KARINCA VE AĞUSTOS BÖCEĞİ
Yayınlanma :
04.03.2013 02:22


yazılmış olan “Karınca ve Ağustos Böceği”
hikayesini bilirsiniz. Yazar, bu hikaye ile hayvanlara ahlaki karakterler
vererek, onların şahıslarında bazı insan karakterlerini eleştirir. Hikaye
kısaca şöyledir; Karınca yaz boyunca çalışırken ağustos böceği saz çalmış. Tabi
kış gelmiş, karınca sıcacık evinde afiyet içinde yaşıyorken bir gün kapısı
çalmış. Bakmış ağustos böceği. "Tamam"
demiş "Yaz boyunca saz çaldın şimdi
aç kaldın ve benden yemek istemeye geldin, değil mi? Madem bütün yaz saz
çaldın, şimdi de danset!"
Şimdi bir çoğunuz, “Siyaset
yazısına neden böyle bir giriş?” diye soracaksınız. Nedeni şu; AKP İl
Başkanı Ömer Cihat Akay geçtiğimiz günlerde “Karınca Modeli” adını verdiği bir çalışma başlattı. İlki Bergama’da
ikincisi Karabağlar’da uygulanan “Karınca
Modeli” adı verilen çalışma şöyle işliyor; Her milletvekiline yapılacak
yerdeki çalışmayla ilgili bilgi ve bir harita veriliyor. Yol güzergahı bulunan
haritaları takip eden milletvekilleri ve partililer güzergahlarda bulunan
yerleşim yerlerini ve iş yerlerini ziyaret ediyor. Vatandaş milletvekilini
karşısında görüp sorununu doğrudan aktarıyor. Vekillerde sorunu Ankara'ya
taşıyor ya da ilgili kurumu arayarak anında çözüyor. Vatandaş seçimden seçime
değil her hafta sonu karşısında milletvekilini görüyor.” Bu çalışma yöntemi
ile AKP daha fazla kişiye dokunma ve ulaşma imkanı buluyor. Aynı zamanda gidilen ilçe ne kadar büyük
olursa olsun her yer ziyaret edilmiş oluyor. Vatandaşın aklında ise “AKP milletvekilleri her yerde derdimizi
dinliyor” algısı oluşturuluyor. Çalışmayı
hayata geçiren AKP İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, çalışmayla ilgili, “CHP kara propaganda yapıyor. Onlar yalan
söylemeye gidiyor. Biz o yalanları açıklamaya ve düzeltmeye gidiyoruz” diyerek
olaya ne kadar ciddi yaklaştıklarını ve bu çalışmanın temel hedefinin CHP’yi
bitirmek olduğunu açık açık ifade ediyor. Kısacası La Fontaine’nin
hikayesindeki “Karınca” rolünü kendilerine biçmişler.
Peki ya CHP? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu
neredeyse her ay getirip bir iki açılış yada temel atma töreninde bulunmaktan
öteye giden bir eylemlilik yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dışındaki bazı
belediyelerin işlerinin önemli bir kısmı ya faal olan yada daha projesi olmayan
ve istimlak sorunu olan yerler. Halen, “İzmir
Kalemiz” havasındalar. Oysa durum hiç öyle değil. İzmir geçtiğimiz
dönemlerde hep “AntiAKP” yapısı
sayesinde CHP’ye oy verdi. Özellikle kentin dikey yerleşim alanları olan başta
Karşıyaka, Konak, Balçova, Narlıdere ve Güzelbahçe gibi sahil bandının verdiği
oy ile arada oluşan bir fark var. Ama artık AKP özellikle buralarda yeni tip
örgütlenme deniyor. Özellikle AKP’nin İzmir’de iktidar olması ile yaşam şartlarının
ve standartlarının değişeceğine inananlara yönelik bir çalışma içindeler.
Aynı bölgelerde CHP içinde çok ciddi kavgalar var. Karşıyaka
örneği önümüzde duruyor. Geçtiğimiz hafta Kadın Kolları istifa etti. Bu hafta
Gençlik kolları’nın istifa edeceği konuşuluyor. Konak’ta durum farklı değil.
Nasıla Konak’ta seçim almak garanti diye düşünüldüğünden çok sayıda aday adayı
var ve birbirlerini inceden yoklamaya başladılar. Kadın Kolu’nda aldığım
duyumlara göre iç savaş başlayacak gibi. En garanti ilçe görünen Balçova’da her
ne kadar AKP’nin esamesi okunmasa dahi parti içi muhalefet (en kibar deyişiyle)
ciddi bir kamplaşmaya doğru gidiyor. Güzelbahçe’deki bu iç muhalefet artık
mücadele kısmından çıkıp savaş kısmına geçmiş durumda. Bu durum devam ederse
Mart 2014’teki yerel seçimlerde bu ilçeler korunsa dahi başta ilçe belediye
meclisleri olmak üzere Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AKP önemli koltuklar kazanacaktır. Şimdi yazıya
neden “Karınca ve Ağustos Böceği” hikayesi ile başladığımı anladınız mı?
GönderMe1: Son
günlerde CHP’de yeniden Mustafa Sarıgül senaryoları yazılıyor. Özellikle bir
kısım medyada sıkça Sarıgül’ün CHP’nin başına getirileceği yada CHP’nin
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacağı yazılıyor. Fakat kimse
Sarıgül’ün CHP Üyesi olmadığını konuşmuyor. Bildiğim kadarı ile CHP Tüzüğü’ne
göre bu denilenleri yapabilmesi için önce CHP’ye üye olması gerekiyor.
GönderMe2:
Sarıgül’ün CHP ile ilgili dedikodularına en çok CHP içinde kamufle olan
TDHlılar seviniyor sanırım. TDH faal iken bulundukları ilçe belediye
başkanlarını yerden yere vuran hareketin dağılmasının ardından bu kez o
belediye başkanlarına taklalar atarak yakınlaşmaya çalışan bu isimlerin
eskilerin deyimiyle “bitleri yeniden kanlanıyor.” Merak ediyorum bu hareket
yine partileşemezse bu isimler bu kez ne yapacaklar? Özellikle de son dönemlerde CHP'de kendine yer bulamayıp TDH'ya gidenler neler yapacak?
GönderMe3: AKP’de
Bayraklı krizi görevden alma sonrası durmuş olarak görülse de şimdi de
Karabağlar’da bir kriz patladı. Özellikle Kadir Uçar ile yakın çevresine
yönelik başlayan isyan gittikçe büyüyor. Son olarak Eserkent’te bulunan Özurfa’da
kahvaltıda bir araya gelen grup Uçar’ın görevden alınması için gerekli imzayı
topladıklarını ifade ediyor. Bu hareket Karabağlar’da başarıya ulaşırsa diğer
bir çok ilçede de benzer hareket başlayabilir.
GönderMe4: CHP’nin
Kadın Kolları’nda yaşanan krizin ardından bir kriz de Gençlik Kolları’nda
yaşanacak gibi. Bir çok ilçede mevcut başkanlar ile ana kademeleri arasında
sorun yaşanırken, özellikle eski gençlik kolları başkanları ve bazı ilçelerdeki
üyeler tarafından kurulan dernekler ve çıkarılacak dergiler etrafında ciddi bir
muhalif yapı örgütleniyor. Burada da ciddi bir hesaplaşmaya girilecek gibi.
Özellikle yerel seçimlerin yakınlaşması bu gerilimli ortamların oluşmasına
ciddi etki ediyor.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: