İstanbul Kapalıçarşı ve çevresinde faaliyet gösteren uluslararası kaçak pırlanta şebekesine yönelik operasyonun detayları netleşti. Ağustos ayında gerçekleştirilen baskınlarda, piyasa değeri 1 milyar 250 milyon lira olan pırlanta, değerli taş, ziynet eşyası ve tarihi eserler ele geçirildi. Soruşturma, 7 Ocak'ta gelen bir ihbar mektubuyla başlamış, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu ile Emniyet KOM Şube Müdürlüğü'nce teknik ve fiziki takiplerle ilerlemişti.
Şebeke, Hong Kong, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden alınan değerli taşları çerez poşeti, şampuan şişesi veya kurye vücutlarında havalimanlarından yasa dışı yollarla Türkiye'ye sokuyordu. Hindistan'dan getirilen taşlar Dubai'de gruplandırılıp müşteri kodlarıyla poşetlere işleniyor, kaçak kuryelerle Kapalıçarşı'daki mücevhercilere ulaştırılıyordu.
Yerli firmalar, yüksek kar marjı ve vergi/ruhsat yükümlülüklerinden kaçınmak için bu ticarete katılıyordu. Teslimatlar halka açık cafelerde veya restoranlarda yapılıyor, ödemeler Havala sistemi veya nakit olarak gerçekleştiriliyordu. Sertifikalar ise DHL ve FEDEX gibi resmi kargo şirketleriyle gönderiliyordu.
Operasyonda 23 iş yerine baskın düzenlendi. Gözaltına alınan 43 şüpheliden 30'u tutuklandı, 13'üne adli kontrol uygulandı. Tutuklular arasında Nur-u Osmaniye ve Kapalıçarşı'daki mağaza sahipleri bulunuyor. Örgüt lideri "Big Boss" lakaplı Hadi Gulroozi'nin yardımcısı İranlı Abbas Maneshi, İstanbul'da yakalandı.
Maneshi'nin üzerinde 305,72 gram pırlanta, 31 bin dolar nakit ve alıcı belgeleri çıktı. Kurye Belgin Çalıcıoğlu'nun evinde ise kilitli poşetlerde 1041 adet pırlanta ele geçirildi.
Şebekenin iletişim ağı, Maneshi'nin telefonunda çözüldü. "İst cet belgi" adlı WhatsApp grubu (29 Ekim 2023'te kuruldu), sipariş, fiyat, teslimat ve konum bilgilerini içeriyordu.
Grupta Gulroozi, Maneshi ve Çalıcıoğlu yer alıyordu; Gulroozi'nin talimatları burada paylaşılıyordu.
Yorumlar
Kalan Karakter: