Konak'tan ileri yaştakilere akıllı telefon kullanma kursu

Konak Belediyesi’nin İleri Yaş Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde düzenlenen ‘Akıllı Telefon Kullanım Kursu’na katılan 65 yaş üstü kursiyerler, akıllı telefonu tek başına ve güvenle kullanmanın yollarını öğreniyor. Hayatlarını kolaylaştıran kurs sayesinde görüntülü arama, hastane randevusu alma, müzik ve video uygulamaları açma gibi işlemlerini yapan kursiyerler aynı zamanda da telefon üzerinden yapılan dolandırıcılıklara karşı kendilerini koruma yollarını öğreniyor.

Konak Belediyesi Ziya Zişan Saadet Aytulun Kardeşler İleri Yaş Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde, ileri yaştaki kursiyerleri için özel olarak düzenlenen Akıllı Telefon Kullanım Kursu yoğun ilgi görüyor. Merkezde sanat ve hobi odaklı 20’nin üstündeki kursun en dikkat çekenlerinden olan ve Konak Halk Eğitim Merkezi iş birliğiyle düzenlenen Akıllı Telefon Kullanım Kursu, Bilgisayar İşletmenliği kursuyla beraber en fazla talep olan kurslar arasında yer alıyor. Birçok hizmetin dijitalleştiği, hastane randevusundan kimlik ve ikamet işlemlerine, kamu hizmetlerinin elektronik ortama taşındığı günümüzde çağa ayak uydurmak ve kendiişlerini tek başına yapmak isteyen ileri yaştaki Konaklılar bu kursa akın etti. Hem bilgisayar öğrenen hem de akıllı telefonlarını daha verimli kullanmanın tadını çıkaran kursiyerler, deneyimlerini paylaşarak “Ben yeni telefonları anlamıyorum, kullanamam” diyen yaşıtlarına da örnek oldu.

“Bu yaştan sonra kursa mı gidilir diyorlar”

Merkezde, Bilgisayar İşletmenliği ve Akıllı Telefon Kullanım kurslarına devam eden emekli mühendis Ersen Bingöl, yaşlandıkça eski bilgilerin unutulduğunu, böyle kursların kendilerini iyi geldiğini ifade etti ve “Yaşlı olduğumuz için zaman zaman unuttuğumuz bilgileri burada tekrarlıyoruz. Arkadaşlar bu yaştan sonra kursa mı gidilir diyorlar. Aslında bu yaştan sonra bu kurslara daha çok ehemmiyet vermeliyiz. Yılmamalı, pes etmemeli devam etmeliyiz” dedi.

“Önceden sadece arama yapabiliyordum”

Öğretmen emeklisi Güler Timurcuoğlu ise kursa katılmadan önce telefonu sadece arama yapmak için kullandığını, şimdi ise telefonu nasıl verimli kullanabileceğini öğrendiğini söyledi. Timurcuoğlu, “Ben emekli öğretmenim ve burada kendimi yazı tahtası başında gibi hissediyorum. Öğretmen bize anlatıyor, özetini yazdırıyor, ardından da uygulama yaptırıyor. Telefonu sadece açıyordum ve çocuklarıma ‘alo’ diyordum. Sadece arama yapabiliyordum. Şimdi her şeyi öğrendim. Defterime de özetlerini yazdım. Unuttuğumda buradan bakıyorum, uygulamaların hepsini başarıyorum. Bir öğretmen olarak, öğretmenimize çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Öğrenmenin yaşı yok”

Kursun emekli öğretmenlerinden Ahmet Uğur da öğrenmenin yaşı olmadığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Öğrenmenin yaşı yok. Bu yaşta hem bilgisayar hem akıllı telefon hem resim kursuna katılıyorum. Akıllı telefona ben, akılsız telefon diyorum, çünkü bizim kafamızı çok karıştırıyor. Bunu öğrenmek için kursa geldim. Hocamız da çok iyi. Bu kursun ve bilgisayar kursunun çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Bizler burayı bir okul olarak kabul ediyoruz. Burası biz yaşlılar için bir okul. Konak Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum.”

“Bu kurslar demans gibi hastalıklara iyi geliyor”

Bilgisayar İşletmenliği ve Akıllı Telefon Kullanım Kursu öğretmeni Kevser Arın, bu kursların yaşlıların beyin sağlığı için çok faydalı olduğuna dikkat çekti. Özellikle akıllı telefon konusunda büyük korku taşıdıklarını ancak zamanla, öğrendikçe hem kendilerine güvenlerinin geldiğini hem de telefonlarını kimseden yardım kullanmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Kursiyerlerimiz ilk geldiklerinde telefonu tutarken bile bir korkuları oluyor. Ama yavaş yavaş o korkuyu attıklarını görüyoruz. İleri yaştakilerin en büyük korkuları dolandırılmak, telefonlarının ele geçirilmesi. Bu korkularını zamanla yeniyorlar ve telefonu tutuşları bile değişiyor. Kimseden yardım almadan; torunlarından, çocuklarından yardım almadan, kendi başlarına pek çok şeyi yapabiliyorlar. Bilgisayar kullanarak onların el göz koordinasyonlarını düzgün bir şekilde sağlamalarını, beyinlerini çalıştırmalarını, egzersiz yapmalarını sağlıyoruz. Bu da demans gibi unutkanlık yaşatan hastalıklara çok iyi geliyor. Onlar da mutlu, biz de mutluyuz. İyi ki varlar. Bize bu imkanı sağlayanlar da iyi ki varlar.”