“İzmirliyi fikirde ve eylemde yardıma çağırarak çalışacağım”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na CHP’den aday adayı olan Seniye Nazik Işık, projelerini ve vizyonunu Gerçek Haberci’ye anlattı. Işık, “İzmirliyi fikirde ve eylemde yardıma çağırarak çalışacağım” dedi.
Yayınlanma :
29.11.2018 11:33


YEREL SORUNLARI ÖNE ALMIŞIMDIR
-Aday adaylığı süreciniz nasıl gelişti?
Uzun yıllar Meclis’te, özellikle Plan-Bütçe ve Çalışma-Sosyal İşler Komisyonlarında Planlama Uzmanı olarak çalıştım. Meclis’te kadın örgütlerini temsilen çok kulis, komisyonlarda çok konuşma yaptım. Uzman olarak da sosyal politikalarla ve çalışanların haklarıyla ilgili pek çok araştırma ve yasa düzenlemesinde görev yaptım, sosyal demokrat vekillere gönüllü desteklerim de çoktur. ‘’Senden çok iyi milletvekili olur’’ dediler yıllarca, ben de ‘’Benden iyi belediye başkanı olur’’ dedim. Sonra öyle olmadı, parti siyasetinde aktifleşmeye karar verip milletvekilliğine talip oldum. Beni tanıyan herkes, Partililer bilir, vekil olsaydım gerçekten İzmir’in vekili olurdum. Çünkü her zaman yerel sorunları öne almışımdır. Parti Meclisi üyeliğim boyunca ilçe ilçe emek verdim. Sadece sosyal çalışmaları ve Parti çalışmalarını değil ekonomiden çevreye bir çok alanı izlerim, her şeyden önce insanları dinlerim. Ticaret Odası Meclis toplantılarını, Bakırçay Ekonomi Zirvelerini de pek çok kez izledim. Şimdi ilk kez belediye başkanlığına talibim. 2002’den beri yerel siyaset, yerel yönetim çalışıyorum. Sadece İzmir’de değil bir çok şehirde, özellikle kadınlar, beni belediyelerin eşit ve eşitleyici hizmetlerini anlattığım konuşmalarımdan, derslerimden bilirler. Kadına yönelik şiddetle mücadelede belediye-kadın örgütü işbirliği çalışmamızdan bilirler. Ev eksenli çalışma, belediyelerin kadın istihdamına katkıları, kadın erkek eşitliği komisyonları, stratejik plan, bütçe, performans raporları çalışmalarımdan bilirler. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ndeki proje yöneticiliğimden bilirler. Öğrencilerimden belediyelerde çalışanlar, belediyelerle ilgili derslerimi her zaman dile getiriyorlar. Üç yıldan fazla bir süredir de Karabağlar Kent Konseyi başkanıyım. Tabii ki belediye çalışmalarını yakından izliyorum. Son 2-3 yıldır ‘’Başkan, Belediye Başkanı olsan ne iyi olur’’ diyen çoktur. Tabii ki İzmir’le ilgili birçok sivil inisiyatifte yer alıyorum. Gündelik yaşamla, yani yerel yönetimlerle alakalı hak temelli pek çok çalışmaya katılıyorum. Geçtiğimiz yaz, 24 Haziran Seçimleri’nden sonra Genel Merkez’de bir dizi görüşme yaptım. Bu görüşmelerde belediyelere aday olmam yönünde önerilerle karşılaştım. Oturup ailecek düşünüp taşındık. Başvurmaya karar verdim.
ZAMANIN RUHUNU YAKALAMIŞ GENEL BAŞKANIM
-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’Kadın aday’’ söylemleri sizin aday adaylığı kararınızı etkiledi mi?
Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’kadın aday gösterme arzusu’’ çok önemli, çok değerli. Zamanın ruhunu yakalamış Genel Başkanım. İzmir’in 150 yıllık belediyecilik tarihinde Aziz başkan 33’üncü belediye başkanı ve tek bir kadın başkanımız olmadı. İzmir belediyeciliğinde zamanın ruhu ‘’şehrin anası olan kadınlar’’ın aday gösterilmesiyle gerçekleşecek. Yine de, açıkçası, ben Genel Başkanın bu görüşünü duyarak ve fırsat bilerek aday adayı olmadım. Ben sakinimdir, parti meselelerini basında değil yerinde konuşurum, siyasetin gerektirdiği kararlılığa, cesarete sahibimdir. Benim gibi mücadele geçmişi olanlar yola Genel Başkanım ışık yaktı diye çıkmaz, bir partili olarak yapılması gerekeni düşünür, karar alır, yaparlar. Göreve talip olan benim. Özetle Genel Başkanımın kadın aday gösterme arzusu iyidir, daha da iyisi niteliklerimin, birikimimin ve Parti’deki emeğimin İzmir Büyükşehir Başkanlığı yapmaya yeterli olduğunun görülmesi, takdir edilmesidir.
