İZMİR KİRLİ SİYASETE PRİM VERMEZ!
Yayınlanma :
04.03.2014 09:31


Belediye
başkan aday adayları yeni yeni belli olmaya başlamıştı ki Konak’a aday adaylığın
ıaçıklayan İzmir Barosu Başkanı Avukat Sema Pekdaş hakkında bir karalama
kampanyası için düğmeye basıldı…Kim oldukları ya da hangi parti ya da dernek
üyesi, taraftarı oldukları belli olmayan 10-15 kişilik bir grup Atatürk maskesi
takarak “eylem” bile yaptılar.
Avukat Sema
Pekdaş İzmir kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Deli saçması bu iddia
nereden çıktı derken, Atatürkçülüğün ne olduğunu dahi bilmeyen bu garibanların Konak
Belediyesi’nden bazı kişilerce Kadifekale civarından para karşılığı toplanıp
getirildikleri parti kulislerinde konuşulmaya başlandı.
Konuyu
fazla eşelemeye gerek kalmadan bu kez parti ve İzmir siyasi kulislerine söz
konusu karalamanın geri planındaki kişinin CHP’den önce Büyükşehir Belediye
Başkanlığı ardından da Konak Belediye Başkanlığı için aday adayı olup tercih
edilmediği için DSP’den Konak Belediye Başkan adayı olan Hakan Tartan’ın olduğu
konuşulmaya başlandı…
Duyduklarımıza
inanamadık… Şaşkınlığımız daha da arttı. Çözüldü sandığımız problem daha
karmaşık hale geldi. Hakan Tartan büyükşehire aday olduğunu açıklamıştı. Ve
Konak İlçesi’ ne aday bile değilken CHP’ye artı kazanımlar sağlayabilecek
Türkiye’nin önemli hukukçularından Avukat Sema Pekdaş gibi güçlü bir ismin
önünü neden kesmeye çalışsın?...
Araştırdık…
CHP içerisinde bu soruya cevap verebilecek duayen siyasetçilere kadar sorduk.
Hakan Tartan’dan çıktığı ileri sürülen iddiaları doğru bulan yapılanı haklı
gören bir kişi dahi bulamadık. Konuştuklarımızın neredeyse tamamına yakını, “Tartan’ın derdi koltuk” dedi. Hatta
bazıları daha ileri giderek, “Atatürk Anıtkabir’den
çıkıp gelse O’na da bir kulp takardı” dediler. “Atatürkçüler’e saldırarak gerçek Atatürk düşmanlarının ekmeğine yağ
sürüyor” dediler. “Sema Hanım’ dan,
özellikle de O’nun hukukçu olmasından çekiniyor, korkuyor” dediler. “Siyaseti
kirletiyor kirli ilişkiler içerisinde” dediler.
İftira ve yalana dayalı bu çirkin kampanya İzmir’de CHP ilçe
belediye başkanlarının belli olduğu gün iyice su yüzüne çıktı. Listeye
giremeyen Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan CHP merkez yöneticilerini çok ağır
sözlerle eleştirirken Avukat Sema Pekdaş hakkındaki karalama kampanyasının
bayraktarı olduğunu da ilan etti.
CHP’de
adayların belirlenme usulü üzerine çok şey söylenebilir. Doğrudur, CHP’li
seçmen böylesi anti-demokratik uygulamayı hak etmiyor. Mutlaka ama mutlaka
değiştirilmelidir. Ancak bugün bu konuda söz hakkı olmayan ve susması gereken
birileri varsa Sayın Tartan başta gelen isimlerden biridir.
Sanırım, kendisinin
adı listede bulunsaydı CHP Genel Merkezi için “odun koysak seçilir anlayışındakiler” demezdi.
İkincisi, bu sözler bumerang misali sahibini vurur ve
vuruyor da. Örneğin parti kulislerinde
Tartan’ı bu karalama kampanyasını yap(tır)mak ile suçlayanlar “Kendisi geçen
dönem kendisi aday listesine nasıl girdi? Aynı anti- demokratik uygulama yok
muydu? O zaman neden itiraz etmedi?” Yine o günlerde birileri çıkıp “Bu Hakan
Tartan odununu nereden bulup aday yaptınız?” diye itiraz etseydi ne cevap
verirdi? “Hakan Tartan Atatürk düşmanıdır.” denilseydi ne yapardı?” Hezeyan
içerisinde kullandığı bu sözlerde siyasal nezaket yok, mantık hiç yok. Rakipleri için hizmet değil, kin ve nefret(…) anlayışındakiler
derken ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Bundan ala kin ve nefret olabilir mi?”
diye sorguluyor.
Bir körfez
kentidir İzmir. Denizi sade, duru ve sakindir. Halkı da aynıdır.
Sevecendir. Ve aynı zamanda bilge, ne olduğunu, kimin ne yapmaya çalıştığını sezgileriyle
anlar.
Sayın
Tartan, “Konak’ ta birlik zamanı”, “Cumhuriyetimiz için, kentimiz için“diyor… Çok doğru. Bunlara kimsenin
itirazı olamaz. Zaten kendisi bunları söylemeden çook önceden İzmir’de halkı
birlik olduğunu ilan etmiş, tercihini yapmış, cumhuriyetimize, onun
değerlerine, çağdaş, bilimsel düşünce ve yaşam tarzına ve kentine sahip
çıkmıştır.
Kafamıza takıldı. Memleket yangın yeri iken her
evde, işyerinde, okulda, köşe-bucakta, yanlı- yansız hemen herkes tarihimizin
en büyük rüşvet- yolsuzluk iddialarını tartışıyor iken Sayın Hakan Tartan bu
konuda bir çift söz söyledi mi? Söyleyebiliyor mu? Söyleyemiyor ise neden
söyleyemiyor?
Bu
soruların cevabını “Halk en büyük karar
organıdır” siz okurlarımıza bırakıyoruz.
Son söz
olarak;
Büyük İskender’ e bir
dilenci gitmiş, “Az bir ihsan” demiş. Büyük İskender ise;
“Az ihsan bana yakışmaz, çok ihsan da sana layık değil”, diyerek
cevaplamış.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: