“Çekilme kararını tanımıyoruz”
Erkekler arasında gerçekleşen pazarlık sonucunda sözleşmeden çekilinmesini kabul etmediklerini söyleyen Akbıyık, “LGBTİ+ düşmanı iktidarın beka pazarlığına konu edilerek aylardır hedef alınmaktadır. Hayatlarımız patriyarkanın propaganda malzemesi ya da cemaatlerin pazarlık konusu değildir. Tam da bu yüzden, erkekler arası bir pazarlığın sonucu olarak gördüğümüz, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyor, kabul etmiyoruz” dedi.
“Ödediğimiz bedel hayatlarımız”
Akbıyık, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların en büyük kazanımı olduğunun altını çizerek, “Sözleşme, binlerce yıldır süren ikili cinsiyetçi, heteroseksist erkek egemenliğinin düşmanca politikalarına karşı kadınların ve LGBTİ+’ların verdiği büyük mücadelenin en önemli kazanımlarındadır. Hayatlarımız için verdiğimiz bu mücadelede ödemek zorunda kaldığımız bedel yine kendi hayatlarımızdır” ifadelerini kullandı.
“Sözleşme hâlâ yürürlükte”
Meclis tarafından yürürlüğe girmiş bir uluslararası sözleşmenin Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile çıkılamayacağının altını çizen Urkun, “Meclis’te kanunlaşmış İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma yetkisi Cumhurbaşkanının tekelinde değildir ve ancak meclis kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılabilir. Anayasa Mahkemesi’nin bu hukuksuz kararnameyi iptal etmesi gerekir. Ayrıca Meclis’te alınacak 'sözleşmenin feshedildiği' kararının Avrupa Konseyi’ne bildirilmesi gerekir ve bu bildirimin ardından üç ay boyunca sözleşmenin hala yürürlükte ve uygulanabilir olması gerekir” sözlerine yer verdi.
Sözleşmenin uygulamasının kişi inisiyatifine bırakıldığını söyleyen Urkun şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını kişilerin inisiyatifine bırakan AKP Hükümetinin zihniyetini, Boğaziçi Üniversitesi’nden arkadaşlarımızın 2 gün önce LGBTİ+ bayrağı taşıdığı gerekçesiyle gözaltına alınmasından, 23 kez suç duyurusunda bulunan ve takipsizlik kararı sonrası katledilen Ayşe Tuba Arslan’dan, tercüman hakkı tanınmadığı ve kürtçe ifadesi alınamadığı için Tecavüz faili Sinan Altınmakas’ın serbest bırakıldığı, Kazım Altınmakas tarafından katledilen Fatma Altınmakas’tan 18 yaşındaki mülteci kadın Asya’nın kimyasalla saldırıya uğramasından, İzmir Emniyeti’nde 2 kadın arkadaşımıza çıplak arama işkencesi dayatmasından tanıyoruz ve vazgeçmiyoruz.”
“Hukuksuzluğa karşı susmuyoruz”
Urkun, baskıya karşı susmayacaklarını belirterek, “Tüm baskılarınıza, hukuksuzluklarınıza karşı susmuyoruz, tam karşınızda duruyoruz! Bizim Hayatlarımız sizin kalıplarınıza sığmaz. Çünkü makul ya da makbul değiliz meşruyuz. İstanbul Sözleşmesi bizimdir! Biz kadınlar ve LGBTİ+’lar bu karar geri çekilene, sözleşme uygulanana kadar sokaklardan, mücadelemizden bir adım geri durmayacağız! Alışın bize, her sokaktan, her balkondan, evlerden, işyerlerinden, hapishanelerden, okullardan, fabrikalardan çıkıp çıkıp geleceğiz. Var gücümüzle direnecek, var gücümüzle bağıracağız”

Yorumlar
Kalan Karakter: