

İzmir.
Kuşkusuz
Türkiye’nin en aydın, en sakin, rant işgaline en az uğramış şehri. İnsanı da
bir o kadar objektif ve Türkiye’nin medeniyet yürüyüşünde en önde.
Bir önceki
yazımda belirttiğim gibi yerel seçimin İzmir açısından sonuçlarını bu
yazıda değerlendireceğim.
Yerel
seçimin aday adaylıkları süreci CHP açısından çok erken başladı. Bunda
kuşkusuz Genel başkanın ve parti yönetiminin telkinleri etkili oldu. Açık bir şekilde halktan en fazla karşılık
bulan kişilerin aday yapılacağının belirtilmesi, anket ve ön seçim söylentileri
büyük bir heyecanla karşılandı.
Aday
adayları büyük bir çaba ile aylar süren çalışmalar yürüttü, her aday
adayı partinin kurallarını, gerek eğitim konusunda olsun, gerekse saha
çalışmaları boyutunda olsun elinden geldiğince uygulamaya çalıştı. Her birinin
maddi ve manevi fedakarlıkları takdire değer.
Adaylıkların
açıklanması süreci 17 Aralık olayları ile birlikte ileri tarihlere uzayınca
yıpranmış olan sinirler gerildi, beklentiler toplana toplana büyük bir boyuta
ulaştı. Sonuç olarak adayların belirlenme şekli partiyi, özellikle de tabanı
memnun etmedi. En başta söylenenlerin tam aksine bir yöntemle adaylar
belirlenmesi büyük tepkilere yol açtı.
İlk sözüm İzmir
örgütünün başına; liderlik kritik zamanlarda örgüte sahip çıkmak, yol
göstermek, gönlü kırgın kanaat önderlerini oyunda tutmak ile olur. Tepkilerin
azaltılması adına gereken başarı sağlanamadı. Kurulan kriz masaları ilçelerde
oluşacak sıkıntıları önceden belirlemiş ve yöntemleri uygulamaya hazır hale
getirmiş olmalıydı. Tam tersine tepkilere
tepki ile karşılık verilerek örgüt içindeki infialin fitili ateşlenmiş oldu.
CHP'nin
tarihsel misyonunun bir özelliği vardır. Rüzgarı karşısına alır. Kolay
olanı değil zor olanı seçer. Bu yüzden kendi kurduğu ülkenin iktidarından
inmeyi bile göze almış bir partidir. Toplumun her şarta ileri gitmesini, halkın
haklarının oy kaybı göze alınarak savunulmasını öngörür. CHP ne zaman ki “sahte halkçılığa”, “halk dalkavukluğuna”
yöneldi ise ülkenin başına büyük sıkıntılar gelmiştir. Partinin her yöneticisi
bu ağır sorumluluğu omuzlarında taşıdığının farkında olmalı, her söylediğini
dikkatle seçmelidir. Bu seçim döneminde maalesef bu sorunla sıkça karşılaşıldı.
Bir gerçeğe
daha değinmeden edemeyeceğim, seçimde kaybedilen ilçeler İzmir’in en az
gelişmiş ilçeleri, yani bugün Türkiye’deki algıya İzmir de uydu. Eğitim ve
kültür seviyesi yüksek olan yerler CHP'yi, diğer yerler ise AKP'yi seçiyor. Bu
seçimde CHP'nin en büyük iddiası olan bu algıyı değiştirmek, İzmir’de de
başarılamadı.
Söylem
tutarsızlıkları, sorunların önceden saptanamamış olması, az ya da çok
CHP’ye yara açan DSP hareketinin önceden öngörülememiş olması, plansız saha
çalmaları, İzmir’deki yerel seçimin başarısızlığını getirdi. Dünyanın sonu
değildir, fakat bir an önce seçim üyeler ile birlikte değerlendirilmeli, yeni
dönem planlanmalıdır. Gelecek süreçlere vasıflı, çalışkan, bilimsel metotlara
inan, kişisel çıkarını bir kenara bırakıp toplum çıkarını düşünen kadrolarla
girilmelidir.
AKP adayının seçim sloganı “İzmir
Türkiye’ye lazım” doğrudur. Türkiye’nin İzmir’e çok ihtiyacı var, aydınlanmanın
şehri, kendini aşıp ülkeye ışık saçmaya devam etmelidir.
Son sözüm Aziz Kocaoğlu’na;
Omuzlarınızda büyük bir yük vardır, üçüncü kez seçildiğiniz koltukta hizmet,
toplum ve çağdaşlaşma yolundaki hayal gücü yüksek, ufku açık projelerinizde
başarılar diliyorum. Bir konu daha var, sıkça aldığınız dar ekip eleştirisinden
de bir an önce kurtulmalısınız. Tüm örgütü kucaklamalı ve bu beş yılda İzmir’in
gelecek kadrolarının önünü açarak gelecek nesillere bırakmalısınız. İzmir’in ve
CHP'nin sizden beklentisi büyük Aziz Başkan!
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: