Karayalçın: Kentsel dönüşümde halkı örgütlemeliyiz

Son zamanların en önemli
gündem maddelerinden biri olan ‘Kentsel Dönüşüm’ konusu; CHP Parti Meclis Üyesi
Kent-Koop’un kurucusu Murat Karayalçın ve İnşaat Mühendisi Şakir Sinan
Güngör’ün katıldığı ‘Kentsel dönüşüm ama nasıl?’ isimli panele ilgi büyük oldu.
CHP İl Başkanı Ali Engin, CHP Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu, Konak
Belediye Başkanı Hakan Tartan, CHP il ve ilçe eski başkanları, muhtarlar, oda
başkanları ile çok sayıda inşaat sektörü ilgilisi katıldı. Prof. Dr. Adnan Oğuz
Akyarlı yönettiği panelde İmre Azem’in yönetmenliğini yaptığı İstanbul’daki
kentsel dönüşümü konu alan ‘Ekümenepolis’ isimli film de büyük ilgi gördü.



DÖNÜŞÜM SİHİRLİ DOKUNUŞTUR

Kentsel dönüşümün
zamanımızın en önemli konularından biri olduğunu kaydeden Konak Belediye
Başkanı Hakan Tartan, konuyla ilgili en yetkin isimlerden biri olan Türkiye
Kent Kooperatifleri Merkez Birliği'nin Genel Başkanlığı yapmış ve Kent-Koop
kurucularından CHP Parti Meclis Üyesi Murat Karayalçın’ı ağırlamaktan mutluluk
duyduklarını ifade etti. Her zaman ‘Önce İnsan’ felsefesiyle hareket
ettiklerini, kentsel dönüşüm çalışmalarında da insan odaklı çalışmalar
yapacaklarını kaydeden Tartan, Karayalçın’ın Ankara’da bir uydu kent projesi
olan  Batıkent’i başarıyla hayata
geçirdiğine değinerek, Kentsel dönüşümün halkın sağduyusu ve bilimin ışığında
yapılması gerektiğin belirtti. Başkan Tartan, “Kentsel dönüşüm elbette
yapılmalıdır. Ama kentsel dönüşüm binaları yıkıp yerine çok katlı  binaların yapılması değildir. Bu noktada
rantçılara fırsat vermemeliyiz. Binaları yıkıp yerine10 katlı binalar kondurmak
ile bu iş olmaz. Kentsel dönüşüm insanların hayatına sihirli dokunuştur.
Kentsel dönüşüm şehri alt yapısı, ulaşımı, kültür ve sanatıyla o alanları
yaşanılır kılmaktır. ‘Önce İnsan’ felsefemiz kentsel dönüşüm sürecinde de
öncelikli olacaktır” dedi.



HALK PROJENİN SAHİBİ OLMALIDIR

Kentsel dönüşümde halkın
örgütlenmesi ve birlikte hareket etmesinin hayati bir önem taşıdığını
vurgulayan CHP Parti Meclis Üyesi ve Ankara eski Büyükşehir Belediye Başkanı
Murat Karayalçın, kentsel dönüşümün gerekçesi olarak depremi göstererek,
“Türkiye’de deprem gerekçesiyle 6 buçuk milyon konut yıkılacak. Her haneyi 4
kişi sayarsak bu durumda Türkiye’de 24 milyon insanın yer değiştirmesi
demektir. 500 milyar dolarlık bir dönüşüm olacağı söyleniyor. Bir birim konut
yatırımı 3 birim yan sanayide yatırımını beraberinde getiriyor. Konutlar için
yapılacak yatırım 500 milyar dolarsa yan sanayiler ile birlikte bir buçuk
trilyon dolarlık harcama oluşacak. Kentsel dönüşümde toplumsal ve siyasal bir
süreç var. 24 milyon insanımızı öncelikle kentsel dönüşüm için örgütlemeliyiz.”

Kentsel dönüşümün  çok hassas bir süreç olduğunu vurgulayan
Karayalçın, kentsel dönüşümde halkın örgütlenmesi gerektiğini söyledi.
Karayalçın, “Kentsel dönüşüm piyasaya değil, halka emanet edilmeli. Halkın
kararlığından ve halkın desteğinden yararlanacaksınız. Kentsel dönüşüm sadece
belediye başkanlarının projesi değildir. Projenin sahibi halk olmalı, halka
danışarak, onayını alarak karar verilmeli. Eğer projenin sahibi halk olursa o
proje durdurulamaz” dedi. Karayalçın sözlerine şöyle devam etti:

“Kentsel dönüşümde belli
bir standart yoktur. Tek tip proje uygulanamaz. Yaratılacak değerden herkesin
pay alması gerekir. Ankara Dikmen Vadisi Projesi’nde uygulanan örgütlenme
biçimi başarıya ulaştı. Bu iş piyasaya bırakılmamalıdır. Halk ve kanun birlikte
karar almalı. Dikmen projesine başlarken halka ‘örgütlenin’ dedik. Her
mahallede kooperatif kuruldu. Kooperatiflerden temsilciler seçildi. Belediyeden
görevlendirilmiş bürokratlar ve kooperatif temsilcileri bir araya gelerek
Dikmen Vadisi projesi karar kurulunu oluşturduk. Hazırlanan bütün kararlara bu
kurul karar verdi, ben onayladım. Proje ile ilgili kararları biz değil, halk
vermiş oldu. Halkın kararlığından ve halkın tutkusundan yararlanacaksın. Projenin
sahibi halk olursa o proje durdurulamaz. 60 yıl önce kentleşmeyi kötü yaptık.
Şimdi elimizde ikinci kentleşme şansı var. Bu yüzden ilk yaptığımız hataları
yapmamalıyız. Bunu iyi kullanmalıyız. 24 milyon insanın örgütlenerek devreye
sokulması ülkenin toplumsal sermayesini çoğaltacaktır. Vatandaşla birlikte
proje paylaşılmalı. Yapacaktık yapıyordum demeden insanları örgütleyin.
İnsanlar karar vericiler ile birlikte hareket etsinler. Bu işi AKP’nin ve
piyasasının yapamayacağı dersini çıkardım. Bu işi sosyal demokratlar
yapacaktır.”