyükşehir için acemi bir insan. Siyaseti bildiğini de söyleyemeyiz. Bir siyasetçinin herkese ‘evet’demesi yanlıştır. Bir prensip olması şart” dedi.



Programa katılan diğer isim Hasan Çölmekçi ise, “İzmir’de yol sorunu olduğu ortada. Bunu halletmemiz gerekiyor. Örneğin, garaja giden bir metro yok. İzmirliler bunun eksikliğini hissediyor. Öte yandan, gecekondunun ve kaçak yapının en çok görüldüğü şehirlerin başında İzmir geliyor. Bunun önüne geçmedikçe sorun gitgide büyüyor. Bu güzel şehrin yapısını bozmaya hiçbirimizin hakkı yok. Yapılacak doğru uygulamalarla sorunların üstesinden gelmeliyiz. Yeni kent merkezini sahilde yapmak yanlış. Bu nokta, gökdelenler bölgesi oldu. Gökdelenler ilerleyen zamanlarda tamamen dolarsa trafik ve altyapı daha da kötü bir duruma gelecek. Hükümet kentsel dönüşüm işini yanlış yaptı. Ada bazında kentsel dönüşüm olması gerekirken, binaların olduğu yerde kentsel dönüşüm yaşandı. Parsel bazında kentsel dönüşüm olmaz. Bu kentsel yenileme olur. Caddeler, yeşil alanlar plana dahil edilik ada bazında bir kentsel dönüşüm yaşanmalıydı. Ondan sonra yatay, düzey kentleşme ne olacaksa yapılmalıydı” dedi.



Ak Parti yönetiminden de bahseden Çölmekçi, “İzmir demokrattır, çağdaştır. Ama ne solun ne sağın kalesi değildir. Tüm bunlar İzmirlileşmektir. Ak Parti  ise İzmirlileşemiyor. Ak Parti’de yeni yüzler gerekiyor. Başkanlar değişse de diğer isimler aynı kalıyor. Bunların yanı sıra, daha önemli bir sorunlar karşı karşıyayız. Genç nüfusumuzda işsizlik sayısının bir hayli yüksek olması bunların başında geliyor. Birçok gencimiz iş bulmakta zorluk çekiyor. Ve bu sayı her geçen gün katlanarak artıyor. Daha önce hiçbir yerde söylemediğim bir şeyi söylemek istiyorum. Benim oğlum, Karşıyaka Belediyesi’nde çalışıyordu. Ben Ak Partili Nihat Zeybekçi’nin danışmanlığını yaptığım için oğlum işten çıkarıldı. Göreve başlamadan önce Nihat Bey’e de söyledim. Ben, Ak Partili veya Cumhuriyet Halk Partili değilim. Ben gazeteciyim. Uğraşmak istiyorsanız benimle uğraşın, oğlumla değil. Benim yüzümden oğlumun işten çıkarılması beni çok üzdü” ifadelerini kullandı.



Gazeteci Necati Bahçeci ile Gün Ortası programını, her perşembe günü saat 12.00’de farklı gündem ve konuklarıyla, www.romantikturk.com.tr ve 103.4 Frekansı’nda bulabilirsiniz.