BUNU DÜZELTECEK BİR YEREL SEÇİM YAŞAYACAĞIZ
-CHP İzmir’de son dönemde kadınların daha az ön planda olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi sizce nedir?
İzmir’de kadınlar gayet bilinçli, bilgili ve istekli şekilde sivil toplumda ve parti siyasetinde varlar. Ka.Der olarak kadın aday adaylarıyla toplantılarda bunu görüyorum. Hem de bütün siyasi partilerde.
Son iki genel seçimde kadın vekil sayısının düşmesinden, İzmir’deki aktif siyasetçi kadınların seçilebilir sıralardan aday gösterilmemesinden söz edersek, şunlar önemli: CHP olarak 2015’te üyelerle önseçim yaptık ve kadın vekil çıkaramadık. Üye yapısı ve tabanda birikmiş farklı temsil talepleri vardı. Kadınlar için temsilde adalet üyenin önceliği olmadı. Bugün önseçim yapsanız böyle çıkmaz. Çünkü üye de hata yaptığında düzeltmeyi bilir. 2018’de ise, şimdi de olduğu gibi, memleketin gündemi eşitlik değil demokrasiydi. Genel olarak siyasette kadın temsili düştü. Bu herkesi rahatsız etti. 2019’da, iddia ediyorum, bunu düzeltecek bir yerel seçim yaşayacağız. Yerel siyaset açısından zaten durum daha değişik. 2009’da 4’ü büyükşehirde olmak üzere 44 kadın meclis üyemiz vardı, hiç kadın başkanımız yoktu. 2012’de tüzük değişikliği ile belediye meclislerinde önseçim ve üçte bir cinsiyet kotası getirdik. İzmir’de 2014’te kadın meclis üyesi sayısı 103’e çıktı. 19 arkadaşımız büyükşehirde yer aldı. İki de kadın başkanımız oldu. Şimdi de ikisi büyükşehir olmak üzere 40’tan fazla kadın belediye başkanı aday adayımız var. Ülkenin öncelikleri farklı yerlerde olsa da kadınlar bu mücadelede varlar ve varız diyorlar.
DEVLET, İZMİR’E ÇOK AZ YATIRIM YAPIYOR
Sizce İzmir’in başlıca sorunları nelerdir?
İzmir, AKP’ye evet demediği için cezalandırılan, hak ettiği ve hatta merkeze verdiğinin çok çok azını geri alabilen bir kent. Devlet, İzmir’e çok az yatırım yapıyor, belediye yatırımlarına ise nerdeyse hiç destek vermiyor. İstanbul, Ankara, Konya ve Gaziantep’te belediye yatırımlarına verilen devlet desteklerine bakın, İzmir’e neyin verilmediğini görürsünüz. Memleket teşvik deryası ama İzmir bu deryada adı olmayan bir şehir, bırakın akmayı adeta damlamıyor. Belediyelerimiz sürekli tehdit ve baskı altında. Açılan soruşturma ve davalar hepimizin hafızasında kocaman bir yer tutuyor. İzmirliler bu duruma da ‘’ya sabır’’ diyorlar. Çünkü biz bir arada, barış içinde yaşamaya devam etmek, yaşam tarzına müdahaleyi kabul etmeyen özgür insanlar olmakta ısrarlıyız. Kutuplaşmadan, ötekileştirmeden zarar gördüğümüz çok açık. Yani bizim İzmir’in önemli bir sorunu ülkedeki demokrasi kaybı, adalet, hukukun üstünlüğü, hak ve hukuk tanımazlık.
