
Kemeraltı Çalıştayının sonuçlarını bizimle paylaşır mısınız?
Kemeraltı çalıştayımız, geçtiğimiz cumartesi günü başarıyla sonuçlandı. Çalıştayımızın online sunumu üç gün sürdü 10-11-12 Aralık 2020 tarihleri arasında gerçekleşti. Biz, Kemeraltı Çalıştayımızı önce Haziran ayında yapmayı hedeflemiştik. Kemeraltı Çalıştayı düzenleme çevreleri olarak, gerek salgın koşulları gerekse şehrimizin son aylarda yaşamış olduğu deprem dolayısıyla çalıştayımıza ilgi, birçok buluşmayı ve hedeflediğimiz etkinlikleri farklı boyuta taşıdı. Çalıştayımız özellikle deprem öncesi kapalı mekânlar dâhil, tümü üç gün süren online buluşmada birçok birbirleriyle eş etkinliklerle olacaktı. Fakat deprem sonrası kapalı mekânlarda kullanma olanağımız olmadığı ve yeterli yer de bulamadığımız için sadece maske, mesafe, temizlik koşullarını uygulayacağımız koşullarda online Çalıştay boyutunu yaşama geçirebilme olanağımız olmuştu. Bizde onu gerçekleştirebileceğimizi düşündüğümüz için gerçekleştirdik.
Çalıştayımızı öncelikle Kemeraltı’na ilişkin gelişmeleri, Kemeraltı yakın çevresiyle gelişmeleri; Kemeraltı’na ilişkin duyarlı, ilgili kurumlar, kişiler ve topluluk temsilcileriyle yapmayı hedeflemiştik. Bu hedefimizi online sunumda gerçekleştirdik. Kemeraltı’nı Prof. Dr. Mübeccel Kıray’ın yıllar önce yazdığı ve bir ekiple birlikte hazırladığı çalışmadan esinlenerek yaptık. Mübeccel hocamız önemli bir Sosyal bilimcidir; kentleşme, İstanbul, İzmir, gecekondulaşma üzerine önemli eserleri vardır. Biz burada "Kentleşemeyen İzmir "eserinden yola çıkarak bu çalıştayı gerçekleştirdik. Mübeccel hoca İzmir’in kentleşememesinin nedenini sosyolojik verilerle aktarıyor. Tabi onun ekibiyle birlikte incelediğim dönemde, kentleşemeyen İzmir boyutunda incelediği sektörler, toplumsal-kamusal yapıları ağırlığın Konak ilçesinde, yani Kemeraltı bölgesinde oluşmuş var olan yapılardı.
Bu anlamıyla, bizi bu veri tabanıyla çok etkileyen, ilgilendiren boyutu vardı. Aynı kaygıları, aynı tespitleri biz de yaptığımız için kültürel yaşam gelişiminden yola çıkarak eski kaynağımız olan kentleşemeyen İzmir’den, kentleşebilen İzmir ve Kemeraltı boyutunda bir etkinlik yapmayı hedefledik ve bu etkinliğimiz bize çalıştayımızla başarıya ulaştırdığımızı gösteriyor. Yani kentleşebilen İzmirliye örnek olması anlamında kentleşebilen Kemeraltı’nı ve duyarlı çevreler online çalıştayı yaparak bunu bir kitapçık halinde sorgulayabileceğimiz bir eser olarak kentimizin kaynak ve moral belleği, duygu belleğine teslim etmiş olduk. Bu anlamıyla başarıya ulaştığımızı düşünüyorum.
Etkinlikle düzenleme ekibi olarak öncülüğünü doğal ve kültürel yaşam gelişimimizi yaptık. Bunu, Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi, İzmir Milli Kütüphane Vakfı, Tiyatro Ege Topluluğu, en önemli boyut katılımcısı; İzmir Tarihi Kemeraltı, Kemeraltı Esnaf Derneği ve Kemeraltı’nda faaliyet gösteren Toprak Çocukları Atölyesi’nin de içinde olduğu düzenleme ekibiyle gerçekleştirdik. Çalıştay hazırlık sürecine haziran ayında başladı. Online çalıştay hazırlık ekibimiz çeşitli görevleri kendi arasında paylaşarak bu sürece kadar görevlerini tamamladı. En son online sunum doğal,kültürel yaşam gelişimimizin bu mekanını da gerçekleştirdik. Bu online sunumumuzda ilgili kulüp temsilcileri, Çalıştay ekibinde yer alan kurumların temsilcileri ve Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği, İzmir Milli Kütüphane Vakfı, Tiyatro Ege Topluluğunun temsilcileri ve üyeleri sunuma bizzat katılarak ya da takip ederek, online sunumun gerçekleşmesini sağladılar. Bu anlamda da biz çalışmayı önemli bir başlangıç olarak düşünüp aynı şekilde 2021 yılında da çalıştayın elverişli mekân koşullarında, elverişli etkinlik yapacağımız ortam koşullarını hedefleyen bir sonuç duruşuyla tamamlamış olduk.
2021 yılının ilerleyen aylarında özellikle hazirana doğru çalıştayımızı düzenleme ekibi ve yeni katılımcılarla birlikte çalıştayı daha açık mekânlarda gerçekleştirmeyi umut ediyoruz. Ve bu konuda da online çalışma koşulları bizim için ışık olacaktır. Ocak ayında Doğal ve Kültürel Yaşam Gelişimi ve Düzenleme Ekibi olarak Kemeraltı online çalıştay ekibinin kitapçığını basıp ilgili çevrelere, toplumsal çevrelere ücretsiz sunmak istiyoruz. Ve bunu gerçekleştirmek için 2021 yılının ocak ayı içerisinde çalıştayın bütün dökümlerini ve görsel-yazılı belgeleri bu kitapçıkta toplamayı hedefliyoruz. Daha sonra bu kitapçık İzmir Milli Kütüphane Vakfı’na ücretsiz olarak, gerek katılımcılarımıza gerek çalıştay takipçilerimize gerekse İzmirliye iletilecektir.
Kemeraltı’nın doğal, toplumsal ve tarihsel değerleri nelerdir?
Kemeraltı’nın doğal, toplumsal ve tarihsel değerleri öncelikle Kemeraltı’nın kendisi, mekânların konumlandığı alan olarak tarihlediğimizde, Kemeraltı tarihi sit koruma bölgesi olarak Kadifekale’den başlayıp Basmane, Agora, İkiçeşmelik, Namazgâh dâhil olmak üzere Kemeraltı’nın şuan ki kullanılan çarşısında ve Saat Kulesi en son da Kordon kıyılarına kadar uzanan geniş bir alanı kapsıyor. Bu alana baktığımızda biz Kemeraltı içerisinde birçok doğal ögenin olduğunu biliyoruz. Bunların içerisinde; çınarlar, büyük bitki örtüleri var. Birçok korunması ve yaşatılması gereken anıt özelliğinde olan bitki türleri bulunuyor. Tarihsel olarak Kemeraltı gerek tarihi bir mekân olarak sivil konut yapılarından resmi konut yapılara kadar, dini yapılardan kültürel yapılara kadar birçok mekânı kapsamakta. Bunun içeresinde son olarak ortaya çıkarılan ve daha önce de çeşitli biçimlerde yapılan inşaatlar öncesi temel çukuru açmak için ortaya çıkarılan ve arkeolojik veriler de dâhil olmak üzere arkeolojik dönemde de var olan bulguların olduğu bir bölge. Tarihsel alan olarak en son Kemeraltı’nın sınırları içerisinde kalan ve şuan Kızlarağası Hanı’nın olduğu bölgeye yakın yapılan bir inşaatta ortaya çıkan antik dönem bulguları da sayabiliriz.
Basmane bölgesinde Altınpark civarında bulunan arkeolojik dönem bulgularını da saydığımızda Kemeraltı’nın gerek arkeolojik dönemden gerek ondan sonraki tarihsel süreçte gerekse yakın dönem süreçlerine kadar birçok tarihsel mekânı kapsadığını düşünüyoruz. Bunun içerisinde İzmir Belediyesi’nin meclis binası da bulunmak üzere sayabileceğimiz birçok yapı ve mekânsal alanlar vardır. Yaşatılması, gelecek kuşaklara taşınması gereken mekânlar olarak Kemeraltı’nın belleğinde ve bizim çalışma alanımız olarak önümüzde duran mekânsal, toplumsal, tarihsel yapılardır.
Kemeraltı niçin korunmalı ve yaşatılmalı?
Kemeraltı bütün anlamlarıyla İzmir’in birçok değerlerinin kalbi. Bu değerler içerisinde toplumsal değerler, mekânsal değerler ve sektörel değerler bulunuyor. Bu kalp aynı zamanda da tıpkı Kemeraltı’nın içinde yaşayan toplumsal grupları barındırdığı gibi her kesimden onurlandırılan bir bölge. Çarşı özelliğiyle baktığımızda ahenkli bir buluşma alanı, Kemeraltı. Çevresinde her türlü, her kesimden, toplumsal gelir grubundan insanlar alışverişlerini yapabilmekte. İhtiyaçlarını giderebilmektedir. Ve bu gelir gruplarının hepsi de orada ihtiyacına cevap veren mekânlara ulaşabilmektedirler. Bunun içerisinde; gıda mekânları, tekstil mekânları, sanatsal mekânları idari mekânlarda vardır.
Kentimize ilişkin kurumlar, Kemeraltını kültürel mekânlar olarak da idari mekânlar olarak da oradaki binaları kullanmaktadırlar. Bildiğiniz gibi Büyükşehir Belediyesi’nin binasının taşınması hedefleniyor. Bunun üzerinde bir toplumsal düşüncelerin, görüşlerin, önerilerin ya da uyarıların ele alındığı, değerlendirme ve tartışma süreci başlatılmış durumda. Bu bile bize şunu göstermektedir; İzmir Belediyesi, bütün İzmir’i ilgilendiren Büyükşehir Belediyesi’nin mekânını bile Kemeraltı’nda korunabilmeyi düşünmektedir. Bu da Kemeraltı’nın önemidir. Kurumları da içinde barındırabilecek içeriği, işlevi, toplumsal idari değerleri bile ev sahipliği yapabilecek içeriğe sahiptir.
Kemeraltını böylesi bir mekânsal yangınlardan korumalıyız. Çalıştayımız bununda bilince taşınması anlamında da bir işleve yüklenmek istedi. Bu işlevi de geçmişten bugüne yerine getirdiği gibi Kemeraltı’nda da yerine getirmek istedik. Kemeraltı Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi, ortaya çıkan çalıştay belgeleri, bilgileri ve yayınlanan temel hak, bundan önce yapılmış bundan sonra da yapılacak çalışmalara ilişkin bilgilerde İzmirliye, kentliye, gelecek kuşaklara önemli bir miras olacağını düşünüyoruz. Bu mirası bizim de, Doğal Kültür Yaşam Girişimi olarak bırakmış olmamız bizi mutlu ediyor. Bizi gururlandırıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: