İZMİRLİ BAŞKANLAR “HAKKANİYET” İSTEDİ

İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın “İl Özel İdaresi mallarının
tamamını Maliye Hazinesi’ne devrettik” açıklamasının yankıları sürerken,
İzmir’deki 24 ilçe belediye başkanı ortak bir deklarasyon hazırlayarak mal
dağıtımında “hakkaniyetle davranılması” talebinde bulundu. CHP ve MHP’li
belediye başkanlarının onay verdiği deklarasyon metni şöyle oluştu:

El ele, samimiyetle

“Bizler, İzmirli hemşehrilerimizin oylarıyla seçilmiş
belediye başkanlarıyız. Bu onurlu görevin getirdiği büyük sorumluluk, hepimizi
tek bir hedefe kilitlemiştir: İstisnasız tüm vatandaşlarımızın; kentte, kırda,
ovada, dağda ya da sahilde yaşayan bütün İzmirlilerin yararı ve menfaati
doğrultusunda; ayrım yapmadan, adil davranarak, el ele ve samimiyetle
çalışmaktan ve kentimizi, ilçelerimizi kalkındırmaktan başka hiçbir amacımız
yoktur.

Belediye başkanlığı, bize aynı zamanda, kentimizin ve
ilçelerimizin yerel servetine ve değerlerine, taşınır ve taşınmaz tüm mallarına
sahip çıkma konusunda da büyük bir sorumluluk yüklemiştir. Tıpkı 30 Mart yerel
seçimlerinden sonra kapatılan İl Özel İdaresi’ne ait taşınır ve taşınmaz
mallarda olduğu gibi..

İzmir halkının temsilcileri olarak, İçişleri Bakanlığı’nca
hazırlanan ve TBMM’de kabul edilen 6360 sayılı Büyükşehir Kanunu çerçevesinde,
bu kentin yerel servetinin yine bu kentte kalması gerektiğini düşünüyoruz.

“Hiçbir siyasi
amacımız yok”

Kanunun geçici 1. maddesinde yer alan ‘Tüzel kişilikleri
kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz
malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre
bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine
devredilir’ hükmünün ‘hakkaniyet’ çerçevesinde uygulanmasını talep ediyoruz.

Personel, görev ve sorumluluklar belediyelere aktarılırken,
taşınmaz malların Bakanlıklara devredilmesinin hiç de adil bir yaklaşım
olmayacağına inanıyoruz. İzmirlilerin parasıyla alınan bu mülklerin,
İzmirlilerin temsilcisi olan yerel yönetimlere bırakılmasını “adil yönetim
anlayışının” bir gereği olarak görüyoruz. Özetle hakkımızı istiyoruz.

Bütün bunları söylerken de, hiçbir siyasi amacımızın
olmadığının altını özellikle ve kalın harflerle çiziyoruz.

Özel İdare malları içindeki okul, sağlık tesisi ve
ibadethane gibi yerler için ayrılan alanların ‘tereddütsüz’ bir biçimde ilgili
kurumlara devredeceğimizi de buradan açıklıyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”