Türkiye Kamu-Sen, 18 Ağustos 2025 tarihinde ülke genelinde iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. İzmir’de Konak SGK İl Müdürlüğü önünde toplanan 500’den fazla sendika üyesi, hükümetin toplu sözleşme teklifini protesto etti. Kamu-Sen İzmir İl Temsilcisi Recep Çakmak, burada yaptığı basın açıklamasında hükümeti uyardı.
Çakmak açıklamasına, “Değerli basın mensupları, kıymetli kamu çalışanları, sevgili vatandaşlarımız; bugün burada yalnızca kendi geleceğimiz için değil, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon insanımızın onurlu bir yaşam mücadelesi için toplandık. Bizler, emeğin, alın terinin ve kamu hizmetinin temsilcileriyiz. Hak aramak için buradayız, hakkımızı almak için buradayız, adalet için buradayız!” sözleriyle başladı.
Toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin teklifini yetersiz bulduklarını vurgulayan Çakmak, “2026 yılı için taban aylığa 1000 TL; ek olarak %10+6, 2027 yılı için %4+4… Soruyorum sizlere: Bu oranlar, mutfakta kaynayan tencerenin derdine derman olur mu? Çarşıda, pazarda, markette hızla artan fiyatlara karşı bir anlam ifade eder mi? Kiraların maaşları aştığı bir ülkede memura, emekliye nefes aldırır mı? Elbette ki hayır! Bu nedenle biz de bu teklife hayır diyoruz!” dedi.
Ekonomik koşullara dikkat çeken Çakmak, “Akaryakıta gelen zamlar, vergilerdeki ve cezalardaki artışlar, markette, pazarda uçan fiyatlar, zorunlu tüketim mallarındaki fahiş artışlar… Hepsi açıklanan enflasyonun çok üzerinde. Kiralar, memur maaşlarını ezip geçmiş durumda. Büyükşehirlerde ve kıyı bölgelerinde memur barınamıyor, görev yerleri boş kalıyor. Çünkü maaş ile kira yarışılamaz hale geldi! Daha dün öğrenci servislerine %30 zam yapıldı. Harcamalar katmer katmer artarken, maaşlar dirhem dirhem bile artmıyor” ifadelerini kullandı.
“Memur ve emekli maaşları bugün insanca yaşamaya yetmiyor. Maaşlar, her ay eriyor. Emeklilerimiz temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. İlave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmazsa, bu mağduriyet önümüzdeki iki yılda daha da derinleşecek. Yoksulluk hem çalışanın hem de emeklinin kaçınılmaz kaderi haline gelecek” diyen Çakmak, kamudaki farklı statüler arasındaki uçurumun da adaletsizliği büyüttüğünü söyledi.
Taleplerini sıralayan Çakmak, “Biz adalet istiyoruz! Biz hakkaniyet istiyoruz! Biz; yangınlarla savaşan, hayatını tehlikeye atan ormancımızın, şehirlerimizin düzenini ve altyapısını ayakta tutan yerel hizmet emekçimizin, ülkemizin yollarını, köprülerini, tünellerini inşa eden imar ve ulaştırma çalışanımızın, barajlarımızı, fabrikalarımızı işleten, evlerimize ışık ve enerji taşıyan enerji personelimizin, toplumsal manevi değerlerimizi yaşatan diyanet görevlimizin, tarihimize, kültürümüze, sanatımıza sahip çıkan kültür ve sanat emekçimizin, tüm iletişimimizi sağlayan haberleşme çalışanlarımızın, kamu hizmetlerini yürüten büro personelimizin, sağlığımızı korumak için gece gündüz fedakârca çalışan sağlık personelimizin, geleceğimizi şekillendiren, yarınlarımızı inşa eden eğitim neferlerimizin kaygısız, huzurlu, güvenli bir çalışma hayatına kavuşmasını istiyoruz” dedi.
Çakmak, “Bu yüzden 2026 yılı için %88,6, 2027 yılı için %45,2 oranında zam talebimizi masaya koyduk. Ama bize gelen, hayattan kopuk, enflasyon hedefine sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu. Aile Yılı’ndayız… Peki aileyi destekleyecek tek bir düzenleme var mı? Reel artış istedik… Refah payı var mı? Geçmiş kayıplarımızın telafisini talep ettik… Telafi var mı? 3600 ek gösterge sözü verildi… Çözüm var mı? Vergide adalet dedik… Yük hafifledi mi? Emekliye iyileştirme istedik… Karşılık var mı? Bayram ikramiyesi dedik… Duyan var mı? Yardımcı hizmetlilerin sorunları çözülsün dedik… Gören var mı?” sözleriyle taleplerin karşılıksız kaldığını belirtti.
Ülke genelinde tüm şubelerin iş bırakma eylemi yaptığını hatırlatan Çakmak, “Bugün ülke genelinde iş bırakma eylemindeyiz! Hizmet üretmiyor, üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bizler; her gün canla başla, fedakârca görevini eksiksiz yerine getiren, memleketin dört bir yanında devletini onurla temsil eden kamu çalışanlarıyız. Ancak bu ülkenin yükünü sırtlayan memurlar, hak ettiği ücreti alamıyor! Emeğimizin karşılığını alamadığımız için buradayız, hakkımızı almak için buradayız!” dedi.
Çakmak, hükümete seslenerek, “Kamu işvereni, gerçekleşen enflasyonu, büyüme oranlarını, refah payını, artan yaşam maliyetlerini ve geçmiş kayıplarımızı dikkate alarak yeni, gerçekçi ve kabul edilebilir bir teklif getirmelidir. Bunu yapmazsanız, önümüzdeki iki yılda memur ve emekliler geçinme acziyetine düşecek, ülkemizin en nitelikli insan gücü çaresizlik içinde bırakılacaktır. Kira yardımı, eş-çocuk yardımı, ısınma, ulaşım ve yemek ücreti gibi sosyal haklarda somut adımlar atılmalıdır. Maaşlar, hayali tahminlere göre değil; markette, pazarda, kirada yaşadığımız gerçeğe göre belirlenmelidir! Bize masa başı rakam değil, alın terimizin karşılığı olan rakam gerekiyor!” diye konuştu.
Açıklamasını bitirirken teşekkür eden Çakmak, “Bu sadece memurun değil, tüm milletin mücadelesidir! Biz buradayız, hakkımızı almakta kararlıyız. Ülkemizin dört bir yanında, aldığımız karara uyarak memurun gücünü hatırlatan, hakkı ve alın teri için omuz omuza mücadelemize destek veren tüm kamu çalışanlarına; yaptığımız bu anlamlı eyleme sabır ve anlayış gösteren, bize yürekten destek olan vatandaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Mücadelemiz memurun ortak mücadelesidir, kazandığımız her hak hepimizin ortak zaferi olacaktır. Hepinize saygılar sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: