“KEYFİ BİR TUTUM YOK, YASAYI UYGULUYORUZ”

“Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şubesi, Konak Katlı Otopark
altında bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait 29, 43, 44, 46 numaralardaki
4 ayrı dükkanı ihaleyle kiralamış ve bu durum Büyükşehir Belediyesi
Encümeni’nin 31 Mart 2011 tarihli toplantısıyla karara bağlanmıştır. 2014-2015
dönemi için de her bir dükkana 235 TL ile 240 TL arasında değişen (emsal
dükkanlara oranla çok daha düşük) bedeller saptanmıştır. Dernek yöneticileri
de, kendilerine bildirilen bu bedelleri kabul ederek kira sözleşmesine imza
atmıştır. Ancak bugün gelinen noktada, Türkiye Sakatlar Derneği, Büyükşehir
Belediyesi’ne olan 28 bin TL tutarındaki kira borcunu ödemeyi kabul
etmemektedir. İmza attıkları kira sözleşmesinin gereklerini yerine getirmeyerek
ödemelerini yapmayan dernek yöneticileri, bu yetmiyormuş gibi, Belediyemizi
‘engellileri yalnızlığa iten’ bir kurum olarak göstermeye çalışmakta ve gerçek
dışı beyanlarla duygu sömürüsü yapmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin
böylesine ağır bir ithamı kabul etmesi söz konusu değildir. Belediyemiz, ihale
ile kiralanmış gayrimenkullerin kira bedellerini tahsil etmekle yükümlüdür.
Yapılanlar ‘keyfi’ değil, kanuni bir zorunluluktur.

Duygu sömürüsüne
dikkat!

İzmir Şehit Aileleri Derneği eski başkanı Yavuz Alphan
üzerinden başlatılan polemik de ayrıca manidardır. Sayın Alphan’ın da çok iyi
bildiği gibi, Belediyemiz şehit aileleri ve gazilerimizi hiçbir zaman yalnız
bırakmamış; gerek nakdi, gerek gıda ve yakacak, gerekse de çocuklar için
kırtasiye seti ve bot yardımlarıyla her zaman onların yanında olmuştur. Şehit
ve gazi derneklerimize, talepleri doğrultusunda yemek yardımı sağlanmaktadır.
Engelli yardımlarımız kapsamında, evrak bazında uygunluğu olan şehit ve
gazilerimize akülü tekerlekli sandalye, manuel tekerlekli sandalye, hasta
yatağı, hasta bezi ve görme engelli bastonu destekleri verilmektedir. Şehit ve
gazilerimiz için ‘sadece kurul raporundaki şartların karşılanması’ halinde,
gelir durumuna ve diğer hususlara bakılmaksızın yardım sağlanmaktadır. Sayın
Yavuz Alphan’ın akülü tekerlekli sandalye talebinin karşılanamadığı doğrudur.
Ancak bu durum, keyfi bir uygulamadan değil tamamen mevzuattan
kaynaklanmaktadır. Belediyemiz bir devlet kurumudur ve ‘Sağlık Kurulu Raporu’
olmayan herhangi bir kişiye akülü tekerlekli sandalye veremez. Bu tür
yardımlarımızda Sağlık Kurulu raporu olması ve raporda mutlaka ‘akülü
tekerlekli sandalye kullanabilir’ ibaresinin yer alması gerekmektedir. Buna
karşılık Sayın Alphan’a Belediyemizce hasta yatağı yardımı yapılmıştır. Her
şeyin böylesine ‘net’ olduğu bir olayı Belediyemizi ve Sayın Başkanımızı
karalamaya yönelik sistemli bir kampanyaya dönüştürmek isteyenler ‘çok net’ bir
şekilde ortadadır. İzmirli hemşehrilerimiz, toplumun engelliler üzerindeki
hassasiyetinden yararlanarak gerçek dışı beyanlarla ‘duygu sömürüsü’ yapan ve
kamuoyunu yanlış bilgilendirenlere karşı her zaman uyanık olmalıdır. Saygıyla
duyurulur.”