İzmir’de günlük yaşam için ve gelecek için iyileştirilmesi gerekenler elbette var. Bunlar hem belediyelerin hem de çeşitli kuruluşlarının stratejik planlarında sayılmış. Bu çalışmaların hemen hepsi geniş ölçekli katılımlarla yapılmıştır. Bu yüzden sorunlarımız nerdeyse hepimizin ittifak ettiği tespitlerdir. Mesela istediğimiz kadar büyüyemiyoruz, işsizlik oralarımız oldukça yüksek, yüksek nitelikli genç nüfusumuz şehir dışına ve hatta ülke dışına kaçıyor, yüksek katma değerli ürünlere geçişimiz zayıf, yeni kümelenme alanları ve lojistik, turizm gibi gelişme alanları yaratmalıyız, çevre sorunlarımız giderek artıyor, yeşil alanlarımız var ve büyüyor ama daha hızlı büyümeli, kentsel dönüşümde görev çatışmaları yüzünden hızlı yol alamıyoruz ve yüzbinlerce İzmirli tedirgin, belirsizlikten yorgun yaşamaya devam ediyor, dikey akslarda kamu ulaşım sistemimiz zayıf, Buca gibi ilçelerde yeraltı veya raylı sistem toplu ulaşım lazım, spor ve kültür olanaklarımız, kreş ve okul öncesi eğitim mahalle düzeyinde gelişmesi gerekenlerin başında geliyor, yoksulluk ve yaşlı nüfus büyüyor, o halde sosyal konut üretimine, çocuk sütüne ilaveten yaşlı sütüne, kooperatiflerle ve kooperatifleşmeyle tanzim satış yolunu yeniden açmaya ihtiyacımız var, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmalı, taş ocakları vb kirleticileri sınırlandırmalıyız, yeşil ulaşım, çöp depolama sorunları dönüşüm ekonomisiyle azaltılabilir. Sivil toplumla hem İzmir’de hem bölgede daha çok bir araya gelmeliyiz, ama bir STK Destek Merkezimiz yok. Kısacası, taş üstüne taş koymak, yaşam kalitesini artırmak isteyince yapacak iş çok.
YAPACAK BİR İŞ VARSA, BEKLEMEM, KALKAR YAPARIM
-Nasıl bir belediye başkanı profili çizeceksiniz?
Dinlemek, duymanın ön şartı. Pozitif yaklaşan, kucaklayıcı ve katılımcı olunca gönüllü destekler de bir çok işi küçücük bütçelerle yapmaya imkan verecektir. Tabii ki İzmirlilere, insanımıza güveniyorum. Akıllı bilgili çok insanı olan bir şehir İzmir ve teknik anlamda da akıllı olmak için insan merkezli bir ortak akıl yolu bulabiliriz. Biz Anadolu’ya ait ama bir dünya, Güney Avrupa ve Akdeniz şehriyiz. O halde çok kültürlü, renkli, özgür bir liman şehri olmaya, insanı, canlıyı, varlığı sevmeye, geçmişine saygılı olmaya devam edeceğiz. Başkan olarak bana düşen Mustafa Kemal’in işaret ettiği yoldan yani çağdaşlık yolundan ayrılmadan, adil karar almak ve İzmir’in gücünü ortaya koyması için iyi bir koordinatör olmak. Benim facebook sayfamda da yazdığım gibi, yapacak bir iş varsa, beklemem, kalkar yaparım. Başkanlığımda da öyle olacak, kalkıp başlayacağım, İzmirliyi fikirde ve eylemde yardıma çağırarak çalışacağım.
ZEYBEKÇİ, İZMİR’E, İZMİRLİYE YABANCI OLDUĞUNU DAHA İLK CÜMLESİNDEN BELLİ ETTİ
-AK Parti İzmir Büyükşehir Başkanı aday Nihat Zeybekçi’nin İzmir söylemindeki cinsiyetçi tutum hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yıllarını kadınların eşit insanlar olduklarını söylemek ve bunu sağlamak için mücadele ederek geçirmiş bir kadın olarak, ne düşünebilirim? Zeybekçi, İzmir’e, İzmirliye yabancı olduğunu daha ilk cümlesinden belli etmiş, İzmir’e ve kadınlara eşit ve adil yaklaşamayacağını daha en baştan göstermiş. Ettiği laf, cümlenin yarısını söylemekle tamamını söylemek arasında fark olmayan türden. Bizim alanımız da yok, verenimiz de.
BİR OMUZ DA SİZ VERİN
-Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?
İlginize teşekkür ederim. Aracılığınızla tüm İzmirlilere seslenmek isterim; gelin İzmir’e kadın başkan adayı olabilmem için talebinizi yüksek sesle dile getirin, bir omuz da siz verin.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: