
“Kadın hakları konusunda iktidar geriye gitmeyi tercih ediyor”
Son günlerde sıkça basına yansıyan kadın cinayetleri programın ilk konusuydu. CHP’li Polat üzüntüsünü dile getirirken iktidarın kadın bedeniyle ilgili bir çok şey söylemesini de eleştirdi. İktidarın bu tavrının kadınları hedef haline getirirken katilleri de yücelttiğini söyleyen İzmir Milletvekili Mahir Polat kadın hakları alanında bütün dünyanın İstanbul Sözleşmesi ile ileri doğru bir adım atmak istediğini ancak iktidarın geriye gitmeyi tercih ettiği görüşünü paylaştı.
Devleti ayakta tutan adalet olgusunun AKP iktidarı tarafından çekip alındığını da belirten Polat “Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu ya da herhangi bir muhalif siyasetçiye her türlü hakareti etmek cezasız kalırken Tayyip Bey’in giydiği bir kıyafet ya da eşinin baş bağlama şekli için olumsuz bir şey yazmak bile ceza sebebi olabiliyor. Yaşı tutmayan çocuklar bile cezaevine gönderiliyor.”sözleriyle de hukuk sistemi hakkındaki eleştirilerini dile getirdi.
“Devleti ekonomik olarak toparlanamayacak hale getirecek yasalar çıkıyor”
Devleti ekonomik olarak toparlanamayacak hale getirecek, savaştan çıkmış bir ülkeden daha beter duruma getirecek yasalar çıktığına dikkat çeken CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat son çıkartılan yasalara da değindi. Sivil toplum kuruluşlarına kayyum atanabilmesinin önünü açan yasayı eleştirirken Polat, AKP’nin FETÖ ile geçirdiği sürece şu sözlerle atıfta bulundu “Kanunlarımızda terör ve terörist kavramları tanımlanmış. Fakat kime göre terörist? Kim o yargıyı verecek. Mesela 2000’li yıllarda Fettullah Gülen hereketinden F tipi örgütlenme diye bahsederdik. Kamer Genç’in bu yapılanmayla ilgili sözlerinden dolayı üstüne saldıranlar, Hocaefendi güzellemesi yapanlar belli. Sonra kendilerine kastetmeye başlayınca FETÖ bir anda muktedirlikten teröristliğe döndü. Sonuçta bunun mal varlığını kazanmasına, usulsüz bir şekilde hayatın her alanına girmesine kim karar verdi? Politika karar verdi. Siyaset kurumu izin verdi. Siyaset kurumunun başında da bugün AKP var ve onlar izin verip güçlendirdiler.”
Türkiye’nin yabancı ve yerli yatırımcıyı çekmesi gerektiğine vurgu yapan Mahir Polat reel yatırımcıya mesela, Kınık’taki Plastik Organize Sanayi’de katma değeri yüksek bir iş yapabilecek yatırımcıya ihtiyaç olduğunu söyledi. Kanunlarının bu şekilde mübadele özgürlüğünü, ticaret özgürlüğünü, yatırım özgürlüğünü ve bütün özgürlükleri tehdit ettiğinin altını çizen CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat ekonomik olarak Türkiye’de ne yabancı sermayeyi ne de yerli sermayeyi tutamayacak duruma gelineceği uyarısında bulundu.
İleri demokrasilerde, demokrasinin ön koşullarından bir tanesinin özel mülkiyetin kanunlarla korunması olduğunu hatırlatan Polat özel mülkiyetin de kalkınma iktisadına göre kalkınmanın ana motivasyon kaynağı olduğunu belirtti. Bu ana motivasyon kaynağının kaldırılıp demokrasinin de yok edilmesiyle yabancı yatırımcının gelmeyeceğini dile getiren Mahir Polat bunun sonucu olarak da ülkenin yerli sermayesinin de ülkeden çıkmasına sebebiyet verileceğine ve bu durumların sonucu olarak da Türkiye’nin bu tahribatları kaldıramayacak duruma geleceği uyarısında bulundu.
“Beş maskenin dağıtılamadığı süreçte 13 milyon dolarlık maske ihraç edilmiş”
Beş maskeyi kendi yurttaşlarına dağıtamayan iktidarın bu sektörde kendisine yakın isimlerin nasıl önünü açtığını da Gerçek Haberci ile Gündem programında anlatan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat şunları söyledi: “Eski Ekonomi Bakanı ve İzmir’den de Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmuş bir arkadaş maske zorunlu hale geleceği görüldüğü ve yurt dışına maske ihracatı kayda bağlandığı ve o kaydın kimseye verilmediği günlerde şirketinin ana sözleşmesinde düzeltme yapmış. Maske üretmek, hijyen malzeme üretmek, tulum üretmek bunların hepsini koymuş ana sözleşmesine. Bu işe dönmüş.
Elimizdeki verilerle araştırdık. O dönemde Türkiye beş tane maskeyi kendi vatandaşına yetiştiremezken 13 milyon dolarlık maske ihraç etmiş. Bu ihracatçılara bakıyorsunuz, bir tanesi bugün bakan oldu, O’nun çocuğuyla ortak olan, Mersin’de AKP üyesi birileri. En büyük ihracatı yapan CHP’den Zonguldak’ta belediye başkan aday adayı olmuş fakat aday gösterilmeyince CHP’ye kaybettirmek için AKP’ye transfer edilmiş bir arkadaş. Aşağı yukarı 6 milyon Dolarını bu arkadaşa vermişler. Türkiye beş maskenin kendi vatandaşlarına dağıtılmasını tartışırken 13 milyon dolarlık ihracat yapılırken, tamamı yandaş, AKP ile ilişkili şirket sahiplerine ihracat izni verilmiş.
Bunların bütün kayıtları bende. Vatandaş o günlerde maskesizlikten sokağa çıkamıyordu. Belediyeler yetişmeye çalışıyordu. O süreçte Zonguldak’taki firma elimizdeki N75 maskeleri ihraç etmekle meşguldü. Bu firma CHP’ye Zonguldak’ta seçim kaybettirmenin ödülünü almıştı bu şekilde.
Hala Türkiye’de maske problem. İnsanlar paralarıyla maske alıyor. Oysa bugün maske insanların temel hakkı durumunda. Devletin toplum sağlığı açısından alması gereken önlemi insanlar ceplerinden alıyor hala. Birileri de hala ceplerini dolduruyor.”
Yorumlar
Kalan Karakter: