KENT KONSEYİ TARTIŞMASINDA SULAR DURULMUYOR

Kent Konseyi’nde hafta sonu yaşanan ve CHP Konak İlçe Sekreteri Çağrı Gruşçu’nun başkan seçildiği olağan kongrenin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir bünyesinde yer alan Kent Konseyi Şube Müdürlüğü’nü lağvetme kararı aldı. Kent Konseyi'nden destek çekilerek, Konak’ta yer alan binadan tabela indirilirken, başkanlığını Lütfü Ünal’ın yaptığı şube müdürlüğü de kapatıldı. Şubede çalışan 20 personelin de farklı birimlere dağıtılmasına karar verildi.

Kent gündemi sarsan gelişme sonrası Büyükşehir Belediyesi’nden şu açıklama geldi: 

''İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hem İzmir Kent Konseyi’nin yapısını güçlendirmek, kurumsal bir kimlik kazandırmak ve bir marka değeri oluşturmak için yaptığı çalışmalar hem de Kent Konseyi Şube Müdürlüğü’nü kurarak verdiği destek, bazı kesimlerce “müdahale” olarak algılanmış ve Büyükşehir Belediyesi, hak etmediği bir şekilde genel kurul sürecinde de bu eleştirilere maruz kalmıştır. Tüm işlemlerin yasal mevzuatta belirtilen süreler içerisinde ve hesap verilebilir şekilde gerçekleştirilmesine karşın, bürokratik yapıyı ağır ve hantal olmakla suçlayan bu kesim, yaratacakları “kendi kaynakları” ile İzmir Kent Konseyi’ni daha esnek bir yapıda yönetebileceklerini ifade etmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni yönetimin önünü açabilmek için Kent Konseyi teşkilatını küçültme kararı almıştır. Bununla birlikte, ülkemizdeki diğer belediyelerde olduğu şekilde yasalarda belirtilen destek hassasiyetle sürdürülecektir.''

Bu açıklamaya cevap veren İzmir Kent Konseyi'nin yeni başkanı Çağrı Gruşçu ise açıklamasında şu sözlere yer verdi:

‘‘Şahsımın adaylık konuşmasında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Sayın Aziz Kocaoğlu'na yönelik herhangi bir "müdahaleci" veya "ağır ve hantal" suçlamasında bulunulmamıştır. Ancak mevcut kamusal yapının sistematik bakımdan ağır ve hantal olduğu su götürmez bir gerçektir. Bu bir suçlama değil; durum tespitidir. Kaldı ki, Kent Konseylerinin kentsel sorunların çözümüne yönelik katkı sunmak ve girişimlerde bulunmak gibi ana görevleri vardır. Şayet bir sorun tartışılacaksa çözüm odaklı olmak ve iletişim halinde bulunmak elzemdir. Mevcut sorunun çözüme kavuşabilmesi açısından İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Sayın Aziz Kocaoğlu'ndan talep etmiş olmamıza karşın hiçbir iletişim kanalı henüz açılmamış ve çözüm üretecek bir bakış açısı sunulmamıştır.  İzmirli hemşehrilerimizin refahını sağlamak üzere çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanabilmesi açısından yeni kaynakların yaratılması; Avrupa Şeref Ödülü'ne sahip bir kentin, bu iddiasını daha da ileriye taşımak bakımından yararlı olacaktır. Avrupalı İzmir'in, günümüzde dünyanın birçok mahalli kuruluşunda olduğu gibi mali destek programlarına ve fonlama çalışmalarına katılarak Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Dünya Bankası gibi kuruluşlarla işbirliği içinde olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle seçim bildirgemizde belirttiğimiz projelerimizin hayata geçirilebilmesi için bahse konu kurumların temsilcileriyle görüşerek eşgüdümlü kaynakların finanse edilebilmesi için altyapı çalışmalarımız tamamlanmıştır. Bu düşünceyle mali bakımdan İzmir Büyükşehir Belediyemize yardımcı olmak hedeflenmiştir.Yanlış anlaşılmaların ortadan kalkması ve İzmirlilerin vicdanının rahatlaması bakımından İzmir Büyükşehir Belediyemizin ilgili kurmayları ve Sayın Başkan Aziz Kocaoğlu'nun bu fikre destek olacağından ve İzmir’in kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, sendikaları, gönüllü kuruluşları, muhtarlarıyla ortak aklı ve uzlaşı ortamını oluşturarak yönetişim çatısı altında kenti birlikte yönetme pratiği ile işbirliği içinde hizmet idealini oluşturacağımızdan şüphem yoktur’’