Kılıçdaroğlu, Hüsamettin Cindoruk ile Görüştü

Kılıçdaroğlu, Cindoruk’un bir ufuk çizgisi çizdiğini söyledi. Cindoruk ise, “Bir süre sonra başkanlık sistemine geçeceğiz. O sade başkanlık sistemi değil tek parti sistemidir. Tünelin ucunda ışık yoktur. O ışığı yakmak için Sayın Kılıçdaroğlu’na büyük görev düşüyor” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu beraberinde CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ve Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’yle dün saat 14.00’te Hüsamettin Cindoruk’un Nişantaşı’ndaki evine gitti. Yaklaşık 1 saat süren ziyaretin ardından Kemal Kılıçdaroğlu ve Hüsamettin Cindoruk birlikte dışarı çıktı.

Kemal Kılıçdaroğlu, “Hem Türkiye’nin sorunlarını, dış politikayı konuştuk. Bir ufuk çizgisi çizdi Sayın Cindoruk. Türkiye sorunları çok olan bir ülke. Sorunların azalması yerine, üzülerek ifade ederim, her gün sorunları artan bir ülke. Dolayısıyla ciddi bir kaygı var toplumda. Bu sorunların çözülmesi lazım. Türkiye kendi sorunlarını çözebilecek birikime ve kapasiteye sahiptir. Asla umutsuz değiliz ama bunun için oturmamız, düşünmemiz, konuşmamız ve ortak aklı egemen kılmamız lazım” dedi.

SADECE BAŞKANLIK DEĞİL, TEK PARTİ SİSTEMİ

Hüsamettin Cindoruk ise açıklamasında şunları söyledi:

“Ben geçenlerde 85 yaşına girdim. Deneyimli sayılıyorum artık. Türkiye’de siyasal hayat için fazla. Bugün yaşadığımız dönemde yarı başkanlık sistemini yaşıyoruz. Bir süre sonra başkanlık sistemine geçeceğiz. O sade başkanlık sistemi değil tek parti sistemidir. Tünelin ucunda ışık yoktur. O ışığı yakmak için Sayın Kılıçdaroğlu’na büyük görev düşüyor ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Biz eski Türkiye’de siyaset yapmış kişiler o deneyimleri yaşamış olanların bir görevi var. Sayın Kılıçdaroğlu’na ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne destek vermek. O desteği verirsek, tek parti iktidarını önleyebiliriz.

O sadece Türkiye’nin yararına değil, tek parti iktidarı kurabileceklerini zannedenlerin de yararınadır. Tek başına Türkiye’yi idare edecek ehliyete, imkana, kabiliyete sahip ben bir kişi gördüm. Bazıları kendilerini bunu yapabileceklerini zannederler ama sonu hüsrandır. Ben o hüsranları yaşadım. Herkes bir şey çok iyi bildiğini zannediyor, her şeyi çok iyi bilen bir kişi siyasette yoktur. Ama Sayın Kılıçdaroğlu’na şu bakımdan hem tebrik hem de teşekkürlerimi sunuyorum. Hem de yola açık olsun diyorum. O demokrasinin erdemini, çok işler yapabildiğini ve çok taraflı olduğunu gören bir devlet adamı.”